• 17'nci yüzyılda yaşamış fransız botanikçi. 1699'da fransız kralının isteğiyle doğu seyahatine çıktı ve bugünkü türkiye topraklarını da kapyasan bir bölgede araştırma gezileri yaptı. izlenimlerini içeren seyahatnamesi, 'relation d'un voyage du levant fait par ordre du roy' adıyla ölümünden sonra yayımlandı.
  • joseph pitton de tournefort fransız doğabilimcidir. montpellier üniversitesinde botanikte uzmanlaşarak 1683'te paris kraliyet botanik bahçesi'ne profesör olarak atandı. 1699'da, karlofça antlaşması'ndan sonra fransız hükûmeti tarafından botanik araştırmaları yapmak ve bitkiler toplamak üzere doğu seyahatine gönderildi.

    bu gezinin ilk bölümü ege adalarına yaptı. 23 mayıs 1700'de bir hekim ve bir ressamla birlikte marsilya'dan hareket eden tournefort önce girit'e, oradan da ege adalarının büyük bir bölümünü gezdikten sonra mart 1701 sonunda istanbul'a vardı. tournefort, istanbul'da kısa bir süre kaldıktan sonra karadeniz yoluyla doğu anadolu bölgesi ve kafkasya'ya doğru yola çıktı.

    tournefort, erzurum valiliğine atanan köprülü numan paşa ve maiyetine katılarak denizyoluyla trabzon'a doğru yola çıktı. oradan erzurum'a ulaşarak tiflis ve erivan'a kadar gitti. ağustos 1701'de erzurum'a döndükten sonra ankara üzerinden bursa'ya, oradan da izmir'e geldi. oradan mısır ve arabistan'a gitmek niyetinde olan tournefort, sonunda bu yolculuktan vazgeçerek 3 haziran 1702'de marsilya'ya döndü.

    getirdiği malzemenin tasnifi ve kitabın hazırlanışı tamamlanmadan tournefort evinden botanik bahçesine giderken bir araba kazasında öldü. relation d'un voyage du levant adlı seyahat kitabı iki cilt halinde 1717'de basıldı, bunu aynı yıl üç ciltlik lyon baskısı izledi.

    18 aralık 1702 tarihinde izmir’e gelen ünlü fransız botanik bilimci ve doktor joseph pitton de tournefort, izmir ile ilgili gözlemlerini şöyle dile getirmektedir:

    “izmir, levant’ a giriş üzerindeki en zengin ve en büyük şehirlerden biridir. limanı çok güzeldir ve dünyanın dört bir yanında gelen tüccarların buluşma yeridir. bu şehirde 200 ermeni yaşamaktadır. ermenilerin 1 kiliseleri vardır ve ermeni metropoliti sadece kendi cemaatinin yardımıyla yaşamasına rağmen; durumu diğer hristiyan din adamlarına göre daha iyidir. bu yardımlar pazar günleri ya da bayramlarda toplanır ve yaklaşık 6 -7 kese kadardır.”

    izmir’in hayranlık uyandıran bir konuma sahip olduğundan ve evlerin güzel inşa edildiğinden bahseden seyyaha göre şehrin en güzel yeri ise frenk sokağıdır. ona göre izmir, doğu ticaretinin merkezi konumundadır. “kaba” bir millet olarak tanımladığı yahudilerin ise 44 şehirde ticaretin her alanında bulunmalarına şaşırmakla birlikte bu halkın ticaret konusundaki meziyetlerini takdir de etmektedir.
    şehre ermenistan ve gürcistan’ dan kürk getirildiğini ama fransa’dan getirilen kürklerin tüccarlar için daha avantajlı olduğundan bahsetmektedir.

    tournefort, şehirdeki fransız konsolosunun görevini çok iyi yerine getirdiğini; kendisi şehirdeyken ermeni, rum, yahudi ve frenk tüccarlarla birlikte konsoloslukta bir bayram kutlamasına katıldığı bilgisini paylaşmaktadır. seyyahın anlatımına göre antik dönemde şehir, romalıların sadık bir kentiydi. aziz yuhanna’nın havariliğini yapmış ve bizzat şehre atadığı metropolit aziz polikarp, yıllarca görevini ifa ettikten sonra 100 yaşında kentin amfi tiyatrosunda marcus aurelius ya da antonius pius zamanında diri diri yakılmıştır.

    istanbul’dan latinleri çıkaran michael paleaologus zamanında müslümanların bütün anadolu’yu ele geçirdiğini anlatan tournefort; aydın bey tarafından izmir’in egemenlik altına alındığını ve onun ölümüyle aydın bey’in oğlu umur bey ile latinler arasında şehir için çetin bir savaş yapıldığını; timur’un işgali ve geri çekilişi sonrası şehrin son kez mehmet çelebi han tarafından tekrar türk tarafına kazandırıldığını belirtmektedir. şehrin tarihiyle ilgili uzun uzun bilgiler paylaşan tournefort, efes’e gitmek üzere 25 ocak 1702 günü izmir’den ayrılmıştır.
  • ege adaları tarafına yolu düştüğünde adalı rum ahali arasındaki hortlak motifli batıl inanışları, denk geldiği bir toplumsal histeri vakasını da aktararak günümüze ulaştıran botanikçi ve seyyah. tafsilatı için bağlantıya tıklayınız.
hesabın var mı? giriş yap