john steinbeck

• tarih 1944, yazar, yönetmen, film ve radyo yapımcısı orson welles, bbc radyo’daki programlarından birinde, john steinbeck’in welles’in yayını için kaleme aldığı with your wings adlı hikâyeyi, dinleyenlere okur. öykü, ıı. dünya savaşı sırasında savaş pilotluğu yapan siyahi bir adamın hayatını anlatmaktadır. yayının hemen ardından kaybolduğu düşünülen hikâye, steinbeck uzmanları olarak nam salan susan shilinglaw ve james dougarian tarafından bile neredeyse hatırlanmıyor. usta yazarın eserlerinin ilk baskılarını satan antikacı dougarian, “açıkçası, steinbeck’le ilgili her türlü meteryalin basıldığı düşünülür. with your wings için hafızamı zorlasam da, ne yazık ki, hatrımda kalan hiçbir şey yok.” diyor.
  
  teksas üniversitesi arşivlerinde, büyük yazarların daha önce hiç basılmamış eserlerini ortaya çıkaran ve yayımlayan the strand dergisi baş editörü andrew f. gulli tarafından tesadüfen ortaya çıkan kayıp hikâye, derginin bir sonraki sayısında basılarak edebiyatseverlerle buluşacak. 1968’de hayata veda eden steinbeck, romanlarında sık sık sosyal adaletsizlik konularını işleyen ve siyahi karakterlere eserlerinde nadir yer veren bir yazar olma özelliğini taşıyor. gulli, “steinbeck, tam bir idealistti. amerika’yı bir fırsatlar ülkesi olarak gören fakat diğer yandan bu ülkede yaşanan eşitsizliklere asla kayıtsız kalmayan bir yapıya sahipti” derken, with your wings’in bu bağlamda, savaş boyunca afrikalı amerikalıların, ülkeyi düşmanlara karşı nasıl koruduğunu anlatan hikâyesinin çok çapıcı olduğunu da sözlerine ekledi.
  
  with your wings, üsteğmen william thatcher’ın gümüş apoletlerle onurlandırılarak, ordudaki eğitimini tamamladıktan sonra, ford marka arabasına atlayıp, evine dönmesiyle başlar. şehir merkezine giriş yapan araba, thatcher halk tarafından alkışlarla adeta kahraman ya da bir dünya starıymış gibi karşılandığı sanılır. steinbeck o anları şöyle anlatır; thatcher, seyir halindeki arabasından, halkın yavaş yavaş hareketlenerek, kendi çevresinde bir halka oluşturduğunu görmeye başlar. insanlar sanki önyargılarıyla birlikte william’ı sarmaya geliyorlardır.” çok geçmeden, hikâyede, orduda yapılan ırkçılık anlatılmaya başlar. steinbeck, “beresini çıkararak avuçlarının içinde tutar, karşısında onu seyreden babası dudaklarını ıslatarak ona şöyle dedi, ‘evlat, bu dünyadaki her siyahi adam, senin omzundaki kanatlarla uçacaktır’
  
  (08 kasım 2014, http://www.taraf.com.tr/)
• ''insan; kendi tuzağını hazırlayan; onu yemleyen ve sonra kendi hazırladığı tuzağın içine düşebilen tek canlı türüdür.'' demiş zamanında.
  
  ''man is the only kind of varmint; sets his own trap, baits it and then steps in it!''
• okuduğum en iyi kitap kendisine aittir. (bkz: east of eden)
• eserlerinin sonlarını neden bu kadar çarpıcı bitiriyor diye kafa yorduğum yazardır. sade ve güçlü bir anlatımı vardır. özellikle orta ve alt sınıfı temsil eden romanlar kaleme almıştır. kendimi her ne kadar da duygusuz olarak tanımlasam da bu adamın romanlarında ağlamaklı olurum. okunmasını önerdiğim romanlarından bir kaç örnek vermek gerekirse şunlardır:(bkz: gazap üzümleri) (bkz: fareler ve insanlar)(bkz: bitmeyen kavga)
• nobel edebiyat ödülü sahibi yazar.ırgatlık ve işçilik yaparken edindiği deneyimler, işçilerin yaşam koşullarını ve mücadelesini anlatmasına katkı sağlamıştır.
• eserlerini okumaya doyamadığım yazar.kesinlikle jack londan dan sonra en iyi amerikalı yazardır.hikayelerinde özellikle mizah ögeleri şimdiki çoğu eserde olduğu gibi ucuzca serpiştirilmemiş hikayenin içinde kendi kendini var etmiştir.öyleki sayfanın başında hiçbir şey yokken ortalarında gülme krizine girebilir ve sonlarını baştaki ciddiyetle okuyabilirsiniz.
• kendi takım elbiselerine; eski mavi, tatlı george brown, dorian gray, cenaze siyahı ve ihtiyar at gibi lakaplar takan büyük yazar.
• altın kupasına aşık olduğum yazar
• gazap uzumleri kitabinda duygulari cok iyi yansitarak anlatarak zihnimde kalici yer birakan yazar.. domuz yemelerinden dolayi mide bulandirici olsada yokluk mecburiyet ve caresizlik cok iyi anlatilmistir ve tabiki gazap uzumleri
• işçi sınıfının sorunlarını çok gerçekçi bir şekilde ele almış yazar. naturalizm akımının fikrimce en iyi temsilcisi.