• kumar hastalığı nasıl bir şey anlayabiliyorsunuz bunu oynarken. evet asla kazanılan 1 tl veya 5 tl alınmaz, ya diğerinde daha büyük bir şeyler varsa diye bütün eldekiler gidinceye kadar kazımaya devam edilir.
  • çocuk gece vardiyasından yorgun argın eve gelmişti.o haziran gününün kendisi için diğer günlerden herhangi bir farkı yoktu.aslında olmalıydı.çünkü o gün yaşadığı bu dünyaya geldiği gündü.ama hayatın koşturmacası ve daha önemli olduğunu sandığı dertlerin arasında bir önemi kalmamıştı o günün.çocuk yorgundu.bütün gece kaldırıp indirdiği koliler, yaptığı işin yorgunluğu ile tek yapmak istediği sızmaktı.evet sızmak. uyku değildi bu çünkü.uyumak keyfli bir işti, bu ise olsa olsa sızmak olabilirdi.acıları unutturmak için uyumak yani sızmak, hatırlamamak birkaç saat öncesini.bunları düşünerek kapıyı açtı ve karşısında annesini gördü.tıpkı kendisi gibi yorgun annesini.saçları ağarmış, yüzünde annelere özgü o güzellik olan annesini.kendisine acıyarak bakan annesini.içten bir "hoşgeldin" ile karşılandı çocuk, "nasılsın, yorgun musun?" diye soruldu kendisine.çocukta en basit sorulara bile verilecek takat kalmadığı için cevapları oldukça yavandı, "nasıl olsun her zamanki gibi kaldır, indir".daha sonra anne çocuğa bir sürprizi olduğunu söyledi.gelmesini istedi peşinden.mutfak masasının üzerinde küçücük tek porsiyonluk, ucuzundan market çikolatalı yaş pastası vardı, üzerinde bir tane mumuyla."doğum günün kutlu olsun oğlum" dedi anne çocuk pastaya şaşkınlıkla bakarken.çocuk şaşkındı çünkü, adetten değildi bu evde doğum günü kutlamaları hele ki üç kuruşun yokluğunun çekildiği günlerde.bu evde doğum günü demek, doğum günü olan kişinin sevdiği yemeğin yapılmasıydı çok çok.çocuk duygulandı, içi acıdı annesine döndü," çok sağol anne" diyebildi ancak, fiziksel yorgunluğu beynini bile uyuşturmuştu.ardından anne iki tane kazı kazan kartı uzattı doğum günü hediyesi olarak."oğlum isterdim ki daha güzel şeyler alabileyim ama bu kadarı oldu ancak.belki büyük paralar çıkar da kendine güzel hediyeler alabilirsin" dedi anne gözleri yeri seyrederken.o noktadan sonra mutfak masasının kenarında olan tek şey mutlu göz yaşlarıydı.çocuk ağlamaya başladı, bunca zamandır içinde birikitirdiklerini döktü gözlerinden, anne de oğlunu yalnız bırakmadı.ağladılar bir müddet...

    merak edenler için, kartlardan amorti bile çıkmadı ama varsın çıkmasın.zaten o kartlar amacıyla kendilerini fazlasıyla amorti ettiler...
  • kuzenimin gün itibariyle 5000 lira dürttüğü şans oyunu.

    "iddaa'yı bırakıp kazıyacam artık" demesi, kıskançlık uçurumundan düşmem için yeter ve artardı bile!

    ne olurdu bir 10 lira da bana çıksaydı ha? ne olurdu?
  • tavuk esirgememenin karşılığı.
  • son bir ay itibariyle 40 lira kazandığım piyango zamazingosu. ne oluyor bilmiyorum. 10 yıldır oynuyorum. amorti bile çıkmadı. kazıdıkça kazanıyorum.

    kadıköy'de halk bankasının önündeki dayı bana şans getirdi. gördüğünüzde sizde oynayın.
  • ankara meşrutiyet caddesindekiler meşhurdur. okurken her okula giderken ve gelirken illa ki toplamda beş tl bırakırdım. iyi de hırs yapmıştı. eğlenceliydi. küçük bir umut, belki bir gün çıkar umudu. günler ardı ardına aynı rutinlikte giderken üçüncü sınıfın ikinci yarısı idi sanırım. bir nisan gecesi. cebimde 15 tl var. ve öğrenim kredisi o günün gecesinde yatacaktı. iki bilemedin üç tane kazır, evime giderim dedim. üç tane aldım kazırken başka birisi geldi o da üç tane aldı. ben kazırken adama 40 tl çıktı. parayı aldı gitti. bende üç tanesinden birisinde 1 tl var, diğer ikisi boş. iki tane daha aldım. kazıdım boş. iki daha üç daha bir daha derken, arada amortiler felan, cebimden çıkanlar, bayağı bir kazıdım. 15 tl gitti. beş kuruş yok. yeni birisi geldi. hani 50 kuruşum daha olsa gözümün kaldığı o kazı kazanı aldı. 250 tl !!! tek seferde, benim alacağım olan kazı kazanı 50 krşa aldı ve gitti.

    ben kazıkazancıya bakıyorum o bana bakıyor.

    evlat dedi. şans bu, oynarsın oynarsın, çıkmaz. adam gelir tek bilette alır gider parayı.

    dipnot: lanet ettim o gün bugündür, tek kazı kazan, kazımadım. ve hala nefretle bu entryi yazdım.
  • genellikle sahil kenarlarında tezgah açmış ve mafya tarafından yönetilen elemanların ticaretini yaptığı küçük çaplı şans oyunu.
  • 12gün önce 5 liraya 5 tane kazıkazan aldım. 3 tanesini kazıdım, boş çıktı. bir tanesini hediye ettim, o da boş çıktı. sonuncusunu gece 2buçuk sularında kazıdım. 5tl çıktı. bi sevindim bi sevindim. ertesigün eve gelirken o kazıkazanı 5 kazıkazanla değiştirdim. ilk 3 tanesinden 1er lira çıktı. yok artık dedim ki peşine 4.sü boş çıktı. tam da evet, gerçekler böyle olmalı derken son kazı kazandan da 2tl çıktı. bir sonraki gün ilk iş olarak elimdeki 4 kazıkazanı 5tl ile değiştirdim. şansımı daha ne zorlıycam abi.
  • kandirmacalarin en tirnak kirleteni.
  • çokça kazınıp azca kazanılan oyun. amaaa..
    eski iş arkadaşım ibrahim abi vardı, sokağın köşesinde konuşlanan kazı kazancı amcadan 1 lira borç ve bir kupon alırdı, o 1 lira ile kazıdığı kupondan 1 lira ikramiye çıkardı, kuponu ve 1 lirayı bırakıp sırıtarak yoluna devam ederdi. iki defa denk geldim bu ritüele... muhtemelen o kuponlarda hep 1 lira vardı ve ibrahim abi kutsanmış bir adamdı...
    (bkz: bir ışık görüyorum)
hesabın var mı? giriş yap