• der spiegel'de türkiye üzerine haberler yapan şahıs. türkiye'yi pek sevmediğini anlıyoruz da niye istanbul'da yaşıyor ondan habersizim.
  • yazılarını sevdiğimiz, türkiye'yi hep öven, hiç eleştirmeyen yabancılar bizim dostumuzdur ve onların tabii ki türkiye'de, istanbul'da yaşama hakkı vardır. hoşumuza gitmeyen yazılar yazan gastecilerse birer dış mihraktır ve onlara vize konulması gerekir. vatan hainidir onlar, 301'den de yargılamalı, ama ahhh işte... türk vatandaşı değil ki!

    jürgeennnn, akıllı ol, bizim istediklerimizi yaz, bodrum'a tatile bile götürürüz seni.

    (bkz: glosse)
  • die tageszeitung (taz) türkiye muhabiri. geçen hafta, "beihilfe zum völkermord: deutschlands rolle bei der vernichtung der armenier’ [soykırıma yardım etme: ermenilerin yok edilmesinde almanya’nın rolü] isimli bir kitabı yayımlandı almanya'da.
    bugün ise agos'ta bu kitabı üzerine ‘eğer almanya yardım etseydi, çok sayıda ermeni kurtulabilirdi’ başlıklı bir röportajı yayımlandı.

    "-almanya’nın soykırımı engelleme gücü yok muydu?
    - istanbul büyükelçisi hans von wangenheim’ın 1915 ekim’inde kalp krizi sonucu ölmesinin ardından göreve gelen paul wolff-metternich, ermenilerin katledilmesine karşı gerçekten bir şeyler yapmak istedi. hatta bu yönde çalışan en üst düzeydeki alman yetkili diyebilirim. aralık 1915’te bunun için alman dışişleri bakanlığı ve bethmann hollweg’in danışmanlarına birer mektup yazdı ve bu süreci durdurmalarını, yoksa ermenilerin öldürülmekten başka seçenekleri olmayacağını belirtti. bu dönem, tam olarak çanakkale cephesi’nde zaferin kazanıldığı, fakat osmanlı ordusunun büyük kayıplar verdiği döneme denk geliyor. dolayısıyla osmanlı’nın almanya’dan gelecek olan yardıma çok ihtiyacı vardı. yani eğer osmanlı, o anda almanya’dan yardım alamasaydı, savaşa devam edemeyecek durumdaydı. dolayısıyla tam bu dönemde almanya’nın “bu yardımı almak istiyorsanız, ermenileri katletmeyi durdurmalısınız” deme gücü vardı. bu dönemden öncesinde almanya’nın da böyle bir yaptırım uygulaması zordu. çünkü osmanlı’ya giden yardımların gittiği trenler, sırbistan’dan geçiyordu ve bu yüzden, yardımlarda sorun yaşanıyordu. ancak ekim ayında sırbistan düştü ve yardımların kesintiye uğramadan osmanlı’ya ulaşması sağlandı. o dönemde çok sayıda katliam yaşanmıştı, ancak tehcir kafileleri suriye’ye yeni yeni ulaşıyordu. hatta urfa gibi şehirlerde daha tehcir başlamamıştı bile. yani eğer almanya yardım etseydi, daha çok sayıda insan kurtulabilirdi. fakat wolff-metternich’e verilen cevap olumsuz oldu. ona, “biz bunu yapamayız, çünkü bu savaşın mantığına aykırı” dendi. hatta ona yazılan mektupta, “sen çıldırdın mı? bu, türkleri kaybetmemiz anlamına gelir. ermenilerden bize ne? onlar bizi ilgilendirmiyor” şeklinde bir ifade var. bu, soykırım sürecindeki son kırılma noktası oldu. bu anlamda, almanya osmanlı’nın ermenileri öldürmesine izin verdi."
hesabın var mı? giriş yap