• 1800 lerin başında almanya'da yaşamış.
    gizemi çözülememiş. bir soylunun herkesten saklanan gayrı meşru oğlu olduğuna dair iddialar da varmış. genç yaşta ölmüş.
  • peter handke'nin bu çocuk hakkındaki hikayeden yola çıkarak yazdığı ve adı sadece "kaspar" olan tiyatro oyunu. handke'nin oyununda sahnede sadece kaspar vardır. sahne dışından içeriye verilen komutlarla başta içi boş bir kuklayı andıran kaspar şekillenmeye başlar. çok genel bir bakışla dil öğretiminin tekil bir olgu olmadığı ve yanında "bedavadan" toplumsal normları da dayattığı savını taşıyan oyun.
  • çok alakasız olmakla birlikte, ortaokul yıllarımda atlantis çizgiromanları okurken hayat hikayesinden haberdar olduğum, gizemli ve yaşam hikayesi son derece hüzünlü bir şahıs. herzog'un aynı isimli filmi ise "sosyal bir varlık" olduğu söylenilen insana, bir şekilde toplumdan soyutlanmış ve tüm hayatı boyunca tek başına yaşamış zorunlu münzevi bir varlığın gözünden, olanca yabancılığıyla bakmayı başarıyor. filmden geriye hatırlarda kalan en güzel şeyler kör piyanisti dinleyen kaspar'ın duygulanışı ve kandilin ateşini tutmaya çalışırken eli yandığında, kırpmadığı gözlerinden süzülen bir damlacık yaştır.
  • paul verlaine'in insanı allak bullak eden bir şiirine de esin kaynağı olmuş kişidir.

    (bkz: gaspar hauser chante)
  • herzog'a film yaptırmanın yanı sıra, tıp literatürüne yeni bir sendrom* da kazandırmış kişidir. izole edilen, ihmal edilen ya da istismar edilen çocukta görülen tüm büyüme ve gelişme geriliklerinin psikolojik nedeni olarak yer alır. sosyal, dil ve davranış gelişim geriliklerinin yanı sıra fiziksel*olarak da büyümenin geri kalması çarpıcıdır.
  • an einem morgen des jahres 1819 steht kaspar ploetzlich da, mitten in nürnberg. er kann nicht richtig sprechen und nicht richtig laufen.woher er kommt und wer seine eltern waren, weiss niemand..... yazmaktadir kitabin arkasinda... yazari anselm ritter von feuerbach.
  • yasamin tadini tadamadan bu dünyayi terketmek zorunda kalan insan (1812-1833). öldürüldügü yerde adina dikilen heykelde (ansbacher hofgarten) sunlar yazili: "„hic occultus occulto occisus est". türkcesi: mechul bir kisi mechul bir sekilde burada öldürüldü.
  • bütün hayatı gibi ölümü de gizemli olan insan. olay mahalinde araştırma yapan komser tarafından tek ayakizi olduğu saptanmış ve o zamanlar bunalım yaşayan kaspar hauser'ın ilgi çekmek için kendisini yaralamak istemiş olabileceği şüphesi doğmuştur. fakat kaspar'ın ölmeden önceki son sözleri "ben yapmadım." olmuştur.
hesabın var mı? giriş yap