• eksi sozluk'e yeni getirilen ozelliklerden biri olan karma sistemi, bildiginiz gibi yazarlara, birtakim kriterlere gore belli bir puan verip, bu puana karsilik gelen bir lakabi uygun goruyor. bu kriterler arasinda muhtemelen istatistiksel siralamalar, entry sayisi, silinen/ispiyonalan entry sayisi, yuceltilmis entry sayisi ve kesin olmasa da, sozluk popularitesi (kac kisinin badiler'inde olundugu) gibi etmenler bulunuyor.

    ancak gelin gorun ki, bu matematiksel hesaplar, her zaman guzel ve dogruya yakin sonuclar cikarmiyorlar. her ne kadar isin icinde buyuk olcude diger yazarlarin da fikirleri girse de (yuceltme sistemi sayesinde), birtakim abuse durumlari, bunu tamamiylen islevsiz kiliyor. karma sisteminin getirdigi bircok olumsuz etkiyi asagida biraz daha detaylica anlatacagim.

    oncelikle, karma gibi bir sistemin ortaya atilmasinin sebebi, muhtemelen eksi sozluk icinde bir otokontrol mekanizmasi kurup, bir yazarin diger yazari anonim bir sekilde elestirebilmesini, bu yazarlarin kendilerine yapilan elestirileri gorup, en iyiye dogru yonelmelerini, bunun sonucunda da sozlukteki kaliteli entry sayisinin artmasini saglamaktir.

    otokontrol mekanizmasi, cok eskilerden beri gammaz uygulamasi ile saglanmaktaydi. yani hatali olan entryler, bir sekilde moderatorlere, belli bir deneyime sahip yazarlar tarafindan "gammazlanmakta", moderator gozetiminden gecen entryler ise silinmekteydi. ancak sozlugun konsept limitleri disinda olan entryler'i silmek de imkansiz oldugundan, buna karsi da bir kontrol mekanizmasina ihtiyac duyuldu ve ortaya yuceltme fasiliteleri cikti.

    eger sozlugun tarihcesi'ni okuyacak olanlar, yuceltme fasilitelerinin aslinda art niyetle kullanilmasi nedeniyle kaldirildiklarini, tekrardan ortalikta gozukmesini de kendi icinde gelistirilen sistemine ve ssg'nin yogun calismasina bagli oldugunu animsayacaklardir.

    dusuncede cok hos bir uygulama oldugu asikardir. ancak bu, yalnizca butun yazarlarin ortak bir hedeflerinin olmasi durumunda mumkundur. bahsettigim bu ortak hedef, eksi sozluk'un herkes tarafindan bir "bilgi kaynagi, yorum arsivi, eglence mekani" olarak benimsenmesi ve herkesin bunlara gore birseyler girmesidir.

    gelin gorun ki, her ne kadar iyi niyetlerlen ortaya cikarilmis ve uzerinde calisilmis yeni bir fasilite olsa dahi, saglikli calismasi icin gereken tek sey, yani ortak hedef, eksi sozluk'de mevcut degildir.

    eksi sozluk'u bir bilgi kaynagi olarak gormekten ziyade, farkli bicimlerde kullanan ve yazar sifatini tasiyan bircok insan vardir. bunlar arasinda;

    - `ucuncu sahislara hicbir anlam ifade etmeyen basliklar` acan yazarlar,
    - uzun emekler sarfetmek yerine, kisa yoldan entry sayisi arttirmaya calisan yazarlar (anket yazarligi, bkz yazarligi, vb.),
    - bazilarinin tabiriyle "mafya" haline gelmis gruplasmalarin icinde bulunan yazarlar,
    - eksi sozluk ortamini, birsey paylasmaktan cok insan tanimak olarak goren yazarlar,

    mevcuttur.

    bu otokontrol uygulamasindan her ne kadar onlar da nasiplerini aslalar bile, birazdan anlatacagim bolumlerde de karsiniza cikacak olan cok onemli problemleri de beraberlerinde getirirler.

    1) karma'nin agir degiskenligi:

    onceleri, 2002 sonlarinda baslanan bir uygulama ile once yazarlarin nesilleri yazilmaya baslandi. daha sonralari, yazarlarin gammaz olup olmadiklari, "azimli" ibaresi ile yazilmaya baslandi. bunlar, yalnizca bir yazarin sozluge ne zaman geldigini ve ne yetkisinin oldugunu gosteren, pek de utanilacak olmayan ibarelerdi. zira nesle gore ayrimcilik yapmak ile irkcilik arasinda bir fark goremiyorum.

    ancak simdilerde cikan karma, yine bu diger lakaplar gibi yapiskan bir yapiya sahip. yani, gunden gune, veya haftadan haftaya o kadar cabuk degisebilecek bir yapi olmak yerine, uzun sureler ayni kalan, agir degisiklikler yasansa da, ne kadar cabalanirsa cabalansin icinden cikilamayan ve yukseltilemeyen bir puan olarak kalmistir. gercek hayattan bir ornek mi vermemi istiyorsunuz? (bkz: kast sistemi)

    2) hakedilmeyen karma seviyeleri:

    bahsi gecen durum, herhalde en onemlilerinden biridir.

    daha oncelerde de karma basligi altinda [(bkz: karma/@spincrus)] yazmis oldugum gibi, aslinda hakikaten kaliteli ve guzel bilgiler giren birtakim yazarlar eksi puanli karmalarda surunurken, entry sayisi bulutlari bile gecen, ancak elle tutulur entry'si iki elin parmaklarini gecmeyen yazarlar, cok yuksek karmalar ile goklere cikmaktadirlar.

    bu problem, muhtemelen karma puaninin hesaplandigi matematiksel fonksiyonda entry sayisina verilen onem ile, veya silinen/ispiyonlanan entry sayisina verilen onemin fonksiyon icindeki agirligi ile alakalidir. yani tamamiylen sistemin kendi sucudur, matematiksel sistemin her zaman gecerli olmadiginin gostergesidir.

    genelde kotu entryler'e hemen "cok kotu" damgasini yapistirmak olasiyken, bir de su goz onunde bulundurulmalidir; genellikle sozlugu "bugun" tusuna basip okuyan insanlar cogunluktadir. girilmis cok guzel ve kaliteli bir entry, eger guncel ise, hemen yuceltilir. eskiden girilmis cok daha kaliteli oldugu kesin olan entryler'den daha da fazla yuceltilir hatta. bu olagan bir durumdur.
    ancak bir de turkiye saati ile yalnizca sabah 6'da entry girebilen, amerika'da yasayan yazarlari dusunelim. bunlarin girdikleri kaliteli entryler, sabaha kadar arka sayfalara gidecegi icin, siklikla "bugun" tusunu kullanan kitle, bu entryleri gormezden gelecek, hatta okumayacaklardir.

    insanin yapisi nedeniyle "cok kotu" tusu, "$ukela" tusundan daha sik kullanilir. ancak yukarida da bahsettigim sebep nedeniyle, "$ukela" olarak puanlanmis entrylerin sayisi, "cok kotu" olarak tanimlanmislarin kat ve kat altindadir; her ne kadar kaliteli ve bilgi icerikli entry sayisi, su goturmez bir sekilde daha fazla olsa da...

    3) gruplasmalar ve art niyet:

    herhalde en belirgin ve tehlikeli sebep budur. kisaca, bir grup anlasir ve belli bir yazarin bir veya butun entrylerine "cok kotu" puani verirler, boylece yazarin karmasina dogrudan etki edecekleri icin, puanini dusurmeye calisirlar.

    bunu, aslinda tek bir entry icin yapilirken de gormekteydik. yani, birkac kisi bir olup, tek bir yazarin tek bir entry'sini kotulemekte, o entry'sinin puanini dusurmekteydiler. bu bir sekilde art niyet kullanimi olarak adlandirilabilir. ancak olay, sadece tek bir entry ile sinirli kaldigindan, bir yazarin reputasyonunu tamamiylen rencide edecek bir duruma mahal vermemektedir.

    fakat artik soursummitz gibi bir olusum nedeniyle sozluk daha bir komunal hal almis, daha bir insanlar birbirlerini tanir hale gelmislerdir. bu nedenle bir yazarin karma'sini dusurmek suretiyle reputasyonu ile oynarsaniz, kendisini taniyan eden insanlarin da varligi goz onunde bulundurulacak olursa, bu yazari cok buyuk olcude rencide edebilir, hatta eksi sozluk'den sogutabilirsiniz.

    birtakim gruplasmalarin olup buna sebebiyet verilmesi, karma sisteminin en buyuk aciklarindan biridir. daha onceden de dedigim gibi, yuceltme fasiliteleri'nin onlenemez bir acigi oldugu halde, tek bir entry ile sinirli kaldigi icin yazar namina tehlikesiz olsa bile, yazara verilmek istenen mesaj iletilmis olur. ancak durum karma'ya kadar varmis ise, o zaman bu, yazari afise etmekten farksiz olur.

    4) "caliskan ogrenci / tembel ogrenci" sendromu:

    ilkokul yillarinda ogretmenlerin siklikla yaptiklari birsey olan bu olaya aslinda velilerin ve hatta o yastaki ogrencilerin bile ne kadar karsi ciktiklarini bir hatirlayiniz.

    sozlukteki yazarlari da "iyi" ve "kotu" olarak ayirmak, tamamiylen yazarlarin kendi bilinclerinde olmasi gereken bir durumdur. ancak karma sistemi, bunu afise etmekte ve yazarlara taninan "iyiyi ve kotuyu kendi secebilme" yetisine dogrudan etki etmektedir.

    bir yazarin iyi veya kotu oldugu, yuceltilmis entry sayisindan, girdigi entry sayisindan filan cok, kisilik ve karakter ile de betimlenmelidir. bunu da bir matematiksel formul kullanarak degil, tamamiylen kendi kafanizda yaparsiniz. karma sistemi ise bunun kokune kibrit suyu dokmektedir.

    hatta oyle seviyelere gelir ki, bu ayrim nedeniyle hakikaten de basarisiz olan yazarlara kendilerini duzeltmeleri icin bir sans taninmaz ve surekli "tembel ogrenci" siralarina oturtulmaya devam ederler; zira bu ayrim nedeniyle artik butun dikkat, "caliskan ogrenciler" uzerinde toplanmistir.

    ozet:

    yuceltme fasilitesi, kendi icinde bircok problem getirmis olsa da, gerekli bir sistemdir ve yazarlar arasi otokontrol icin en uygun duzendir. ancak karma gibi bir puanin mevcudiyeti, eksi sozluk'u hot or not'a cevirmektedir.

    umarim yuceltme fasilitelerinde yapilanlar ile karma'da yapilanlar arasindaki farki yeterince anlatabildim. zira yuceltme olayinin tamamiylen yandasi bir yazar olsam bile kendim, karma'ya tamamiylen karsiyimdir.

    not: bu yaziyi girdigim sirada karma puanim 540 civarlarinda idi. gayet yuksek ve bircok insanin gipta ederek baktigi bir puan oldugu icin, "kuyruk acisi" gibi yorumlari yapanlar dikkate alinmayacaklardir.

    sonuc:

    karma sistemi kaldirilsin ve yuceltme fasiliteleri olduklari gibi kalsin. zira yuceltme fasiliteleri gerekli ve yerindedir, yarattigi sorunlar da buyuk problemler teskil etmemektedir. karma ise gereksizdir ve problemleri arttirmakta, yazarlari rencide edici boyuta getirmekte, hatta bazi yazarlari sozlukten sogutmaktadir.

    ilgili bkzlar;

    (bkz: karma puani ve kalite korelasyonu)
    (bkz: karma icat oldu mertlik bozuldu)
  • sanirim karma nin da yuceltme fasilitesinin makus talihine ugradigini gosteren duruma gonderme yapan bir kampanyadir. kaldi ki son uc gunde kulagima gelen ayar aldigi insanlarin karmasi dussun diye yapilan manasiz kasismalar(toplu olarak) da oeeh dedirtecek cinstendir. burda sorun ssg veya karma puanlamasinda degil de insanlarin dunyaya bakis acilarindadir. ha bu illa kaldirilsin mi demektir. tabii ki hayir isteyen ipler isteyen iplemez.. bu kasismalarin olmadigi insanlarda gayet mantikli puanlar da gorulebilmektedir. (bkz: taurus) (bkz: konor)
  • olay, "isteyen ipler isteyen iplemez" veya "bu eglence icin mevcut birsey, o yuzden takma kafana" durumu degildir. cunku ortada bu durumdan gayet rahatsiz olan insanlar vardir.

    simdi, ornekleme vererek durumu daha iyi aciklayalim;

    eksi sozluk'u kendi basinda bir toplum, sosyolojik bir yapi olarak degerlendirelim. gerek universitelerde, gerekse baska kurumlarda surekli bu tur sosyolojik yapilarin nasil isledikleri, nelerin olup bittigini anlamak maksadiyla anketler yapilir. atiyorum, "insanlar, nedense x saatinde daha cok y yaptigindan ortaya z cikar" gibi bulgular elde edilir. bunlar, sosyal yapinin kendisinde bulunan durumlari ozetler.

    hukumetinse, bu sosyal yapiya bir hizmet vermek istedigini dusunelim. ancak eger halkin sosyolojik yapisi arastirilmamis ve bu gibi detaylara onem verilmemisse, yapilan projenin bir suru problemi olacaktir.

    sogan yersen agzin kokar, bu bir gercektir. ancak sogan yedikten sonra agzin kokacagini bile bile birini opersen, pek sevilmezsin. buradaki olay da budur; yuceltme fasilitesinin insanlar tarafindan genel kullanim bicimini gozardi edip bir sistem gelistirirsen, bu sistem cok sakat olacaktir.

    dogrudur, eglence icindir asil maksadi, otokontrol olayini biraz da eglenceli kilmak icin yapilmis bir olaydir. ama genel baglamda mantik olarak kesinlikle sozluk ruhuna aykiridir. belki bircok insan eglenebilir, ancak ben sahsen birtakim insanlarin bu olay karsisinda eglenememelerine dayanamiyorum.

    peki onlar nicin kafalarina bu kadar takiyorlar? cunku "dis gorunus onemli degil, onemli olan insanin icindeki" geyigine benzemektedir bu; first impression yaratan sey karma olmaya baslamistir.

    "sevmeyen gitsin" geyigine de lutfen bulasmayalim, cevabi onceden belli olan bir sozdur bu.

    bir baska ismini vermek istemedigim yazar bana ozel mesaj olarak sunu soyledi, aynen alinti yapmak isterim;

    "bu karma ile ilgili bir diger e$itsizlik de sozluk zirvelerine daha cok katilan kisilerin avantajli olmalari. yani sozluk icin arkadas cevreleri genis oldugundan, burada muhabbeti olan insanlar bu kisilere kotu oy vermiyorlar, bilakis o kisilerin entrylerini daha cok okuyorlar ve cok daha kolay "$ukela" 'ya basiyorlar."

    buradaki durum da yine zaten yuceltme fasilitelerinden kaynaklanan birtakim olaylarin dogrudan karma sistemine yansimasini gosteriyor. karma fasilitesi yaratilirken, bu gibi durumlar goz onunde bulundurulmamis hissiyati yaratiyor. yuceltme fasilitelerinin kullanimi aynen bu sekildedir, tanidigin insana daha cok $ukela verirsin, bu bir gercek. kimseyi de bunu yapmamaya zorlayamazsin. ancak gelin gorun ki, bu gercegin deliler gibi ortaya cikmasi, karma fasilitesi ile ortaya cikiyor.

    eger calismiyorsa, eger "eglence" ise ancak bundan bircok insan eglenemiyorsa, eger yogun bir sekilde bir silah haline getirilmisse ve artik hakikaten yazar kategorizasyonunu ilerletmisse, kisaca eger ise yaramiyorsa, neden kalsin ki?
  • bircok insan karma olayinin kaldirilmasi istemini, "sozluk beni ellemesin" durumu olarak degerlendirmis. yani, "biz ne yaparsak yapalim, elestiri almayalim" mantiginin hakim oldugu sanilmis.

    halbuki zaten eksi sozluk ortaminda insanlari , gecen haftanin en kotu entryleri, gecen haftanin en iyi entryleri, en begenilen entryleri tarzi fasiliteler kullanarak degerlendirebilmekteyiz kendi kafamizdan. peki bir karmanin mevcudiyeti niyedir?

    eger ki savunuldugu gibi "yazarlarin iyi mi kotu mu olduklarini, diger yazarlarin verdikleri oylar ile ortaya cikaran bir sistem" degilse, ne peki o zaman? niye var o zaman?

    ilk baslarda bu sorun, karma unvani olarak verilen "cicek cocuk, pikacu" gibi unvanlar nedeniyle baslamisti. tahmin ediyorum ki, gelen yogun talepler uzerine bu unvanlar "hippi, prezentabl, akliselim" tarzi seylerlen degistirildi.

    karma sisteminin tamamen kaldirilmasi yerine, birtakim yapici cozum onerileri ile cikageldi bircok insan su ana kadar;

    1. "karma rakami, diger yazarlara afise edilmesin, sadece yazarin kendisi bilsin" denildi.
    2. "karma'yi sadece $ukela etkilesin" denildi.
    3. "kontrol merkezi'nden karma olayi acilip kapatilabilsin" denildi.

    ben ise, karma olayinin sonsuz gereksizligine inandigim, yazarlari kategorize ettigini dusundugum ve bir gun "geyik bu ya, takma kafana" denildigi halde, ertesi gun bir tartisma sirasinda ilk onyarginin olusmasina sebebiyet verebilecek bir olay olarak gordugum icin kaldirilmasi taraftariyim.

    karma puani acaip dusuk oldugu halde cok iyi yazarlar olup, ufak bir tartisma yuzunden de karma puani cok dustugunde, karmalar aciklanir aciklanmaz "bana sozlukte verilen deger bu kadarmis demek" diyip uzulen insanlari da bilmiyor degilim.

    ayrica bu kadar emek sarfettigim halde, tek bir cumle ile, pek de analitik konusmadan verilen cevaplar ile beni uzmus olan girisimdir.
  • spincrus un soylediklerinin dogru anlasilmasi dogrultusunda cok da sacma olmayan kampanya. kendimce birtakim aciklamalar yapmayi boynumun borcu bildim.

    su vardir ki; her ne sebeple olursa olsun, sozluk kurallarina uyan herhangi bir susere kimsenin sozlukten uzaklassin, gitsin vs demeye hakki yoktur, olmamalidir.

    ayrica, madem karma insanlar uzerinde herhangi bir etki yapmayacaktir, ya da yapiyorsa bu cok onemsizdir, o zaman niye vardir? elbet ssg bunun uzerinde ugrasmis, formuller uretmis emek vermistir, demek ki bunun amaci 'amaan millet takmasin, ne onemi var' dan fazladir. ancak, karmanin o dusunulen amaca hizmet edip etmedigi, ya da yan etkilerinin asil amacin ustune cikip cikmadigi tartisilmalidir, su anda tartisilmaktadir, bu kampanya da bu sebeple vardir.

    sozluk farkli bir ortamdir, otokontrolun en guzel orneklerinden biridir. amma velakin, spincrus'un da dedigi gibi, cevresi fazla olan suserlerin fazla $ukela alacak olmalari da doganin bir kanunudur. bu bazi esitsizliklere yol acmayacak midir guzel vatandaslarim? ne gerek vardir ki bu tarz aristokratik yaklasimlara, bir takim puanlamalara?

    "daha uc bes mesaj atmis adamsin, sana noluyor" diyenler olabilir, onlara da saygi gosterir, iyi gunler dilerim.
  • sözlükteki nesil catışmalarıyla başlayan ayrımcılık ve hor görülme olayının son halkasına karma sistemine karşı isyanın kampanyası.
    değişik çevre gruplarından, farklı düşünüşlerden insanların bir araya gelerek bir sentez oluşturduğu için sözlük değişik güzel ve enteresan bi oluşum. fakat karma sisteminin getirmiş olduğu sıfatlar bir tür ayrımcılık başlangıcı olarak nitelenebilir. adam kayırmacılığın etkileri entry yüceltme , entry kötülem gibi olaylarda sıkça rastlanıyor. türk toplumun genel yapısında yakınına naatlar düzme, karşı olduğu kişilere çamur atma olayı zaten var. "badimin entrylerini yükselteyim, uyuz olduğumunkini kötüleyeyim" düşüncesinin varlığını inkar etmek biraz gerçekçilikten uzak oldugunu kabul etmek gerekir. bu nedenledir ki karma sistemi gerçeklerden uzaktır. kaldırılması sözlük yazarlarının ruh sağlığı için olumludur.
  • olayin o kadar basit olmadigini anlatmaya calistigimiz halde anlasilamayan kampanya. bu arada baskalarinin fikirlerine, bir seyi begenip begenmemesine tahammul edemeyen kisilerin demokrasi hakkinda yorumlarda bulunmasi da "bu ne yaman celiski anne?" sozunu akillara getiriyor.
  • karma sisteminin yazarların arasında ayrım olmasına sebep verme olasılığı dolayısıyla desteklediğim kampanya.
  • an itibariyle baktığımda otisabi,cyrano,kris gibi yazarlar ve cümle moderatör'den daha yüksek bir karma puanına sahip olduğumu görüp daha bir ısındığım, benimsediğim, kusursuz çalıştığına ikna olduğum bir sisteme karşı düzenlenmiş hain saldırı. kesinlikle desteklemiyorum ve hatta nefretle kınıyorum!
    hem karışmasanıza kardeşim ne güzel uğraşmış yapmış işte adam allah allah bunlara da iyilik yaramıyor canım uçuracaksın bir ikisini sözlükten bak bakalım bir daha sesleri çıkıyor mu!?
    dağılın len anarşikler sizi be!
  • karması bir anarşist olarak başımı bir kez daha çevirip bakmayı düşünmediğim kampanya. zaten ilk kez bir başlığa kendi yaklaşımımı diğer yazılanları hiç okumadan belki de ilk kez yazıyorum. bir midas, efendim bir dallama mertebesine gelsem de, "elime sağlık, aman aman yine çok eğlendim" diyeceğim içindir ki, anarşist kalamazsam bile yine de soğuk bakacağım bir girişim. genel olarak bir değerlendirme sistemi olarak rating kavramına da soğuk bakmakla birlikte, çıkar ve eğlence kavramları arasındaki farka istinaden bir karma destekçisiyim. kısa bir süre hırçın golcü karmamla oraya buraya çektiğim şutlarla yeniden anarşist statüsüne gelmiş bir karma sahibi olarak, dışarıdan gözüken karmamla içimde taşıdığım karmayı da barıştırmaya hiç mi hiç niyetim yok. bir ben bilirim beni benden içeri, göründüğüm gibi de anlaşılmak gibi bir ihtiyacım da yok. üstelik, gerçek yaşamda beni benim tarif ettiğim gibi tarif eden nerdeyse hiç kimse, hiçbir kurum da yokken ssgnin karma kodunun beni ben gibi tarif edebilmiş olması bence çok etkileyici. karmanın karmaşıklığını, değişimini ve karılma tadını yaşarken arada bir de bir başlık vardı eğlenmekten daha çok beni düşündüren biz iki kisiyken de cok egleniyorduk. neyse, ben çok eğleniyorum... bu forum tadında entrime son veriyor, hepinizi karmalarınızdan öpüyorum. *
hesabın var mı? giriş yap