• çalışan bir anne-babaya** sahip bir kedi en iyi ihtimalle haftaiçi gündüzleri evde tek başına kalmaya mahkumdur. iç burkar. işteyken bilgisayardaki fotograflarına bakıp canım kedim evde yalnız bir tanem diye üzülünür. ama yapabilecek birşey de yoktur. çünkü dördüncü katta yaşayan bir apartman kedisidir. apartman da çok işlek bir caddededir. gündüz takılsın sokakta, gelsin akşam eve biz gelince deme lüksü yoktur, üstünden otobüs veya kamyon geçtiği zaman çekilecek vicdan azabı yerine en azından evde güvenli bir şekilde cam önü kedisi olarak yaşamını sürdürüyor diye düşünülür. yanına bir arkadaş daha alma ihtimali de çok gerilerde kalmıştır, çünkü asosyalin daniskası, vahşi, evcilleşememiş, artık 1 küsur yaşında, yavruluktan çıkmış bir kaplan minyatürüdür. yanına bir kedi alsak parça pincik eder zavallıyı, baksana bizim ellerimize kollarımıza, her yerimiz ısırık içinde diye düşünüp yanına arkadaş bulma seçeneği de elenmiştir. zaten evde kalmasın diye üç günlüğüne bırakılan kedi pansiyonu sahibi de bir kedi psikoloğuna götürseniz daha iyi olur, evdeki diğer tüm kedilere saldırdı, pek normal değil bu davranış bozukluğu demiştir.
    içinizi avutabilecek tek şey bütün gün evde fosur fosur uyuyordur, canı çok sıkılmıyordur zaten diye düşünmektir. yersen.
    nimbus kedisi ise onu bırakıp gideceğinizi bildiğinden her sabah sokak kapısının önüne göbek üstü yere yapışık vaziyette yatmakta, kapıyı açmanıza kendince engel olmaya çalışmaktadır. iç burkan bir görüntüdür. zavallıcık besbelli gitmenizi istememektedir işte. ama pisiciğim herşeyciğim, bizim gidip sana mamalar ciciler almak için çalışmamız lazım diye dil dökersiniz gene de kalkmaz o kapının önünden. zaten kediyi kucağa almanın mümkünatı yoktur, az önce belirttiğim gibi, kendisi canavar bir kedidir. hayatında daha kucakta oturiyim de annem beni sevsin, aman babişkomun göbikinde yatıyım azıcık kestiriyim dediği görülmemiştir. e tabi o da haklı, çocukcağız bütün gün sıkılıyor, biz eve dönünce oyun istiyor...
    tam da çıkmazda kalınan bir durumdur kediyi evde yalnız bırakmak.
    bir de bunun kediyi evde bir kaç gün yalnız bırakmak zorunda kalmak versiyonu vardır tatile gidildiğinde falan ki korkunç bir şekilde ödetir size yaptığınızı, tatil burnunuzdan gelir, salona işer, yatağa sıçar, kum kabını kullanmaz inadına, kusar, ısırır, tırmalar... ama gene de sevilir bu kedi milleti, yaptıklarına katlanılır...
    akla geldikçe için sızlar... bahçeli bir eve taşınabilip onun da ağaçlara tırmanabilme ihtimalini düşlersin...
    işle hiç bir problem olmamasına rağmen, sadece kediciğin yanında daha çok vakit geçirmek istediğin için işe geç gidip erken kaçmaya çalışırsın...
    o ise evin sımarık çocuğu olarak ekmek elden su gölden yaşantısına devam eder. ağaçlardaki kuşları cam önünden seyretmek zorunda kalarak...

    kedimi özledim.
  • kedi beslemeyen bir kedisever olarak, tatile giden arkadaşlarımın kedilerine itina ile bakmaya gayret ediyorum. aynı zamanda tatile giderlerse biraz sıkıntı oluyor ama değer.

    iş çıkışı koşa koşa gidip kum değişimi, mama ve su kontrolü sonrası mıncırma görevi (!) de yerine getiriliyor. durumun en komik tarafı, tatilden gelen ev sahibinin "niye senin kucağına geldi yaaaaa" diye mızmızlanması oluyor.

    kedisini bırakıp gitmek zorunda kalan arkadaşlara whatsapp yoluyla kedilerin günlük durumlarını da fotoğraflıyorum. böylece her birimiz ayrı mutlu oluyoruz.
  • tatili zehir eden olaydır.
    efendim bendenizin küçük prensesi gibi iki aylıktan beri annesi (ben oluyorum bu, evet) çalıştığı için evde yalnız kalan bir kediniz varsa, gündüzleri yalnızlığına zaten alışıktır. siz aşırı gecikmedikçe sesi çıkmaz, takılır kendi kendine, ev onundur nasılsa...

    ama birkaç günlüğüne yalnız bırakmak zorundaysanız, farz-ı mahal tatile çıkacaksanız, yolculuk yapmaktan nefret eden ve pansiyona bırakıldığı an depresyona girebilecek kadar narin bir kediniz varsa geçmiş olsun. ben ne yapacağım şimdi diye düşünmeye 1 ay öncesinden başlarsınız. anahtarınızı güveneceğiniz birine bırakmak için tüm telefon listenizi bile gözden geçirirsiniz, içiniz rahat etmez. yavruma iyi bakmazar diye hayıflanır durur bir de tatilden vazgeçme eşiğine gelirsiniz.

    o da candır.
    canandır.
    sevilendir, kıyılamayandır.
  • tatile gitmeden önceki günleri ve bir haftalık kısacık tatili zehir eden zorunluluktur.
    ya aç kalırsa, ya kaçar giderse, ya bana küserse, canımın içi kedimi kimse sevmiyor, kaşımıyor, tek başına ya çok üzülürse, acaba şu an ne yapıyor diye insanın içi içini yer. o kapıdan çıkmadan önce bavula bakışı katlanılmazdır. eve dönüp kapıyı kapıyı açtığında karşında görmek ise tadından yenmez. tatile gitmeden dönüşünü düşündürtür insana.
  • aslında yapılmaması gerekendir ama bazen mecbur kalınır.

    varsa bir arkadaşınızın evine bırakmak en güzeli aslında ya da yakında bir arkadaşınız varsa arada bir uğramasını söylemek. suyunu, kumunu değiştirebilir ve biraz oynayabilir en azından.

    eğer kimseniz yoksa ve kediyi evde yalnız bırakmak zorundaysanız;

    -tasması varsa çıkarın. siz yokken bi yerlere takılıp kalabilir.
    -her yere su kabı koyun (her odaya) girdiği odada kapıyı yanlışlıkla kapatabilir (kapıların önüne sandalye falan koydum ben kapanmasın diye).
    -ketıl falan varsa fişten çekin çalıştırabilir (arkadaşın kedisi yaptı bunu)
    -açık cam bırakmayın (ne yazık ki camı yarım açık bırakanlarda sıkışıp ölme durumu oluyormuş, benim başıma gelmedi bırakmıştım ama öğrenince çok korktum)
    -oyuncaklarını ortada bırakın.
    -yine her odaya mama koyun.
  • kedi icin pek sorun degildir, zaten butun gun uyumaktadir. evde birilerinin olup olmamasi kedi icin farketmez cunku kedi yapi itibariyle kisilere degil eve baglidir.
  • cumartesi günü 8 günlüğüne gerçekleştireceğimiz zorunluluktur. arada bir gelmesi için birini bulmak için göbeğimiz çatladı o da ayrı meseledir. bizim sülalenin gereksiz insanlardan kurulu olduğunu da tekrardan görmüş olduk. vicdansız hötverenler arada gelip toplam 5 dakikalık iş yapıp tatlı bir canlıyı mutlu edecekler ama herkesin işi çıkıyor. yine sinirlendim amk.
  • ben bu sözlükteki bazı şeyleri hiç anlamıyorum. adamın biri, çok değil 2 hafta önce, annesinin kedi alerjisi yüzünden kendi beslediği kediyi sahiplendirmeye çalışırken, bugün ek gelir için kedinize ilgiyle bakarım diyebiliyor.

    (bkz: #72043467)

    korkuyorum sizden.
  • eline kumandayı verip "buradan ses, buradan kanalı değiştirebiliyorsun" diyip kedinin sıkılma katsayısı azaltılabilir..
  • insanın içine bir sızı, bir ikirciklilik, bir ruh sıkıntısı koyan durumdur.

    sabah yorgana işedi şerefsiz, biz yokken neler yaptı kimbilir.
hesabın var mı? giriş yap