• bir memleket erkeği olarak
    burayı okuyan memleket erkeklerine *çoğunuzun* ne halt olduğunuzu anlatayım, hem biraz tanımış olursunuz kendinizi.

    çok uzun yazdım, ama aşağıdaki satırlarda komple siz varsınız, emin olun.

    kendinizi genellenemeyecek ve neden olduğu belli olmayacak biçimde "çok özel" gören akıllılar sürüsüsünüz ya, bak aşağıda size dair bazı genellemeleri bırakıyorum, kaçının az çok sizi tanımladığını görün de ne kadar özel olduğunuzu oradan daha iyi anlayın.

    ha bu arada ciddi bir kısmınızın sıkıntılı olduğunu sadece kadınlar düşünmüyor, aklınızda olsun.
    bak aşağıda sana seni anlatıyorum :

    1)

    çoğunluğunuz değişen ölçülerde mizojinist, yani kadın düşmanı.
    ha bunun farkında olmayacak kadar bilinçsiz, düz memleket erkeği olmanız böyle olduğunuz gerçeğini değiştirmiyor.

    bak şebnem şirin başlığına, orada gencecik bir kadının boğazının kesilerek öldürülmesini "yanlış sevgili tercihi" veya hatunların efendi adam yerine piç tercihi gibi sikten çükten nedenlere bağlayan gerzek iletiler 400 - 500 fav almış.
    zira en basitinden

    a) hayatınızda mağdur suçlayıcılık denen şeyi duymamışsınız.

    b) ikinci olarak devletin size verdiği bok gibi "eğitim" (yazdım endoktrinasyon okuyun) dışına çıkıp, en basitinden bu konuya dair bir sosyoloji kitabı açıp okumuşluğunuz yok.

    aranızda tahminen biriniz dahi toplumsal cinsiyet nedir / ne değildir bilmiyor.

    yani "yahu bu kadınlar neden 8 mart'ta kıçları donarcasına senelerdir yürüyorlar" veya istanbul sözleşmesi için sürekli gösteriler, yürüyüşler, protestolar düzenleyerek neden polisten dayak yemeyi, işkence görmeyi göze alıyorlar gibi sorular aklınızı hiç işgal etmemiş,
    düz erkek kafasıyla, düz erkek kafasının anlayamayacağı şeyleri düz erkek olmayan insanlardan daha iyi anladığınızı falan düşünüyorsunuz, bir de kadınlara akıl falan veriyorsunuz.

    çünkü kadınlar komple aptal,
    kendi hayatlarını, yaşadıklarını, her allahın günü başlarından geçenleri anlayabilmek için sizin olağanüstü fikirlerinize muhtaç durumdalar.

    çünkü sarsılmaz, yanılmaz, bakış açısının öznelliğinden muaf ve her şeyi görebilen allah gibi bir rasyonaliteniz olduğunu düşünüyorsunuz.

    tıpkı diğer çoğu cahilin olduğu gibi.

    "e ama kadın neden onunla çıktı, neden şüphelenmedi, neden ayrılmadı?"

    anlayacağın dilden konuşayım,

    yarrak yüzünden canım kardeşim, yarrak.

    en basitinden,
    memleket erkeklerinden kurtulmanın hiç kolay olmadığını, birçok kadının ayrılmak istediği veya kendisi için tehlikeli gördüğü erkeklerden kurtulamadığı için "devam etmek zorunda kaldığı", çünkü devletin erkeği kolladığı ; kadını ise erkeğin şiddetine karşı sistematik olarak koru-ma-mayı seçtiği ve yalnız başına bıraktığı bir düzende "o kadın da ayrılsaymış" diyebilecek kadar kadınların erkeklerle ilişkilerinde neler yaşadığından habersiz adamlarsınız çoğunuz.

    ulan her allahın günü gazetelerin üçüncü sayfalarına "ayrılmak istediği sevgilisi / eşi tarafından öldürüldü" haberleri düşüyor, bu kadar mı habersizsiniz yaşadığınız ülkenin gerçeklerinden?

    devlet erkeği koruyor, kadını değil.

    ki bir kadın, kendisi için tehlikeli olduğunu düşündüğü erkekten ayrılmasa da sizin aptalca ve kötü niyetli yorumlarınız geçerli olmuyor,
    sen karşındaki insanın beden bütünlüğüne - ne olursa olsun - dokunamazsın, bu kadar basit.

    "ama o da şöyle yapsaymış" gibi "ama"larla başlayan yorumlarınız mağduru suçlamanın ötesinde cinayeti meşrulaştırıyor.

    şunu kalın memleket erkeği kafalarınızın alması lazım ;
    burada kabahatli olan erkek, kadın değil.

    ------------------------------------------------------------------------------------------------------

    2)

    ciddi bir kısmınız aşağılık kompleksli, özgüvensiz, namusçu, güvenilmez, ikiyüzlü ve psikolojik / bedensel şiddet düşkünü.

    özgüvensiz olduğunuz için sıklıkla aldatılma / terk edilme kaygısı davranışlarınıza yansıyor, bunun sonucu olarak :

    aldatılma kaygısı dolayısıyla karşınızdaki kadına güvensiz davranışlar sergiliyorsunuz, bunu da "ben kıskanç erkeğim" kılıfına sarılıp, bizim saçmasapan toplum algısında bolca kabul gören, hatta yakın tarihe kadar cinayet davalarında cezada "tahrik indirimi" bahanesi olarak kullanılan kıskançlık ile meşrulaştırmaya çalışıyorsunuz.

    bu kıskançlığınızı karşınızdaki kadın üzerinde performe etme şekliniz de sosyal şiddetten başlayıp psikolojik hatta bedensel şiddete, hatta cinayet teşebbüsüne kadar gidebiliyor.

    kadın cinayeti haberlerinde, kadına yönelik erkek şiddetinin "kıskançlık cinayeti" veya "aşk cinayeti" diye adlandırılıp erkek şiddetinin "güzellenmesi" ve bizim ataerkil kültürümüze uygun hale getirilip yumuşatılmaya çalışılması tesadüf değil.

    zira medya da ataerkil kültürün medyası işte, anla ;

    arif olmayanın dahi bildiği üzere medya "patronlarımız" bile hep erkek.

    diğer taraftan,
    terk edilme kaygısı yüzünden ise,
    bir kadınla olan ilişkinizde, karşınızdaki insan ayrılmak istediğinde "ilişkilerde iki taraf birbirini sevmek, birbiriyle uyuşmak zorunda değil" gibi makul bir duygusal yanıt veremiyor çoğunuz,
    ilişki denen şeyin aynı zamanda bir uyum meselesi olduğunu görmezden gelerek, "kesin eksiğim, aşağıyım" kafasıyla daha da fazla aşağılık kompleksine abanıp kendinizi aşağılanmış, değersizleşmiş hissediyorsunuz ; bu da sizi karşınızdaki insana karşı saldırgan, "hayır"dan anlamaz, tacizkar bir tavra itiyor.

    ha kah aşağılık kompleksiniz kah özgüvensizliğiniz dolayısıyla, aldatılmak ve terk edilmekten ölümden korkar gibi korktuğunuz için kah kıskançlığı, kah namusçuluğu karşınızdaki kadın üzerinde daha fazla kontrol kurma, onun hayatını daha fazla zaptetme ve onu kendinize bağımlı hale geitrmek için kullanıyorsunuz,,

    bazı azıcık cüzdanı kabarık örnerkleriniz ise direkt karşısındaki kadının maddi dezavantajını bunun için kullanıyor, maddi olarak onu kendine bağımlı hale getirerek yukarıda bahsettiğim temel kaygılarını dindirmeye çalışıyor.

    çünkü maddi dezavantajı bulunan, hele hele kalifiye olmayan, iş hayatında çok para kazanması hiç de kolay olmayan - üstüne bir de çocuklu ise - bir kadının, bu memlekette kapıyı vurup çıkmasının kolay olmadığını biliyor bu "fırsatçı" arkadaşlarımız.

    ikiyüzlülük meselesi de benzer,
    çoğunuzun aklı - kimseyi suçlayarak söylemiyorum bunu - "cinselliğin afrikası" diye dalgası geçilen bir ülkede yaşamaktan mütevellit çok zaman sekse çalışıyor.

    ve bu yüzden asıl düşüncenizi, niyetinizi belli edeceğiniz, karşınızdaki kadına dürüst davrandığınız durumda ihtimal dahilinde red yiyeceğinizi bildiğiniz için "köprüyü geçene kadar" karşınızdaki kadınla flört ediyor gibi yapıyorsunuz.

    asıl niyetiniz ise, allem edip kallem edip kadını ikna edip sevişmeniz sonrasındaki tavırlarınızda açığa çıkıyor.

    ve buna ikiyüzlülük deniyor.

    ---------------------------------------------------------------------------------------------

    3)

    ha niye akıllanmıyor, şu yukarıdaki kusurları törpüleyip daha düzgün insanlar olmuyorsunuz?

    bir nedeni ben söyleyeyim :
    burada yazdığım tarzda şeyler yazan, size "empati kurmak" veya "kadınları anlamak" gibi şeyler söyleyenleri meriç diyerek yaftalayıp, söylenenleri absürtleştirerek siktiri çekiyorsunuz da ondan ;

    bu sayede, bu konudaki genel korkaklığınıza uygun biçimde kendinize dair bir özeleştiri getirme, kendinizi yontma gibi "yüklerden" azat ediyorsunuz kendinizi.

    zira avantajlarınızı sürdürmek istiyorsunuz ; davranışlarınızı törpülemeyi, "eşit" olmayı götünüz yenmiyor kadınlarla.

    bu özeleştirilerin "ucunun size dokunacağını" bildiğiniz için de kadın hareketine ve hakkında zahmet edip açıp bir kitap okumuşluğunuzun dahi olmadığı feminizme karşı bu kadar düşmansınız, söyledim ya,,

    götünüz yemiyor.

    bir patronun kendi gücünü, karlılığını, açgözlülüğünü kısıtlama "tehlikesi" barındıran sendikal harekete bakışı neyse sizin de şu ana kadar kendi hakimiyet alanınız gördüğünüz, "kadınımız" dediğiniz insanların haklı mücadelelerine bakışınız aynı ;

    eşit olmaktan korkuyorsunuz.

    erkek dayanışması denen şey de tam olarak burada ortaya çıkıyor,
    errrrrrrrrkekler olarak, işinize gelen durumda aranızdaki diğer tüm ayrılıklarınızı bir yana bırakıp, normalde kanlı bıçaklı olacağınız tiplerle kadınlara karşı kıç kıça verip "dayanışıyorsunuz".

    işte buna kadın düşmanlığı deniyor.

    yanlış anlamayın dostlar, haberiniz olsun, kadınlar sizden bişey beklemiyor ; özellikle onlara "haklarını vermenizi" falan beklemiyorlar.

    çünkü "hak" denen şeyin birileri tarafından bahşedilen bir şey olmadığını, mücadele ile muktedirden / avantajlıdan zaman içerisinde söke söke alınan bir şey olduğunu tam tamına farkındalar.

    ve ilerde bunları sizden alacaklar.

    söke söke.

    içiniz rahat olsun.
  • iyi günler. daha dün bu ülkede en az 4 tane kadın erkekler tarafından katledildi. ve tabi ki bu olur olmaz yaşanan "ama kadınlar da öyle tercih ediyolar" başlıkları, daha aynı gün popüler olan "kadınların sevmemesi" başlığı, ya da serkan inciye hak vermeceler kısaca hortlayan "tercih" gerizekalılıkları beni böyle bir başlık yazmaya itti. benzer şekilde sorunlu başlıklar, bir kadın bir erkeği reddedince ne hisseder, işte merhaba diyince karşılık alamamakla ilgili, çok iyi bir insan olunduğu halde ilişki kuramamasıyla ilgili başlıklar var. bir sürü de hortladı ya da ortaya çıktı. bildiğimiz kadarıyla 4 kadının katledildiği bir gün bu sözlükte yine kadınların tercihleri, istekleri, hayatları aşağılanmaya çalışıldı.

    artık bunların bilinçsiz yapılmadığını konuşma vaktimiz gelmedi mi? ortada öldürülmüş kadınlar varken, hatta çoğu zaman katille olan yakınlıkları ilişkileri bile kesinleşmemişken, bazı insanların katil olmasını değil de herhangi bir kadının katil olma potansiyeline sahip bir erkekle ilişki yaşamış olma ihtimali sözlükte yer kaplıyor. bu öyle herkesin iddia ettiği gibi "ya ama kötü bi şey mi diyoruz işte suçlu erkeklerle beraber olmayın" diyerek yapılan bir kadınları koruma çalışması değil. keza burada bütün kadın kazanımlarına ağzınıza geleni söyleyip, kadınların sizi reddetme hakkına nefret saçıp, haklarını aramaya çalışan kadınlara isimler takıp aşağılayarak korumaya çalışıyor olduğunuza inanmıyorum kadınları.

    böyle savların ortaya atılmasının ve kadın olmayan yazarlar tarafından çoşkuyla benimsenmesinin çok basit bir sebebi var. erkek dayanışması, normalde olumlu bir anlama gelmesi gereken, belki hak mücadelesi için kullanılabilecek bir kavram katillerin suçlarını hafifletmek için, kadınların hayatlarını korkuyla yaşamasının kendilerine getirdiği avantajlardan vazgeçmemek için, sorumluluk kabul etmemek için birbirinin sırtını sıvazlamaya yarıyor.

    keza bu sözlükte kadınların katledilmesi yazarlar tarafından açıkça* övüldüğünde bile bunların savunulacak tarafları bulundu. gözler kapatıldı. kadınlar sayfalarca yaşadıkları tacizleri ve şiddet olaylarını yazdılar, sözlüğün bundan çıkarabildiği "ha yani güzel demek istiyo bu kadınlar" oldu. yani sayfa sayfa, kadınları değil tacizcileri anladınız. bunun yanında kadınların hangi şartlarda şiddeti hak ettiğine dair, 1500 lira nafaka ödeyen bir insanın katil olmasının aslında anlaşılabilir ve makul olduğunu değerlendirdiğiniz içerikler de mevcut.

    bugün hala insanların bu şekilde canice katledilebiliyor olması, katilin isimleri belli olmasına rağmen onları değil de "onları tercih ettiğini düşündüğünüz kadınların" ağzınıza yapışması hiç şaşırtıcı değil. kadın cinayetlerini destekleyen, kadınlara şiddet uygulayabilecek insanlara cesaret verdiğiniz, kadın mücadelesini aşağıladığınız, kadınları hedef haline getirdiğiniz içerikler oldukça her cinayette sizin de parmağınız var ve olacak.

    bu dayanışma, bu tacizciyi, saldırganı, tecavüzcüyü anlama ve hak verme haliniz cinayetlerin asıl gerçeğidir.
  • (bkz: şebnem şirin)

    neyden bahsetmeye çalıştığımı bu başlıkta sayfalarca görebilirsiniz teşekkürler.
  • erkek şiddeti demek çok yanlış, kadınların yaptığı kötü bir olayda kadın şeysi diyor muyuz. her türlü şiddete karşı sesimizi yükseltmeli kadın, çocuk ve kendini savunamayan bireylere bu konuda devlet destekli pozitif ayrımcılık uygulamalıyız.
  • kimse erkekleri genellemiyor zira onların ayırt edilecek çok basit söylem ve eylemleri var. çünkü cinayeti veya şiddeti haklı görmelerine sebep olacak benzer davranışı bir erkek görünce mağdur oluyor söz konusu kadın ise hak etmiş deniliyor ve onun tercihi olduğu için adamı övüyorlar.

    örneği burada (bkz: johnny depp ve amber heard davasi)johnny depp odasın çekilip şirret karısının her türlü şiddetine maruz kalmış, kadın boşanıncaya kadar sineye çekmiş. dünya tarafından linç edilinceye kadar şiddet görenin asıl kendisi olduğunu dahi açıklayamamış adam.

    yapabildiği en iyi şey her gittiği yerde sinip çekileceği bir oda yaptırmak olan bir erkeği mağdur görürken aynısını bir kadın yapınca kadınların efendi erkek yerine piç erkek tercihi. doğal seçilim vs deyip üstüne bir de efendi oldukları için onların tercih edilmediği çıkarımı ile kapatıyorlar konuyu. efendi olan erkek bu demek ki.

    aynı mağduriyeti bir kadın yaşayınca neden dayağı ve ölümü hak ediyor? bir erkeği savunmaya gelince aynı şeyleri duyamıyorsunuz. işte onları diğer erkeklerden ayıran şey bu. herhangi bir olayda bile fanatik bir tutum sergilemeleri.
  • (bkz: gaslighting)
  • kadın cinayetlerinde tüm erkeklere orospu çocukları hepiniz aynısınız diyen kezofeminist örgütün yeni iddiası.

    bakın canlarım insan olmanın insanca yaşamanın çok belirli prensipleri ve kuralları vardır. insan, hayvan gibi canlıların yaşam hakkını elinden almayacaksın, ağaç katletmeyeceksin, milletin ırzına geçmeyip standart bir hayat sürüp sıradan bir mahluk gibi öleceksin. bunun aksini yapana cinsiyet, ırk, din gibi konularla genelleyip benim gibi kadınlarla bir alakası bile olmayan erkeklere "bütün erkekler orospu çocuğudur" dersen karşı cins de bi dakika noluyoruz amk der ona göre cephe alır.

    bu başlık altında anlatılan da budur. doğru değildir ancak süreç doğaldır. bütün erkeklerden nefret ediyorum deyip hala erkeklerle muhatap olan tonla kadın arkadaşım oldu şu ahir hayatımda. o zaman muhatap olma erkekler aynıysa neden hala diyalog halindesin diyorum salak sulak cevaplar vermeye devam ediyorlar. önce hayata karşı bir duruşunuz, bir tavrınız olsun. yanlış erkekse sizi aldatmışsa mesela bir müddet aşk, sevgi olaylarına girmeyin ya da ne bileyim toplumu ilgilendiren bir kadın cinayetinde suçlu erkek mi oldu? yine erkeklerle muhatap olup olmamak ona göre insanlarla görüşmek, doğru kişilerle konuşmak sizin akıl süzgecinize kalmıştır.

    aynen bütün erkekler aynı amk. evde mandalina soyup sıkıntıdan aile evinde masterchef izleyen ben de durduk yere orospu çocuğu oluyorum ne hikmetse.
  • (bkz: kadın cinayetlerinde yanlış tercih gerçeği)

    bu başlık altında katledilen kadınlara sayfalarca sallanınca sorun değil ama erkek dayanışması diye bir başlık açılınca; "ooo genelleme", "feminist zırvası" ve hatta "provokatör". hasta mısınız kuzum siz?

    adam hala buraya gelmiş "ama tipinden belli" diyor. velev ki belli; yine suçlu katledilen kadın mı oluyor? şunu bi anlayamadınız gitti: sebebi ne olursa olsun kimse kimseye şiddet uygulayamaz, kimse kimseyi öldüremez. bitti, nokta!

    katledilen bir kadın olduğunda önce kadına salladığınız için, "ama" vs.ler ile kadında bir suç bulduğunuz ve dolaylı da olsa kadının bunu hak ettiğini ima ettiğiniz için bahse konu başlık "erkek dayanışması" şeklinde.

    "o da mini etek giymeseymiş", "o saatte orada ne işi varmış", "ama kadın da aldatmış" vs.'den bir farkı yok kadın da yanlış tercih yapmış demenin. katilden önce, katilden çok katledileni suçlamak bu. farkında değilsiniz ama dayanışmanız da tam da burada başlıyor. o kadar çok ve o kadar kötüsünüz ki keşke ölseniz.
  • kadın düşmanı yahut psikopat eğilimli erkeklerin dayanışması. bu dayanışmanın en belirgin ifadesi " kadınlar öldürülüyor çünkü yanlış erkekleri seçiyorlar " lafıdır. bu laf öldürülmedeki, canlı canlı yakılmadaki, boğazı kesilmedeki kabahati kadında bularak erkeğin işlediği suçu hafifletir. suçlu her zaman ki gibi kadındır.

    psikopat insanlarda duygu ve empati yoktur. sömürecekleri manipüle edecekleri insanların duygularına oynar, istediklerini elde edene kadar planlarını uygularlar. sizinle işleri bittiklerinde posanızı bir kenara atarlar. pişmanlık vb duyguları hissetmezler. uyanıp uzaklaşmaya kalkarsanız hasarsız kurtulamazsınız. siz uyanana kadar psikopat kendi emelleri yolunda ilerlemiştir bile. ya da canınızdan olursunuz. bunları daha önce de anlattım.

    bir şekilde öldürülen kadınlara bahane bulup cinayeti hafifleten ve kadının değer yitimine sebep olan erkekler ya psikopat nedir bilmiyor, ya kadın düşmanı ya da kendisi de psikopat eğilimler taşıyordur.

    psikopat veya sosyopat nedir? bu kişilerin davranış örüntüleri nedir ? bu konuda yazılan kaynakları okuyacak olursanız; kadında suç bulan entryler yazma utancını işlemezsiniz. bu psikopatlar dışardan da tanınamaz. onlar duygusuz avcılardır.
hesabın var mı? giriş yap