kidding

• ilk bolumuyle uzun zamandir ozledigim canim michel gondry dunyasina kavusturan pek ozel dizi. bu adam kadar guzel kara komedi yapan kac kisi var bilmiyorum. buruk tatliliklari, hepsi kendine ozgu, zayifliklari, farkli sekillerde hayati anlamlandirmaya calisan enteresan derin karakterleri, sahane jim carreysi ve mis gibi akan plotiyla beni simdiden pek cok ihya etti.
• ağustos sonunda şöyle bir başlık açılmış:
  (bkz: jim carrey'nin birden bire piyasadan silinmesi)
  piyasadan neden çekildiğini özenle anlatanlar burada, depresyonunu açıklamaya çalışanlar burada. deli o aslında yazanlar da var.
  
  neyse diziye döneyim;
  ilk bölümü o kadar olmuş ki bir ilk bölüm ancak bu kadar olabilirdi.
• ilk bölümle güçlü bir başlangıç yapan dizi. ikinci bölüm da ilki kadar iyiydi. normal şartlar altında "depresif komedi" diye adlandırdığım bu tarz dizileri/filmleri izlemiyorum ama cidden jim carrey'yi özledik. üstelik bu dizide hem komedi oyunculuğunu, hem dram oyunculuğunu konuşturuyor/konuşturacak, o yüzden neredeyse "beklediğimize değdi" gibi bir durum var ortada.
• 2.bölümdeki bir sahnesiyle aklıma şu sahneyi getiren dizi.
• “ çocuklar karanlık hisleriyle ilgili konuşamadıklarında suskunlaşırlar. ve haberlere çıkanlar da suskun çocuklar olur”
  
  çok çarpıcı diyalogları var. komedi veya kara mizah diyemeyeceğimiz kadar.
• jim carrey'nin new york moda haftası'ndaki ayak üstü röportajını gördükten sonra başlamaya karar verdiğim kara komedi. tesadüf değildir sanıyorum, dizinin ilk bölümünde "you’re not a real person" diye bir replik geçiyor. dizinin yapımcılarından biri de jim carrey. böyle düşününce o röportaj reklam gibi kokuyor ama bir yandan diziye kendini yansıtmış olması da kuvvetle muhtemel. nazo82 çevirmiş zaten diziyi, izlenir bu.
• yönetmenliğini michel gondry’nin üstlendiği yeni dönem showtime dizisi. -twin peaks’in ikinci sezonunu çekmemeleri nedeniyle kırgın olduğum bir televizyon kanalı. -onların da çok umrunda ya, neyse- başrolde de jim carrey var. bu ikili daha önce eternal sunshine off the spotless mind filminde beraber çalışmışlardı. yönetmen, jim carrey’nin “öteki” yüzünü göstermeyi çok iyi başarıyor.
  
  konusu ise, çocuk programları hazırlayan ve bu yönü ile halkın ve özellikle çocukların çok sevdiği jeff adlı karakterin içinde yaşadığı yas ve buhran. oğlunu trafik kazasında kaybeden jeff, karısıyla da boşanma eşiğinde. ve oğlunun yasını televizyon programında da tutmak istemesine rağmen yapımcısı buna izin vermiyor.
  
  sanki jim carrey’nin kendi hayatını izliyoruz dizide. herkesi güldürmeyi başaran adamın aslında içindeki kaosu görüyoruz. pilot bölümü gayet başarılıydı. umarım ikinci sezonu gelir. jim carrey, genel kanının aksine ağır rollerde de çok başarılı. dizinin uzunluğu ise yarım saat. sıkmıyor sizi. jim carrey’den ses çıkmadığını söyleyen yazarlar da rahat nefes alabilir. adam dizi çekiyor!
• (bkz: o palyaço benim demiş)
• çürümeden olgunlaşmış bir sanatçıyı izlememize vesile olmuş dizi.
  diyaloglar müthiş, oyunculuk müthiş, bakalım jim carrey bu çok bilindik temayı nerelere götürebilecek ve içinden çomak soktuğu şov dünyasının ne kadar dışına çıkabilecek.
  merakla bekliyoruz.
• her ne kadar basit bir konu işlenilmiş gibi gözükse de, oyunculuklar, diyaloglar, dizinin gerçekçiliği alıp götürüyor. bazı film değerlendirme sitelerindeki düşük puanlara aldanmamak lazım, gayet güzel dram/komedi dizisi. 8 puanı rahatlıkla alır.