karanlık işler

• aciga cikmasi durumunda isi yapan kisilerin baslarini agir derde sokacak, hemen hemen her zaman suc kapsamina giren sinsi eylemler.
• fotoğraf, film prodüksiyon şirketi. ilginç bir parti davetiyesi hazırlamışlardı yıllar evvel.. şöyleki; 1 kiloluk ağırlık yollayarak minicik de bir not iliştirmişlerdi "1 yıldan fazla oldu karanlık işler'e ağırlığımızı koyalı. dedik ki ağır bir parti yapalım........" diye devam eden..
  
  tebrik edilesi bir parti ve davetiye idi zamanında.
• istanbul devlet tiyatrosu'nun yeni sezon sürprizlerinden mutlu güney'in yönettiği eğlenceli bir oyun. güzel oyunculuklar, güzel kostümler, komik sayılabilecek bir metin.
  kadroda sırıtan hiç kimse olmasa da bu oyunun yıldızları bence önce aydın şentürk, ardından da bayan oyuncular:
  
  (bkz: evren kardeş)
  (bkz: özlem ünaldı)
  
  levent özdilek, selçuk kıpçak, tolga evren ve ali murat altunmeşe kadronun diğer isimleri.
• guzel vakit gecirmek istiyorsaniz eger, gulmek eglenmek ve oyunculuk gormekse amaciniz bu oyunu kacirmayin derim. istanbul devlet tiyatrosunun 2010-2011 sezonundaki en saglam oyunlarindan bir tanesidir. bir saniyesi bile dandik degildir bu oyunun. kesinlikle tavsiye ediyorum.
• karanlık diye anılmasına rağmen bir çeşit beyazla alakalıdır genelde.
• belaltı ve kalitesiz esprilerin havada uçuştuğu; modern tiyatro adına ne varsa her şeyin yerlerde süründüğü bir şey... kimileri oyun diyor. doğrusu şu: rezalet.
• aydın şentürk' ün coşturduğu, inanılmaz eğlenceli, insanı günlük iğrençliklerden 2 saatçik de olsa uzaklaştıran istanbul devlet tiyatrosunun 2010-2011 sezon oyunu. dramatik hiçbir şey düşünmeden kahkahalar atmak için, de hadi buyurun!
• en kaba tabirle "ucuz komedi" olarak tanımlayabileceğim oyun. oyunun bütününe klişe ve kalitesiz espriler hakim. hikaye, tema, karakterler zaten klişenin dibinde. özellikle ilk yarıda (oyun iki perdeden oluşmaktadır), hiç bir espriye güldüğümü söyleyemem. ikinci yarıda yine bir kaç yerde oyuncular performanslarıyla kopardılar, tabi aslında tamamen oyunculukla ilgiliydi o da.
  
  baş rolde oynayan evren kardeş'in performansı özellikle dikkat çekti; işini çok ciddiye alıyordu. sanki yıllarca bu anı beklemiş gibiydi. kötü açıdan değil oyuna renk katan bir ayrıntıydı, hırsı ve isteği.
  
  oyun hakkında aklımda kalacak en güzel şey;
  bir sahnede ciddi bir şeyler anlatan evren kardeş tam konuşmanın ortasında alakasız bir şekilde kollarını sağa sola sallamaya başladı. az sonra fark ettim ki bir sinek var ve gitmiyor bir türlü. yaptığı konuşma ciddiydi ve bu hareket çok komik kaçıyordu. bütün oyuncular içten içten kopmaya başladılar ama bir yandan da sahip olabildikleri bütün ciddiyetle oyuna devam ettiler. birisi konuşmayı devralıyor ama kopmamak için kendini zor tutuyor falan.. sonra toparladılar kazasız belasız ve devam ettiler.
• oyunun nasıl bittiğini anlamadığım, ikinci yarısının ilk yarısına göre daha eğlenceli olan devlet tiyatrosu oyunudur.
  
  gidip 2 saat eğlenip haftanın yorgunluğunu atmak için ideal. cüzi bilet fiyatı ile haftasonu eğlencesi için en ideal etkinliktir bence (sadece bu oyun değil tüm devlet tiyatroları dahildir. özel tiyatrolarla karşılaştırıldığında bulunmaz hint kumaşıdır.).
  
  her ne kadar +8 yaş dese de siz onu +13 olarak alın. hatta bazı kesimdekiler oyunu yarıda bırakıp çıkmışlardır.
• bir tiyatro oyununun; oyunculuk, dekor, senaryo ve muhtelif açılardan eleştirilmesini anlayabilirim de, içinde belaltı espriler bulunduğu için "rezalet" denilerek yaftalanmasını kabullenemem! muhafazakarlık ve sansürün başladığı yerde sanat biter; hakeza sanatın başladığı yerde de sınırlara yer yoktur. bu oyun, bir çocuk oyunu değildir ve belaltı esprilerin olması da gayet doğaldır. zaten belaltı dediğin şey, hayatın ta kendisi değil midir?
  
  klavye şövalyeleri tarafından iki satırda yerin dibine sokulmayı haketmeyen, insanların aylarca emek verdiği bir tiyatro oyunudur ve kanaatimce de son derece başarılıdır. özellikle de, tüm oyuncuların performansı göz kamaştırmaktadır. tüm kadronun ellerine sağlık. benim için çok güzel bir cumartesi akşamıydı.