kendi gök kubbemiz
-
yahya kemal'in bir eseri.
-
icerdigi siirler;
suleymaniye'de bayram sabahi
acik deniz
itri
bir tepeden
bir baska tepeden
akinci
mohac turkusu
siste soylenis
istanbul fethini goren istanbul
hayal sehir
ziyaret
atik-valde'den inen sokakta
uskudar'in dost isiklari
hayal beste
eski musiki
o ruzgar
mevsimler
kar musikileri
koca mustafapasa
gece
aksam musikisi
istinye
eylul sonu
fenerbahce
maltepe
bedri'ye misralar
karnaval ve donus
istanbul ufukta'ydi
mihriyar
istanbul'un o yerleri
ok
kaybolan sehir
1918
pek cogunu orta okul ve lise donemlerinde okumusuzdur ama kimse hatirlamaz. -
"kendi gök kubbemiz" üç bölümden oluşmakta:
süleymâniye'de bayram sabahı adlı şiirinin ikinci dizesinde yer alan "kendi gök kubbemiz", birinci bölümü; "yol düşüncesi", ikinci bölümü, "vuslat" ise üçüncü bölümü oluşturmakta.
1. "kendi gök kubbemiz"
-süleymâniye'de bayram sabahı
-açık deniz
-ıtrî
-bir tepeden
-bir başka tepeden
-akıncı
-mohaç türküsü
-siste söyleniş
-istanbul fethini gören üsküdar
-hayâl şehir
-ziyâret
-atik-valde'den inen sokakta
-üsküdar'ın dost ışıkları
-hayâl beste
-eski mûsıkî
-o rüzgâr
-mevsimler
-koca mustâpaşa *
-gece
-akşam mûsıkîsi
-istinye
-eylül sonu
-fenerbahçe
-maltepe
-bedri'ye mısralar
-karnaval ve dönüş
-istanbul ufukta'ydı
-mihriyâr
-istanbul'un o yerleri
-ok
-kaybolan şehir
-1918
2. "yol düşüncesi"
-yol düşüncesi
-sonbahar
-düşünce
-sessiz gemi
-rindlerin hayatı
-rindlerin akşamı
-rindlerin ölümü
-ufuklar
-deniz türküsü
-uçuş
-gezinti
-moda'da mayıs
-geçiş
-düşünüş
-duyuş ve düşünüş
-o taraf
-bir dosta mısrâlar
-bir yıldız aktı
-gurbet
-hüzün ve hâtıra
-gece bestesi
-mâverâda söyleniş
-mehlika sultan
3. "vuslat"
-vuslat
-telâki
-ses
-deniz
-erenköyü'nde bahar
-bahçelerden uzak
-geçmiş yaz
-hatırlatan
-eski mektup
-aşk hikâyesi
-viranbağ
-güftesiz beste
-nazar
-özleyen
-ric'at
-çin kâsesi
-bergama heykeltraşları
-endülüs'te raks
-altor şehrinde
-eski pâris
-büyü şiir
-sicilya kızları
-cin'ler
-hayâli söyleniş
-madrid'de kahvehâne
iç. "kendi gök kubbemiz", istanbul fetih cemiyeti yayınları no: 47 / yahyâ kemal enstitüsü no: 4 / yahyâ kemal külliyatı no: 1, 3.b., istanbul-1967. -
şehir tiyatrolarında izlenebilecek yahya kemalin hayatının anlatıldığı ve mutlaka izlenmesi gereken tek kişilik oyun
-
-
beşir ayvazoğlu ve hilmi yavuz'un 2002 gibi cnntürk'te birlikte hazırlayıp sundukları, muhtemelen bir taha akyol projesi olan kültür programıydı. program kanalda tutunup yer etmeye çalışırken beşir bey iddiasız ama ayakları yere basan şeylerden söz eder, hilmi yavuz da her zamanki tavırlarıyla karşısındakinin söylediklerini önemsizleştirmeye çalışır, önündeki notlara vesair bakar, hadi de diyeceğini de ben konuşayım artık, patron benim triplerine girerdi. birkaç aydan daha fazla yayında kalmadı diye hatırlıyorum.
-
rivayete göre yahya kemal bir yerden kendi gök kubbemiz lafını duyar, beklemediği şekilde hoşuna gider ve şiirlerinin bir yerine oturtmaya çalışır. şanslı eser, süleymaniye'de bayram sabahı'dır. eserlerini biriktirdiği kendi gök kubbemiz kitabının kendi gök kubbemiz bölümününde yer alır bu eser, bu söz öbeği o kadar etkilemiştir yahya kemal'i.
-
yahya kemal hayranı biri olarak bunca zaman neden bu kitabı edinmediğime şaşıyorum. gerçi kapsadığı tüm şiirleri hatim etmişimdir, ama kitaplaşmış eserleri el altındda bulundurmak başka şey. şimdilerin samimiyetsiz, ahenk yoksunu şiirleriyle duygulanan arkadaşlar için ders niteliğinde bir eser olabilir, gözden kaçırılmasın.
-
"kendi gök kubbemiz"in, içine yüzyıllar sığan anlamını, nedense onu ilk duyuşumdan çok sonra anlayabildim. "biz" üzerine düşünmeye başladığım zamanlarda, "ha" dedim, "kendi gök kubbemiz"... şunu düşündürüyor şimdi bana: solcuysanız ya da müslüman değilseniz pek hayıflanırsınız. bu bir imrenme halidir kabaca, birazdan açıklayacağım, başka muhafazakar/mütedeyyin/sağcı yazarda bunu böyle güçlü hissetmeniz zor. yahya kemal, eşyaya öyle bakar ve bunu aynı bakışla oluşturduğu poetikasına göre öyle ifade eder ki -zaten bugünün milliyetçileri için bile çok estetik kalmasının sebebi de budur- imrenirsiniz. estetik olan bütün ecdad miraslarını "biz" hissiyatının anahtarı olarak sahiplenen bu kültür milliyetçiliği çok güvenli bir liman gibi gözükür, ara ara insan kendi algılayışından yorulduğunda bu limana sığınmak ister. kendine bir biz yaratmak, aradığı inceliği ecdadda bulmak ve ecdadın izini eşyada sürmek benim duyduğum köksüzlük hissine nazaran ne kadar çekici. ama bunu değerli kılan estetik tarafı. toplumda öteki olmak bir bakıma daha soylu bir iş gibi geliyor, çünkü normların çürümüşlüğünü tartışmasız kabul ediyoruz. fakat estetik olan, karşıda da olsa, insanın kafası karışıyor.
ayrı yerlerdeyiz, sanattan değil belki ama tarihten ve ideal olandan anladığımız şeyler bambaşka. tarihe karşı, yerleşik her şeye karşı bir hak arayışındayım, sürekli insanlık için daha iyi bir yaşamın özlemini duyuyorum. ama yalan yok, içimden sık sık geçiyor: dünyayı böyle duyabilmek, sürekli kavga halini düşününce, ne de dinlendirici olurdu. -
istanbul devlet tiyatrosunun yeni oyunlarından biri olan kendi gök kubbemiz, 18 ekim 2018 tarihinde üsküdar stüdyo sahnesinde seyirci ile buluşmaya hazırlanıyor. diğer gösterim tarihleri ise 19-20-23-24-25-26 ve 27 ekim 2018 olarak belirlenmiş.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap