591 entry daha
  • geri dön.valla bir daha sana söversem en adi şerefsizim.
  • atatürkçülük değildir. kemalizm yerine atatürkçülük kullanma akımı 80 darbesinden sonraki süreçte yaygınlaşmıştır. çünkü batı emperyalizmine yaranmaya çalışan tayfa kendilerine kemalist denmesini sevmezdi, kemalist değilim demeye de maçaları yemediği için yumuşatarak "atatürkçü" diye tuhaf bir terim çıkardılar ortaya.

    kemalizm bu toprakların halkına en uygun fikir akımıdır. anadolu'nun bağrından çıkmıştır. tam bağımsızlıkçıdır, devrimcidir, halkçıdır, anti-emperyalist ve vatanseverdir.

    akılcıdır. bir durum hakkında yargıda bulunmadan önce akıl ve bilim süzgecinden geçirilmesi şart. bu sebeple dini veya başka bir dogmanın devlet mekanizmasına sokulmasını doğru bulmaz. aynı şekilde eğer atatürk bir konuda hatalıysa, onun yaptığı hatayı kemalistler tespit edip kendileri yok etmelidir. çünkü dogmalar, doğru karar alma mekanizmalarını tıkar ve gelişim durur. dünya tarihinde sayısız örneği var.

    dogmacı değildir. dogma haline getirenler cahildirler, eblehdirler. bu toprakların ilerici akımını özümseyememiş insanlardır. tabii ki bir insan olarak atatürk'ün büyük emeklerinin karşılığı olarak paha biçilemez kazanımlarımız oldu. karakteriyle, başardıklarıyla hep o'nu örnek almak türkiye'de herkes için önemli bir kazanımdır. fakat bunun yanında kendisinin bir takım kritik yanlışları da oldu ve yine bunların büyük yıkımlar şeklinde sonuçları da oldu. örneğin kürt meselesi için 1923'den önceki tutum sürdürülseydi bu sebepten başımız bu kadar ağrımayacaktı. o dönem ingilizlerin kürtleri kaşımalarına tepki olarak tümden yok sayan bir politika izlenmesi büyük bir yanlıştı. fakat o da etten kemikten bir insan neticede. insanoğlu kusurludur. bize düşen ise atatürk'ün ötesine gitmek. onun başardıklarından daha iyilerini başarmak. şüphesiz ki o'nu da en çok mutlu edecek olan şey bu olurdu. aşiretlerin, tarikatların, terörün ve ırkçılığın kökünü kazımaya o'nun gücü yetmemişti, bize düşen ise bunları başarmak. hem kişisel olarak, hem toplumsal olarak.

    anadolu tarhinin en radikal bilimsel sıçraması kemalizm ile gerçekleşmiştir. aksini iddia etmek cehaletten başka bir şey değil.

    kemalizm asla ama asssla batı taraftarı değildir! kemalizm anti-emperyalisttir. özellikle batı emperyalizmine açıkça düşmandır! bunu gizlemez. zira ilk olarak anadolu coğrafyasında emperyalizme tepki olarak ortaya çıkmış bir akımdan söz ediyoruz.

    muasır medeniyetler ise o dönemde sadece batıydı, o sebeple onların zamanında deneye yanıla edindiği tecrübelerden faydalanıldı fakat bugün baktığınızda gelişmişlik yalnızca batılılara has bir şey değildir. her ulustan öğreneceğimiz şeyler var, onların da bizden öğrenecekleri şeyler var. gelişmek için bilgi alışverişi şart ve kusura bakmayın ama bunu eleştirmek ise ahmakça.

    mustafa kemal atatürk milli mücadele zamanında ulusalcıydı, ekonomik atılımlar zamanında liberaldi, tc'ye sistem oturtmaya çalışırken devletçiydi, halk evlerini, fabrikaları kurdururken yeni tarım ekipmanları getirirken de halkçıydı. insanın tek bir ideolojiye beynini zincirlemesini aptalca buluyordu. onu takip edenler de ne sosyalisttir ne liberal, hepsinin faydalı olan kısımlarını alır ulusunun iyiliği için kullanır. kemalizmde değişmez olan tek şey bilimdir!

    edit: hatalı terim kullanımı
  • kemalizm garip bir ideolojidir. baskıcı, totaliter yanları olduğu gibi esnek yanları da vardır.

    bürokratik-burjuva devrimi sonrası ne tam liberal olmuşlardır ne de tam devletçi.

    türkiye'de kemalizm kültürel devrim yapmayı hedefledi kısmen de başarılı oldu ama hiçbir zaman iktisadi bir devrim gerçekleşmedi.

    özetle, en kaba hatlarıyla altyapıda değişiklik olmayınca üstyapıdaki değişiklikler de kalıcı olamadı.
  • doğrudan atatürkçü arkadaşların da kendilerini kemalist olarak tanımlayarak savunduğunu gördüğümüz olay. kemalist olduğunu söyleyenlerin çoğunun aslında kemalist olmadığına çok şahit oluyorum arkadaş çevremde.

    deniz gezmiş kemalist değildir, ve bu açık ve net kendi kaleminden bilinir. atatürk sevgisinden ve mustafa kemal yürüyüşünden yola çıkarak yine aynı şekilde karıştırıldığını görüyoruz. kemalist olarak bilinen ya da tanımlanan kesim elitist denilen, sert ve nefret barındırabilen, örneğin başörtülülerden hiç haz etmeyen, kendi düşüncesi dışındaki düşüncelere düşman olabilen, pek demokrat sayılmayacak kutuplaşma yanlısı kesimdir. malum partinin açıklarını dinle kapatması gibi bu kesim de açıklarını örtüp argüman elde etmek için atatürk'ü kullanır. biraz da sağcıdır aslında. siyasi figür olarak da aslında atatürk değil ismet inönü'ye yakın olmakla birlikte ismet inönü'nün çok partili rejime geçmemiş, adnan menderes gibi kendisiyle aynı görüşte olmayanları partisinde hiç barındırmamış hali gibi birşeydir. mesela kemalistler chp'de önseçimde ilk 10'a bile girememiş adamların partiden atıldığını filan söyler, çnseçime saygısı yoktur, atatürk'ün getirip koyduğu, oy verenlerin oyları oranında mecliste temsil edildiği parlamenter sistemden rahatsızdır. adnan menderes'in yıllarca siyaset yaptığı, her kesimin mecliste temsil edilmesini sağlamış chp değildir istedikleri, mesela perinçek ve ekibi chp'ye gelip önseçime ya da kurultaya girmek istemez, ister ki chp ile birleşsinler koltuklara tepeden önseçimsiz otursunlar.

    kemalizm aslında uzun adama oy toplatan görüştür ve uzun adam bunu yaparken en yakın rakibine de zarar versin diye hep "cehape zihniyeti" diye bahseder, ama her konuşmasında şu anki chp'den çok farklı, yani kemalist bir chp algısı oluşturup onu eleştirir. atatürk'e ise dokunmaktan biraz daha çekinir. o yüzden ismet inönü'ye saydırır durur. 10 kasım'da siren sesinden rahatsız olduğunu söylüyorsa kemalist de gerçek atatürkçü de itin götüne sokar, ama kemalist "o zaman siz de ezanları susturun aq" şeklinde bir mallıkla bu milletin en hassas iki noktasını karşı karşıya getirerek karşı tarafın attığı oltaya atlayarak malzeme verir, her seferinde karşı tarafı besler.

    gerçek bir atatürkçü ise parlamenter sisteme de, parti içi demokrasiye de saygılıdır, siyasi duruşu her ne olursa olsun oy alan adam mecliste temsil edilir ve buna saygı duyulur. nefret ve kutuplaşma istemez, atatürk bu ülkenin kurucusudur, etrafında anca birleşilebilir, birleşilmiştir, ayrışılmaz..
  • vay be....
    tanım: bazı ak çomarları filozof yapmış başlık.
  • bir islam toplumu olan türkiye, mühim olaylarda "milli" bir duruş gösterebiliyorsa sebebi kemalist ideolojinin tabiri caizse insanların kafasına vura vura öğrettiği kökünü tarihten alan milli bilinç sayesindedir. dileyen araştırsın bakalım, ciddi toplumsal travmalarda diğer islam toplumlarının kaç tanesi türkiye'nin gösterdiği milli bilinci gösterebildi veya gösterebiliyor?

    arap ülkelerinde bizde yaşananların yarısı yaşandığında silahını alan diğer mezhepten, tarikattan olanları taramaya başlıyor. bu yüzden diyoruz işte mezhepçilik yapmayın, tarikat batağına saplanmayın. sonu hiçbir devlet için iyi bitmedi; bizim ülkede de iyi bitmez. atatürk bunu 100 yıl evvelden anladığı için milli vurguyu ısrarla yaptı. türk halkını gazlayacak işlere girişti. hatta bazıları absürttü bile ancak şimdi dönüp baktığımızda, ortadoğunun halini gördüğümüzde onun maksadını çok net bir şekilde anlayabiliyoruz.

    kemalizmin eleştirilecek birçok noktası var; eleştirilmeli ve dahi yüzleşilmeli de. zira eleştirmeden gelişildiği nerede görülmüş? ancak sadece kusurlarını görüp, hatta bazı doğrularını da yanlışmış gibi çarpıtıp "maksatlı karalama kampanyası" yürütenin de eleştirisinin ciddiye alınacak tarafı yok.
  • çok azı atatürk düşüncelerinden oluşan burjuva ideolojisi. bir toplumu kafasina vura vura modern yapabileceğini zannetmek gibi bir huyu vardır. bu faşist esintilerse belki biraz inönü'den kaynaklanmaktadır. zira o dönemde adolf hitler terör estirirken bu topraklarda da etkisi böyle olmuştur. bunlarin dışında ülkeyi ileri götürecek ve eğitim seviyesini artiracak düşünceleri elbette vardır lakin yöntem bakımından sıkıntı yaşarlar çünkü gazi atatürk de bu yöntem konusunda pek bir şey dememiştir.

    sakın ha liberalizmle falan karıştırmayınız. onların aksine bu güruh sinirlenince şiddete başvurmakta sakınca görmez. ayrıca demokrasiye güvenleri de tam değildir liberallerin aksine. burjuva olmalarindan azinlik olduklari icin oy verme olayını çok tutmuyorlarsa da ülke yönetiminde hep son sözü söylediler bir şekilde kemalistler. şu an mecliste chp içerisindeler ama chp'yi de yöneten ideoloji artık bu değil, amerikan liberalizmi. yavaş yavaş kemalizm kokusu alıyorum ben gerçi ama dur bakalım. her türlü boş amerikan liberalizminden iyidir çünkü devrim
    ve direniş kültürü var ve daha etkili ve güçlü bir ideoloji olduğunu düşünüyorum. amerikan liberalizmi dediğim şey de amerikan halkinin gazini almak amacli olusmus bir şey olup komiktir. paso imza toplarlar ve lütfen şu yasayi geçirmeyin diye rica ederler. oysa kemalistler öyle mi? değil.

    ben çok sevmem ama bu kemalist adamlar lazım. bu duygu ülkede dinden sonra yerleşmiş belki ikinci büyük duygu kemalizm ve gezi diye bir şey olduysa yine kemalistlerin sayesinde oldu. başka türlü de bir bok olmaz sayın sosyalist kardeşlerim.

    edit: başta baya gömmüşüm sonra da biraz övmüşüm değişik olmuş. özet olarak şöyle diyim o zaman: ilk sezonu iyi olup sonra çok bozan ideolojilendir. marxizm de böyle ondan çok üzülmeyin olur öyle bazen.
  • cumhuriyetin kurucu ideolojidir lakin arızalı bir şekilde cumhuriyeti ete kemiğe büründürmüştür. kürt sorunu vaziyete binaen veciz bir örnek olarak karşımızda durmaktadır. tek dil, tek din, tek mezhep ve benzeri hususlarda tekçiliği ideoloji olarak amentü olarak benimsemiş lakin anadolu coğrafyasının doğasına aykırı bir yola girmiştir. sonuçlarını cümleten görmekteyiz. ekonomik alanda başarılı olmuş mudur valla epey yatırımlar yapılmış, ciddi sanayi kuruluşları ortaya çıkmıştır ama kültür devrimini başardı mı derseniz fazlasıyla gülünç olur. zira kültür devrimi dediğimiz resmi ideolojisini vatandaşa yeterli ölçüde verebilmiş olsaydı sanırım bugün başımızda siyasal islamcı bir parti olmazdı. ha bu arada köy entitülerini atlamamak lazım. bu gün finlandiya köy enstitülerini dikkatle incelemekte.
  • ilk olarak chp'nin 1935'teki dördüncü büyük kurultayında kullanılmış ve parti programına konulmuş terimdir. sanılanın aksine sonradan karşıtlarının uydurduğu bir kelime değildir.
  • içi herkesçe farklı doldurulan kavram
1039 entry daha
hesabın var mı? giriş yap