• rus veya kazak değilseniz bu ülkede nefret suçuyla karşılaşmanız çok yüksek ihtimaldir.kafa yapısı olarak 1000 yıl geriden gelirler.
  • son yaşanan olaylar hakkında bir analiz; http://politikaakademisi.org/…inlik-nasil-okunmali/
  • bilen bilir ama vaktiyle dimash kudaibergen gibi 6 oktavlık ses aralığına sahip bir yetenek çıkmıştır topraklarından. izlemiş olduğum ilk performansı ise şudur* ses şovuna başlamadan önceki kısımlarını daha bir sevsem de genel olarak sahneye çok yakıştığı bir gerçek. eğer kazakistan'da doğmasaymış bu imajla kendisinden çok hoş bir japon olabilirmiş*.
  • korona virüsü ile ilk günden itibaren aktif şekilde savaşan ülke.

    çin ile sınır komşusu olmasından ötürü virüs haberleri ilk çıkmaya başladığı günden itibaren kara sınırlarını kapattı. uçuşlar ise şubat ayının ilk gününde durduruldu.

    risk bölgelerinden gelen yolcular kim olduğuna bakılmaksızın ocak ayının ortasından beridir hastanelerde karantinaya alınıyor. 28 ocak gününe kadar şüpheli 35 kişi karantinaya alınmıştı. ertesi gün 27 kişi daha şüphe yüzünden haftalar önce belirlenmiş ve boşaltılmış olan karantina hastanesine yerleştirildi.
    https://youtu.be/cfwuu8gnap8

    ocak ayı sonunda devlete bağlı kurumların üstlendiği fuar, konferans gibi bilumum kalabalık toplantılar iptal edildi. ülkede düzenlenecek uluslararası festivaller iptal edildi. devlet çalışanlarının yurt dışına mazeretsiz çıkması yasaklandı. ocak ayında tıbbi personel için gerekli maske, eldiven, koruma kıyafetleri vs. fazlasıyla tedarik edildi. 27 ocağa kadar toplamda 20.000 kişiye test uygulandığı bilgisini başbakan yardımcısı vermişti.

    kendi test kitlerinin sağlamasını yapmak için yurt dışından özel test kitleri satın aldılar. buna mukabil virüs şüphesi olan kişilere tayvan usulü benzer belirtileri olan hastalıkların testleri yapılarak net veri elde edinilmeye başlandı. yani kişiye korona virüs testi dışında hem normal grip, hem domuz gribi gibi diğer benzer semptomlara sahip hastalıkların testleri yapılarak sağlaması yapılıyor.

    sağlık bakanı, il ilçe sağlık müdürlüklerinin yöneticileri durumu haber kanallarından ilk günden beri paylaşıyorlar. yukarıda verdiğim linkte kimin hangi hastaneye yerleştirildiği, hastanın nereden nasıl geldiği bilgileri ilk günden beri paylaşılıyor. bugün de hangi şehirde kaç vaka var, bunlar neredeler, durumları nedir hepsinin bilgisi isim soyad hariç açık ve net şekilde paylaşılıyor.

    şuradan sokağına kadar nerede karantina var hepsini görebiliyorsunuz:
    https://www.coronavirus2020.kz/

    6 ocaktan beridir kontroller yapılıyor. şüpheli gruplar kendi rızaları olsun olmasın karantinaya alınıyorlar. testleri pozitif çıkan kişilerin son iki hafta süresince nerelerde oldukları, kimlerle temasta bulundukları deyimi yerindeyse didik didik edilerek bulunuyor ve karantina altına alınıyorlar. örneğin dün almaty'da bu bilgiyi paylaşmak istemeyen bir kadına kamu davası açıldı. tedavisinden sonra kamu sağlığını tehdit suçundan iki yıla varan hapis cezası ile yargılanacak.

    ilk vaka 13 mart günü almanya'ya özel uçakla gidip gelmiş olan bir kişide saptandı. çin'den korkarken virüs almanya üzerinden geldi. ikinci vaka moskova aktarmalı milan yolcusu çıktı. kazakistan, türkiye'nin 4-5 katı büyüklükte toprağa sahip olmasına rağmen nüfusu 1/5'i kadar. ilk günden beri sınırlarını kapatıp uğraşmasına, iki milyondan büyük nüfuslu şehiri olmamasına, kuzey bölgelerdeki şehirlere erişimin iklim koşullarından ötürü zorlaşmasına rağmen resmi vaka sayısı 26 mart itibariyle 109. henüz ölümlü vaka yok fakat ocaktan beri binlerce insanı test eden bir ülkede yükselen rakam iyiye delalet değil.

    mart başında devlet uyarısıyla iki hafta aşırı tedbir dönemi başlatmıştı. 15 mart itibariyle bir aylık olağan üstü hal ilan edildi. almaty ve astana şehirlerinin giriş çıkışları kapatıldı. 28 mart itibariyle ise sokağa çıkma yasağı geliyor. market ve eczane alışverişi dışında dışarı çıkmak yasaklanacak. türkiye ile en büyük fark ise halkın konuya dair yaklaşımı. bakın bu ülke bir kore veya bir japonya değil. karakter olarak türk insanına çok yakın bir kitle var. yine de insanlar dünyadaki gelişmeleri doğru süzerek dikkatli davranıyor, hükümetin kararlarına saygı duyarak evlerinde kalıyorlar.

    ben başkent astana'dayım. halkın normal günlerde de zaten maske takma alışkanlığı vardı. şu an bakkal dahi nereden bulduysa koruyucu elbise giymiş. kıç kadar markette kıyafet ve maskeyle arıcı gibi dolanıyor. belediye görevlileri kapıya paket bırakmış. içeriğinde virüse dair bilgiler ve olağan üstü halde neler yapılması gerektiğini anlatan broşür, 10 adet maske, dezenfektan sabun ve plastik eldiven var.

    bir çok eczane normalde de 7/24 çalışıyordu. şu an her mahallede bir tanesinin 24 saat çalışması mecburi oldu. marketler temizlik ürünleri ve makarna süt gibi temel gıdalara %15-30 arası indirim yaptı. site/apartman yönetimleri dahi kendilerince bazı önlemler aldı. örneğin bizimki asansörlerin günde bir kaç kez dezenfekte edildiğini fakat yine de imkanı olanların merdiveni kullanmalarını tavsiye ettiler. hem devlet hem özel bankalardaki bütün krediler 90 gün ertelendi. devlet kurumlarına giriş çıkışlar limitlendirildi. vergi dairesi borçları sadece online ödeme ile kabul ediyor. bu sürede şirketlere ceza kesilmeyecek.

    maddi durumu kötü bireylere hali hazırda bir destek sunuluyordu. işe gidemeyenlere, yalnız ebeveynlere ve yaşlılara ekstra destek paketi açıklandı. evde karantinaya alan kişiler cep telefonlarını açık tutmak zorundalar. 7/24 gps ile dışarı çıkıp çıkmadıkları kontrol ediliyor. yine karantina altında olan evlerin çevresinde hem polis hem de ambulanslar hazır bekletiliyor. bu kişilerin sağlık durumları günlük olarak kontrol ediliyor. yaşlılara tabi ki eve servis yapılıyor. gönüllüler ileride gerekli olabilir diyerek maske üretiminde çalışıyorlar. ufak şehirlerde gençler bu maskeleri kapı kapı dağıtıyorlar.

    şu güne kadar sağlık çalışanlarından her hangi bir şikayet duyulmadı. ne yetersiz tıbbi malzeme, ne de çalışma saatlerinden şikayet eden birisi olmadı. 109 vakadan 2 kişi tedavi sonrası taburcu edildi. haftaya daha çok kişinin taburcu edileceği bildirildi. ağır halde sadece 1 vaka var. karantina altındaki şehirlere zorla girmeye veya çıkmaya çalışanlar iki hafta karantina nezarethanelerinde tutuluyorlar. şehir için toplu taşıma çok kısıtlı ve belirli saatlerde çalışıyor. sebepsiz yere dışarı çıkanlar veya taksicilik yapanlara ise ceza kesilip evlerine gönderiliyorlar.

    genel itibariyle gayet profesyonel bir yönetim sergilendiğini söyleyebilirim. en azından ilk vakaların kim olduğu, nereden geldiği, kimlerle temas ettiği çok çabuk tespit ederek hızlıca müdahale ettiler. örneğin astana'daki ilk vakanın özel uçakla geldiği tespit edildikten sonra bütün çevresi karantinaya alınarak test edildi. uçağın personelinden tutun da hastanın 48 saat içerisinde aynı ortamda bulunduğu herkes bulundu ve test edildi. bu kişilerden 30 küsürü pozitif çıktı. düşünün sadece bir kişi ve toplumla iletişimi kısıtlı olmasına rağmen bu kadar kişiyi enfekte etti. bu kişilere bağlı onlarca insan da tabi ki karantinaya alındı.

    büyük şehirlerde karantina 14 nisana kadar sürecek. sonrasında daha fazla da uzatılabilir. türkiye'nin hala şehir çapında karantina uygulamaması, hala sokağa çıkma yasağı ilan etmemesini de bu yüzden can sıkıcı buluyorum. umarım bu gevşek davranışların sonucu pahalıya patlamaz. kazakistan gibi küçük ve genç bir ülke dahi bu kadar ehemmiyet gösterirken asırlık cumhuriyetin şu durumda olmasını kabul edemiyorum. hala karantina ve hastalara dair haritanın yayınlanmıyor olması bile çok büyük rezalet.

    --- edit ---

    insanlar tuhaf azizim. bir konu hakkında herkesin erişebileceği basit bilgiler paylaşıyorsun. sonra daha -de'yi -da'yı ayıramayan birileri çıkıp hiç bir somut delil sunmadan yüzde vererek uydurma bunlar yeaee yazıyor :)

    kazakistan tabi ki çok gelişmiş bir ülke değil fakat çin'in sınır komşusu olmasına rağmen vaka ve mortality sayısının düşüklüğünden dahi aldığı tedbirlerin ne kadar yerinde olduğu anlaşılabilir. mevzu bahis yazara mesaj attım sordum. nedir derdiniz dedim. verdiği yanıtın özeti şu; türkiye çok daha iyi önlemler aldı, kazakistan'da az vaka olması ya "şans" ile ilgili ya da devlet gerçek verileri saklıyor.

    kendisine uzunca bir mesaj gönderdim. hangi tarihte kararların alındığı, sınırların ne zaman kapandığı, sokaklarda maske dağıtıldığı gibi sürüyle bilgi paylaştım. lakin burada beni rahatsız eden başka bir durum var. türkiye'yi bir şekilde eleştiren herkes belli bir kitle tarafından istisnasız vatan haini ilan ediliyor. be arkadaş benim vatanım, suyunu içtiğim, aşını yediğim, var olduğum ülke orası. neden kendi ülkemi boklayalayım? benim derdim idarecilerle. kötü bir süreç yönettikleri gün gibi ortada. neden eleştiriden bu kadar korkuyorsunuz? türkiye'nin kendi paylaştığı verilerin şu an italya'dan daha kötü bir noktaya gittiği yalan mı? veriler ve yaşananları herkes biliyor. türkiye'de sağlık emekçileri yeterli medikal malzeme yok, maskeyi kendi cebimizden ödüyoruz demiyor mu? ben mi uyduruyorum bunları? hastalar araya tanıdık sokamadan test olamıyor ama adamın derdi bunlar değil. o bir satır eleştiri kanına dokunuyor. gerçekleri görmek zul geliyor.

    tabi bu arada cevap veremediği diğer konulardan hiç bahsetmiyor. kazakistan'da sağlık personelinin malzeme sıkıntısı yok. en büyük iki şehrini bir haftadır karantinada tutuyor. daha üç hafta böyle sürecek. üçüncüsünü ise yarın karantinaya alıyor, yetmiyor bu üç şehirde sokağa çıkma yasağı getiriyor. bütün karantina ve aktif vakaları internetten paylaşıyor. acil durum hattını aradığın zaman nurofen al geçer demiyorlar. bizzat kapına özel kıyafetli personel geliyor ve test yapılıyor. yirmi milyon nüfuslu ülkede türkiye'den daha fazla test yapıldı diyorum. yalan onlar diyor. neden yalan diyorum cevap yok. lan ben iç işleri bakanlığıyla proje yürütüyorum, kaç kişinin test edildiğini, günlük kaç test yapıldığını bizzat müsteşardan öğreniyorum ama bunlar kadar net konuşamıyorum. kahve ağzıyla bana karantina bölgesine rüşvetle geçiyorlar, karantina sayesinde emniyet kemeri takmaya başladı insanlar gibi alakasını çözemediğim argümanlar sunuyor.

    arkadaş bizde göte göt derler. istatistik ortada. türkiye ile aynı gün vaka açıkladı bu ülke. bugün ülkende bu kadar az teste rağmen 3600 küsür vakan 75 adet kaybın var. çin ile 1200 küsür km kara sınırı olan ülkede 120 vaka 1 ölüm var. kafan hiç bir şeye basmıyorsa verilere bir bak. sayısal loto mu bu şansa kadere bağlayacaksın. kaldı ki devlet başkanı duaya kolonyaya bel bağlayan da kazakistan değil. bizzat yerinde hastaneleri gezip çalışmaları inceleyen taraf bu taraf. hayır madem bu ülke çok güvensiz, halkı sahte verilerle yanıltıyor. neden gitmiyorsun abi memleketine. her yaz güney sahillerinde tatile gelip türkiye övüp almanya boklayan gurbetçiden ne farkın var? bir de derdin nedir? acil servisi aradın kapına mı gelmediler? hastaneye gittin kapıdan mı çevirdiler? kendi derdini ağzıyla diliyle ifade edemeyen insana veri beğendiremiyoruz.

    yaşadıkları ülkenin gerçeklerinden bi haber insanlar bunlar ama ekşi şeylere içerik taşıyan yöneticilere bok atmaktan da geri kalmıyorlar. adam ülkeye bu ay giriş yapmış. öncesinde abd, avrupa gezmiş gelmiş. ne yerel haberlerden ne başka bir şeyden haberi yok. bana buradan maval okuyor. o arada top 10'a roket hızıyla girmiş türkiye'yi överken ingiltere ve abd'i bokluyor. çoğacayip: https://prnt.sc/rnrf7b

    --- edit ---
  • biz de kazakistan’dayız , hiç detaya girip tek tek saymayacağım ama shinigami ryuk , galiba kazakhstan başlığı altına japonya tecrübelerini yazmış.ekşişeylerde okuyunca oha bu kadar olabilir diye yazılanlara azım açık kaldı.verilen bilgilerin %90 nı “uydurma” demiştim , değil tamamen reklam ürünü.
    edit:
    shinigami ryuk la özelden yazıştık, arkadaş devletle iç içe çalıştığından halktan baya bir izole yaşıyor (bunu anladım).

    bana neyden şikayet ettiğimi sordu , bu entry‘min amacı kz’den şikayet etmek değil, yazdığı entry’de doğru gerçekci bilgi vermemesi.

    edit 2: biz de gördüğümüzü yaşadığımızı söylüyoruz amerika, ingilterede de gördüğümü söyledim (birde scrnsht çekmiş koymuş) söyledğim gibi her iki ülkede de önlemler taaa sonra türkiyeden çok sonra alındı. sonuçlarını da görüyorsundur heralde.!

    arkadaşlar , kz de 20 yıldır takılmayan emniyet kemeri 1 günde takılmaya başlandı. demek istediğim bu ülkede bir karar alınır ve ertesi gün uygulanmaya başlanır, toplum nüfüsü az ve kurallar büyük baskıyla 1 günde uygulanır, sovyetlerden gelen bu kültür halktada kabul görür. 18milyon nüfüsdan bahsediyoruz.kalkıp buradaki uygulamaları türkiyeyele karşılaştırmak.... diplomanı al çöpe at ne iş yapıyorsan bırak kardeşim...

    edit 3 : arkadas burada para verirsen veya iyi korkutursan "got"e , "kafa" diyebilirler , sanada birisi iyi kafasin demis heralde gaza gelmissin . şimdi buraya gerçekleri bir bir yazarsak kz`nin ic islerine politikalarina karismis olacagiz.burasi bizim ulkemiz degil , misafiriz birşeyleri duzeltmekte bize dusmuyor. haber sitesi diye takip edip link attigin siteler kanallar tr deki havuz medayasinin buradaki versiyonu.hodri meydan , dilerim kazakistan`daki tum eksi suserler buraya gorduklerini yazarlar da kim got kim kulak gormus oluruz. zaten birkactanesi asagida yazmaya baslamis. sonra begenmiyorsan git demissin, superkafa arkadasim sana ozeldende yazdim neden duyar kasiyorsun, bu ulkenin durumu belli , herhangi bir beklentimiz yok. enrty yi yazmamdaki tum amac topluma yanlis bilgi veriyorsun , yazdiklarinin gerceklerle alakasi yok.!
  • kazakistanda virüsün fazla yayılmamasının kendine özgü sebepleri var. bir kere kazakistan dünyanın insan yoğunluğu en az ülkesi, kilometrekarede 6 kişi yaşıyor.
    ıkincisi nüfusunun büyük çoğunluğu müstakil evlerde oturuyor.
    üçüncüsü toplu taşıma çok az, otomobili olmayan aile yok gibi bir şey.
    dördüncüsü yurtdışından gelen turist çok az.
    okulları, kafeleri falan da türkiye ile aynı gün kapattılar zaten.
  • yozlaşma ve otokrasi gibi illet seviyesine çıkmış türlü çeşitli sorunlarını koronavirüs süreci bağlamında tartışmanın anlamsız olduğu ülkedir. bunlar başlık altında defalarca kez yazılıp çizilmiş, üzerine tartışılmış konular. bugün yürütülen mücadelenin bu konularla uzaktan yakından alakası yok.

    bizim insanımızın korona'dan önce whataboutism hastalığıyla mücadele etmesi gerekiyor. hatta ilk tedaviye müsadenizle ben başlayayım. arkadaşlar, kardeşler, romalılar! birisi "x ülke hastalıkla mücadeleye erken başladı" dediği vakit o kişiye "emniyet kemeri" veya "karantina altındaki şehire rüşvetle giriş çıkış yapıldığı" gibi argümanlar sunarsanız buna whataboutism denir. dolayısı ile karşınızdaki kişiye "sen ne anlatıyorsun lan ibiş?" şeklinde cevap verme hakkı doğar.

    yazdıklarıma uydurma diyen bir kaç suser çıkmış. yalnız bu kişiler neyin yalan, uydurma olduğunu doğru düzgün ifade edememişler. anlayabildiklerimden ortaya potpori yaparak cevapladım.

    diğer basit ithamlara aşağıda çatara patara gireceğim ama öncesinde sizlere günün cahilini ilan edeyim: https://prnt.sc/rojfcx

    herifin, "ulan koskoca almatıda bırak tedaviyi test yapicak bile sağlık personel yok burda" şeklinde kurduğu güdük cümlede bahsi geçen şehri gelin bir de ben anlatayım. bu şehirde kuruluşu yarım asra varan bir "karantina ve zoonoz hastalıklar araştırma merkezi" var. özellikle hayvandan insana geçen hastalıkları araştırıyorlar. hani yarasa, virüs, korona... (bkz: zoonoz)

    bu merkezin içerisine beş sene önce abd destekli son teknoloji bir merkezi referans laboratuvarı açıldı. tesise sadece kazakistan tarafı yüz küsür milyon dolar harcadı. bu laboratuvar dünya sağlık örgütü, cdc ve dtra (bkz: defense threat reduction agency) ile koordineli çalışıyor. dtra ise abd savunma bakanlığına bağlı bir kurum. tesis, özellikle koronavirüs üzerinde çalışan dünyanın sayılı uzmanlarını barındırıyor.

    bu laboratuvarda bütün biyolojik tehdit unsuru olan virüs ve bakteri türleri çeşitli araştırmalar için depolanıyor. asli görevi, olası biyoterör saldırılarında halkı korumak için önlem almanın yanında bugün yaşadığımız koronavirüs salgını gibi durumlarda çözüm üretmek. şimdi bu söylediğimi bir de ülkenin tabipler birliği başkanından dinleyelim. başkan*ne diyor? bu tesisin amacı; mevsimsel grip, koronavirüs, ebola ve zika gibi virüslerin ülkeye yayılmasını engellemek!

    hadi milyon dolarlık tesisi geçtim. nüfusu mersin kadar bir şehir burası. gel onun da karşılaştırmasını yapalım. şu haritadan almaty'daki hastane ve klinik sayılarına bir bakalım. evet, şehirde 81 adet devlet ve özel hastane var. buna mukabil 244 adet özel klinik ve 396 adet analiz merkezi olduğunu da ekleyeyim. eşit nüfuslu mersin'de ise devlet ve özel hastane sayısı 34. yazıyla otuz dört. t.c. sağlık bakanlığının sitesinden girin bakın. kazakistan'daki hastanelerin kalitesini, kapasitesini, personelin eğitimini sabaha kadar tartışalım ama hastane ve personel yok demek ayıptır. ayıptan öte cahilliktir.

    gelelim diğer talihsizlere. özelden mesajla gelenlerin başında evlere maske, hijyen ve gıda malzemeleri dağıtılmıyor demişler.

    önce şunu; https://youtu.be/hpflulf6jey
    sonra bunu; https://youtu.be/wraeebbqtyo

    hızlıca izleyelim. dil bilmenin lüzumu yok. ilk videoda insanlar ne yapıyorlar? maske dağıtıyorlar. ne yapıyorlar? maske dağıtıyorlar! tekrarlıyoruz! maske dağıtıyorlar! gözüyle gördüğüne inanmayan kitleye özellikle teletubbies taktiği uyguluyorum. çünkü bu zeka seviyesiyle başka türlü baş edemez haldeyim.

    ikinci videoda ne anlatıldığını ise iq seviyesi ayakkabı numarasından büyük herkes idrak edebilir. astana belediyesi öncelikli olarak veri tabanında kayıtlı kronik hastalığı olan vatandaşların, hamilelerin ve 55 yaz üzeri kişilerin kapılarına giderek sağlık ve hijyen paketleri dağıtıyor. kişinin karnesine yazılı ilacı varsa bunları da ücretsiz teslim ediyorlar.

    devletin bir diğer birimi ise engelliler ve engelli çocukları olan ailelere yardım paketleri servis ediyor. bunlar havuz medyası, devlet kontrolü, illüminati bilmem ne diyorlar ya. o yüzden özellikle down sendromlu bir evladı olan arkadaşıma rica ederek evine kadar getirilen yardım paketinin fotoğrafını çektirdim.

    https://eksiup.com/p/iv360772if94

    paketlerin arasında broşüre dikkat edin. virüs hakkında bilgilendirme broşürü. yani evdeki malzemeleri yığarak kendi çektiğim bir fotoğraf değil. aynısı bana da maskelerle birlikte geldi.

    https://eksiup.com/p/ru360773cu2z

    gençlerin paketleme yaparken görüntüsünü de valiliğin sitesinden aldım. peçete, maske vs. malzemeler ve "birlikteyiz" sloganlı kolileri görebilirsiniz. tek tek açıklıyorum ki yine alakasız saçma bir suçlamayla karşı karşıya kalmayalım.

    https://eksiup.com/p/yu360774d5me

    karantina almaty ve astana'da 15 martta başladı. yardımlar artık evlere teslim ediliyor. öncesinde ise gelir seviyesi düşük çok çocuklu ailelere marketlerden teslim alabildikleri yardım kodları gönderiliyordu. bu kişiler telefonlarına gelen kod ve kimlikleriyle birlikte anlaşmalı marketlerden yardım paketlerini alıyorlardı. artık evlerine servis edilecek.

    https://youtu.be/tz5bs-swjyo

    binalar dezenfekte ediliyor. asansöre kadar temizlenip ilaçlanıyor diyorum. ben görmedim diyor. ha sen görmediysen tamam o zaman kanka. bunlar da hayali evleri/asansörleri ilaçlıyorlar. kazakistan'ın a haberi zaten bu. algı yönetimi de olabilir.

    https://youtu.be/khwqafohheo

    bir diğer konu fiyatlar ve indirimler. mesela entry altında zırlayan suser özelden mesaj attı. indirim olmadığını, aksine zam yapıldığını iddia etti. peki kanıtı var mı? onun yok ama benim var.

    https://eksiup.com/p/fy360778nvfp
    https://eksiup.com/p/v736078063mc

    fırsatçılık yapılmaması için devlet pazarları ve marketleri denetliyor. cezaları arttırdılar. elbet gözden kaçan uyanıklar, kriz fırsatçıları vardır. yalnız bu ülkede fırsatçılıktan yakalanırsanız sadece nakit cezayla kurtulamazsınız. hem hapis cezası hem kol gibi para cezası var. ikinci seferde ruhsatınız iptal edilir. bu şartlar altında büyük zincir marketler isteseler de yapamıyorlar. küçükler de büzüğüne göre hareket ediyor.

    karantina altındaki şehirlere giriş çıkış noktalarının durumu ise şu:

    https://youtu.be/e1zudp8w-cw
    https://youtu.be/lim9j-swv6c

    burada 150 lirayı kime vererek geçiyorsunuz evladım siz? hadi polis rüşvet alıyor diyelim. o noktalarda doktorundan tut eli silahlı askerine kadar bin kişi bekliyor. adam başı 50 kuruş mu alıyor bunlar? hani nüfuzlu insanlar forsuyla geçiyor deseniz anlayacağım da. toplu tüfekli panzer duran nokta hakkında duyduğum kadarıyla şeklinde başlayan cümleler kurarsanız kimse sizi ciddiye almaz. klavyenin tuşlarına dokunmadan evvel iki saniye düşünün be kardeşim. bak yine tekrara düştüm.

    "yüksek ateş olan kişilerin bile bile rahatça girip çıktığına tanık oldum"

    adam ne kendi ülkesini, ne yaşadığı ülkeyi bilmiyor ama maşallah karantina bölgesine yüksek ateşle giren insan tespiti yapabiliyor. sahi, şehirdeki 80 hastaneden birisini bile bulamazken onu nasıl becerdin? ne bileyim elinde ısı ölçerle şehir sınırında mı geziyorsun? ne bileyim, yüksek ateşi nasıl tespit ettin? polise 150 lira ateşleyip geçen adamları yakalayıp alınlarına elini koyup uff yanıyorsun birader mi dedin? yoksa polis, oo ateşin 40! o zaman 40 lira daha ateşlemen lazım mı dedi? nasıl tanık oldun?

    bakın tekrar ediyorum. bir çok post sovyet ülke gibi bu ülkede de rüşvet gibi çeşitli yozlaşmalar mevcut. daha çözülmesi gereken çok fazla sorunu var fakat böyle herkesin diken üstünde olduğu, yöneticilerin başlarına kabak patlamaması için her konuyu didik didik ettiği dönemlerde üç kuruşa karantina bölgesine girip çıkmak gibi mevzular söz konusu dahi olamaz. elinizde delil varsa da buyrun paylaşın. yoksa gargara yapmayın.

    aradan karışık gidiyorum. bir başkası virüsün kazakistan'a yayılmama sebeplerini sıralamış. evet coğrafya büyük fakat kazakistan "dünya'nın insan yoğunluğu en az ülkesi" değildir. hatta kilometre kare başına düşen insan sayısında dünya'da 16. sıradadır. moğolistan deseydin bir nebze ama burada büyük bir fark var. dakika bir gol bir.

    ikincisi bu ülkeye turist az geliyor demiş fakat ülkede hali hazırda yüz binlerce çinli var. doğalgaz ve petrol sahalarında çalışıyor bunlar. buna mukabil binlerce kilometre uzunlukta sınır hattı var. yetmiyor çin'de 1 milyon civarında etnik kazak azınlık var. bunların bir çoğunun akrabaları kazakistan'da yaşıyor. sınır kapana değin ağır bir sirkülasyon vardı. çin'e bağlı ticaret yollarının bu ülkeden geçtiğinden, sınırlardaki free zone ticaret alanlarından bahsetmeme gerek yok sanırım.

    bir şehirde metro varsa o şehirde nüfus yoğun demektir. toplu taşımayı siz bilmiyor, kullanmıyorsunuz diye yok olmuyorlar. herkesin arabası var yeae demek ise işgüzarlık. yok kardeşim herkesin arabası. dubai mi burası? kimse binmiyor dedikleri belediye otobüslerinin yoğun hatlardaki ahvali şu: https://youtu.be/y-efmkdelyc

    bana uzun uzun yazıyorsun diye kızıyorsunuz ama bunlara daha kısa nasıl anlatayım? sözlükte kalitenin düşmesinin asıl sebebi de bu zaten. konunun ne olduğu mühim değil. kişisel gözlemlere bağlı saçma sapan aslı astarı olmayan bilgileri en subjektif şekilde laps diye sıçıp kaçıyorlar. sonra gerek mesajla gerek buradan uzun uzun vakit ayırarak anlatmama rağmen saniye düşünmeden savunmaya geçiyorlar. işin kötüsü bu söylediklerinin mutlak doğru olduğuna dair öyle katı bir inançları var ki bir süre sonra sizi bile şüpheye düşüyorlar.

    bu arada diğer entry zaten haddinden fazla uzadığı ve bunu da osuruk iddiaları çürütmeye harcadığım için yeni bir entry de internetin karantina sürecinde bedava olacağı, devletin yeni pakette sunduğu işsizlik maaşı gibi konuları yazacağım. meraklısı takipte kalsın.
  • madem basligin anasini *iktik...

    evet arkadaslar , bugun kapimiz caldi . gorevliler geldi , bize maske, sabun, dezenfektan , banyo terligi, havlu ve shower cap getirmisler.

    sonra yine kapi caldi , bu sefer saglikcilar gelmis (vay amk) . bize birakilan maskelerin hijyenik zincir kontrolunu yapmaya geldik dediler... neyse bize test yapip sonucunu da mail atacaklarini soylediler.hasta olursak ta hastanemizin ismini ve oda numarasini hatta yatak sirasini soylediler... sok olduk , vay amk dedik...

    sonra yine kapi caldi, bu sefer mahallenin bakkali gelmis ,bize erzak getirmisti.karantinada vakit gecmez daralmiyalim diye 12-18 yillik viskiler koymuslar sepete, vay be... borcumuz nedir ? diye sorduk , ne borcu abi bunlar destek paketinden dediler...oturup ağladık hep beraber.

    sonra kapi caldi, actim bir kapi daha cikti karsima, onuda actim, bir kapi daha,,, sonra bi baktim uyuyormusum hepsi ruyaymis. ah ulan ryuk az daha senden ozur dileme enrtyrisi yazacaktim dedim.

    (bkz: tüm tuşlara basarak bölüm geçmek)
  • covid-19 nedeniyle shymkent şehrinde 1 nisan’dan itibaren ilan edilen 15 günlük karantinayı 1 mayıs’a kadar uzatmış olan ülke. 1 nisan öncesinde şehre giriş çıkışlarda kontrol noktaları vardı ve ateş ölçülüyordu. bazı köylere ise giriş-çıkış tamamen kapalıydı. kapalı olan köylere milletin elini kolunu sallayarak girip çıktığını gören vali bu kararı verdi deniyor. polisin rüşvet sevdasıyla başka türlü başa çıkmak imkansız zaten. evinizin 300m etrafındaki market ve eczanelere gidebiliyorsunuz. bazı restoranlar açık ve yalnızca eve servis yapıyorlar. marketlerde kuyruk yok. yaşadığım muhitteki marketlerde kimse stok yapmıyor, raflar her girdiğimde dolu. alımlarda da sınır yok üstelik, istediğiniz kadar alışveriş yapın.
  • shinigami ryuk mahlaslı suser, sen bizi çok güldürdün, allah da seni güldürsün. kazakistan’da yaşamıyor olsak yerdik belki sağlık sistemi, hastaneler, doktorlar vs yazdıklarını. hanıma ve kayınvalideme (kazaktırlar) tercüme ettim gülmekten yere yattılar. hanım arkadaşlarına anlatıyor “bak türkler kazakistan’ı böyle zannediyorlarmış” diye, çok eğleniyorlar. hele son model laboratuvar ve dünyanın sayılı virologları kısmına püskürmeden güleni de yok pek. tabeladır o sadece tabela. personelin yeterliliği de yoktur emin ol. hastane sayılarında da, bizim 3-4 odalı aile hekimliğimiz kadar yerleri de hastane sayısına ekliyorlar uyandırayım.

    yani kazakistan’ı çok severim, bir kazakla evli olmaktan ve kazakistan’da yaşamaktan çok mutluyum, kazakistan’ı övecek sayfalar dolusu şey de yazarım ama sağlık sistemi ve doktorları bunun içinde olmaz. hele bürokrasisi hiç olmaz. kazakistan’da hastaneye sağlam girersin, sakat çıkarsın, doktor kalitesi o kadar muhteşemdir. tam teşekküllü hastane denen bir şey de yoktur, böbreğin ağrıyorsa böbrek hastanesine, bir yerini kırarsan travma hastanesine gidersin. kan tahlili yaptırayım, sonra bir de gözden randevu alayım ikisi bir arada çıksın diye bir şey yok yani. kan tahlilini hastanede de yapmazlar pek. olimp laboratuvar bulacaksın da ancak öyle. neyse neredeyse her köşe başında var bu olimp. biz sağlık kontrollerimiz için senede 2-3 defa ucuz charter bulup türkiyeye gidiyoruz, aile doktorumuz , çocuk doktorumuz, psikoloğumuz vs hep türkiye’de. allah düşürmesin kazak doktorlarının eline.

    diğer konu da şehirlere giriş çıkış. sap gibi kontrol noktasına gidersen tabi çıkamazsın. o işi şehrin içinde halledeceksin, senin oradan geçeceğin bilgisi kontrol noktasına bildirilecek ancak öyle. hiç de zor değil. yöntemleri tahmin ediliyordur herhalde.

    koronavirüs önlemlerinde haklarını yemeyeyim, önlemlere çok erken başladılar ve doğru zamanda doğru önlemleri aldılar. ama gel bir de uygulamayı gör. insanlar evde durmuyor, parklarda toplanıyorlar. megafonla bağıra çağıra bir polis arabası geliyor kaçışıyorlar. polis gider gitmez hemen doluşuyorlar parka. 15 dakika sonra megafonla bağıran polis geri geliyor, yine aynı şey. bütün gün böyle.

    devlet yardımları da komediydi, neyse son zamanlarda toparladılar biraz ama yine de oldukça yetersiz. bizim yaptığımız halktan para dilenme işini bizden çok önce yaptılar, çok tepki çektiler. o dönem bizim reyisin açıkladığı, ev alırken peşinatın düşürülmesi, şehirlerarası uçak vergisi düşürülmesi gibi osuruktan önlemleri “işte budur, devlet halkına sahip çıkmalı” diye whatsapp gruplarında döndürüyorlardı. işsizlik yardımı olayı da, tek seferliğine 42.000 tenge veriyorlar (yaklaşık 100 dolar), pek de matah bir şey değil yani. patates soğan havuç pancarla doyurursun karnını anca. o yardımı almak için de güzel(!) bir bürokrasisi var.

    çok sevdiğim, yaşadığım ülkeyi gömmek zorunda da kaldım ya neyse. güzelliklerini övelim, hatta biraz abartabiliriz de ama beceremedikleri şeylerde de kaztrollük yapmanın alemi yok şimdi.

    edit: çok gömmüşüm yahu. bir iki kelime de güzel yaptıkları şey yazayım sağlık hakkında. her şeyden önce eczane hizmetleri çok iyi. nerede oturursan otur evine yürüme mesafesinde 7/24 açık eczane bulursun. aradığın her türlü ilacı, vitamini, bebek bezi maması, kozmetiğine, bitki çaylarına kadar da her şeyi bulursun. korona ilk patladığında maske olayında fena çuvalladılar baştan (hangi ülke çuvallamadı ki) ama toparladılar, şimdilik sıkıntı yok. ambulans hizmeti de çok iyidir. hafif ağır hiç farketmez, sırf başın ağrısa bile çok çabuk gelirler. çok hafif pimpiriklilik seviyesinde bir şeyin bile olsa ulan bizi bunun için mi çağırdın triplerine girmeleri mümkün değil. ellerindeki ambulans imkanları dahilinde gayet ciddiyetle muayene yaparlar, en ufak bir şüphede bile alırlar ambulansla hastaneye götürürler, bir de işleri yoksa seni beklerler, hastaneden çıktığında da evine geri getirirler. tek kuruş para da vermezsin bunun için.
hesabın var mı? giriş yap