• kabul edilmesi gereken bir gercek varsa, o gercege teslim olmaktir.
    diger turlusu bosa debelenmektir. bir adim, bir kulac yol ilerlemeden yorulmaktir sadece.
  • sonunda kabullenilen şeyin "imkansız" olmadığını anlamamızı sağlar.
  • eşyanın tabiatına aykırılığını görmek ve yaşamak. örnek olmak istemiyorum...
  • "lanet olsun" mecralarinda cebellesen, dirayetin pes onaması .

    hani icinde ukte kalir , omur boyu daraltir insani. ve sonunda karsi koyulmazin gucunde yontulmus gibi yorgun hissederiz. delikanli kanimiz sogur, yuzumuze bir, iki cizgi eklenir . hosgorunun ulkesinden adim adim uzaklasirken, zehrin acı tadini kaniksamaya baslariz , iste oyle bir sey.

    halbuki bir zamanlar bizi kanindan ve canindan varedenler, kabullenme baskisi altinda, gozumuzun onunde ezildikce, duzenin insan onurunu parcaladigi carkinda gunden gune eridikce, nasil, kahrolur, nasil isyan ederdik. ve nasil da kolayca "arkadas ! ben boyun egmicem !" derdik. henuz zimparalanmaya baslanmamis, bakir kafa yapimizin, isyankar algisinda " duzerim ben boyle hayatin gecmisini " demek , ne kadar kolaydi .

    ve en sonunda, kabullenmenin sessiz ikrarini, gormezden gelmeyi ogrenme mecburiyetimizin, o ilk sessiz isyana baglayan 66sında, bogrumuze saplanan, ilk darbe yenilgisi. ve teslimiyete acilan, ezici ve uzun yolun, bir duraklama aninda bize hissetirdigi burukluğun adıdır kabullenmek. hayatın tokadı diyoruz biz buna.
  • hayatta en zor sey kabullenmektir, birinin oldugunu kabullenmek, kolunun kesildigini ya da bir ulkenin parcalandıgını kabullenmek yani bu baslı basına psikolojik dengeyi altust eden durumları olabilir hale getiren bir olgudur o yuzden kabullenilmis hersey zaten en imkansızımızıdır
  • (bkz: 2+2=5)
    (bkz: winston smith)
  • kabul etmemektir.

    kabul etmiş görünmektir. başkalarına değil, kendine...
hesabın var mı? giriş yap