• haklı bir düşmanlık olarak yorumlanabilir.

    annesine düşkün erkek, ana kuzusudur. hiçbir şeyi annesine danışmadan yapmaz. bu demek değil ki, anne sevilmez. elbette insan annesini sevmelidir. ama anneye düşkünlük apayrı bir şey. insan kendi başına birey olabilmelidir.
  • kadınlar tarafından yetiştirilmiş bir erkek, güvensiz kaygılı bağlanacaktır... kendi kararları, fikri, düşüncesi olmayacaktır. bu tür bir erkek aile kurmakta ve ailesini korumakta güçlük çeker. kadınlar bu konuda haklı baylar!
    kendi yolunuzu çizin...
  • kimse annesini ve ailesini seven, değer veren, önemseyen bir insana düşman olmaz.

    düşkün diye tabir edilen kavramın altındaki mana biraz derin. bazı erkekler belli bir yaşa ve olgunluğa erişse bile annesine danışmadan, annesinin onayını almadan hiçbir şey yapmaz.

    bu tarz bireylerin evlendiği zaman da evlilikleri annesi tarafından yönetilir. ilişki iki kişilik değil üç kişilik bir boyuta ulaşır.

    kadınlar bu olaya düşmandır.
  • annesine düşkün erkeğe tırnağımı vermem. saçımı bile koklatmam.
    bu tür adamlar bana, kasımpaşa canavarı'ndan sonra türkiye'nin en bilinen ikinci seri cinayetini, numan pansiyon cinayetini hatırlatıyor.

    numan bates (23), üvey babasını, konu komşuyu en son annesini öldürmüştü.
    delirmişti sonra. 'anne napıyon, akşam ne yapacaksın yemek' falan dermiş kaldırıldığı bakırköy'de. reha muhtar 2 ay haberini yapmıştı. bu gibi adamların son noktası bu. çok tehlikeliler.

    "annem harika yapar içli köfteyi" diyen erkeğe bile, "siktir git yapsın o zaman zurna başı seni" derim ve kapıyı gösteririm. kimse kusura bakmasın, canımı yolda bulmadım ben. manyakla, deliyle uğraşamam.

    yanlış hatırlıyorsam düzeltin lütfen ama doktorum bu duruma deyyus kompleksi demişti diye hatırlıyorum. deyyuslar out.
  • bence çoğu kadın hayatında ailesiyle iletişimi iyi olan birinin olmasını ister.
    düşmanlık olunan şey anne ile olan iletişim değil aslında. erkek çocukları ülkemizde genel olarak anneleri tarafından çok pohpohlanarak, şımartılarak büyütülüyor. sanki erkek olmak bir üstünlük gibi erkek evlada sahip olmayı bir başarı olarak görüyorlar.
    durum böyle olunca erkekler belli bir yaşa gelse dahi annelerine bağımlı yaşıyorlar, her şeyleri anneler tarafından düşünülüp, yapılıp, önlerine hazır bir şekilde geldiği için kendi ihtiyaçlarını bile karşılamaktan aciz oluyorlar.
    günümüzde kadınlar eskiye nazaran daha çok kendi ayakları üstünde durabildikleri için anneleri gibi karşılarında çocuk olarak değil kendileri gibi kendi işini kendi halledebilen, basit sorumlulukları yerine getirebilen erkekleri görmek istiyor.
    bu nedenle kendi başına bir yumurta dahi kıramayan annelerine bağımlı erkekleri evet sevmiyoruz.

    burada kimseyi suçlamıyorum bir evladın annesine düşkün olması güzel bir şey sadece bağımlılık yanlış, annelerin de kötü bir niyeti yok çok sevdiklerinden yapıyorlar ama bu yetiştirilme tarzı çok yanlış bence
  • annenizi sevmenize düşman değiliz böyle bir şeye düşman olacak kadını zaten hayatınızda tutmayın. annesini sevip sayan erkekle göbek bağını koparamamış erkek arasında büyük bir fark var ama. burada sevilmeyen kısım 2.grup. bunların anneleri de genelde her şeye burnunu sokan tipler oluyor kadın seninle değil annenle evlenmiş oluyor günün sonunda. hangi kadının hoşuna gider bu?
  • “eşiğimizden beşiğimizden uzak olsun” şeklinde dua edilmesi gereken erkek tipine düşman olmakta çok haklı kadındır. kendini kandırmasındır, uzak dursundur. belki de temeldir. rivrivrivririvrivriv. güüldür güldürr. etmen guzum.
  • sen bir türlü büyümeyeceksin, 30 yaşına gelip hala annene danışmadan iki iş yapamayacaksın, oedipus kompleksinle hayatına giren veya girebilecek her kadını annenle kıyaslayacaksın ondan sonra kadınlar annelerine düşkün erkeklere düşman diye ortalıkta gezeceksin. 30 yaşında hala çayını annesi getiren, etrafa attığı her kıyafeti toplayıp yıkayan, çarşafını annesi değiştiren arkadaşlarım vardı benim. bu düşkünlük, anneyle iyi geçinmek filan değil arkadaşlar haberiniz olsun.
  • başkaların doğrularıyla yaşayan insanlardan kimseye hayır gelmeyeceği için herhangi bir bağımlılığı olan düşkün adamları sevmiyoruz.
  • zamanında bir adamla tanışmıştım. bir gün dövme konusu açıldı, öylesine vücuduna dövme yaptırmayı düşünüp düşünmediğini sormuştum. cevabı şöyle olmuştu: “anneme danışırım, onay vermezse yaptırmam. onun onayı önemli.”

    türkiye'deki durum bu, bağlılık değil bağımlıklık mevcut arkadaşlar, bir çok erkek tuvalete giderken bile annesinden izin alıyor. düşmanlık değil de akıllı bir insan şu duruma düşmemek için uzak durmaya çalışıyor.
hesabın var mı? giriş yap