• kafayı boşaltmak için birebir film. sizden hiçbir şey düşünmenizi beklemiyor. öyle otur izle işte oh. beğendim ben 7/10

    1.kingsman
    2.statesman
    3.(bkz: ottoman) why not?
  • valla haksızlık olmasın diye ilk filmi tekrar seyrettim. golden circle' ı beğenmeyen arkadaşlar kusura bakmayın da fularlısınız lan. ikinci filmin ilk filmden aşağı kalır 2 yanı var, ilk filmden üstün olduğu da iki yer var, diğer kıstaslarda iki film de başa baş. hadi ilk film olması sebebiyle belki the secret service'a biraz daha yakın olabilirsiniz de vay efendim ilk filmin tırnağı olamaz tarzı yorumların hepsi fularlı bir sik beğenmeme timi.

    burdan sonrası ilk ve ikinci film spoiler.

    yukarıdaki girişimden ilk filmi gömdüğüm anlaşılmasın. daha az önce izledim tekrar, harry'nin bebeleri patatez ettikten sonra o son guiness yudumundan aldığı zevki yaşadım yalan yok. hele benim gibi 24 hastasının jb nin açılımını öğrendikten sonra filmi sevmemesi imkansız, kilise sahnesi ve meşhur manners maketh man sahnesi filmin vitrini zaten.

    gel gelelim ikinci filmde whiskey'in kulübenin önündeki sahnesi kilise sahnesini aratmıyor. yine aynı şekilde ikinci filmdeki manners maketh man sahnesi hem aksiyon sekansları hem de ilk filmdeki sahneye yaptığı göndermeleri ile en az ilk filmdeki kadar eğlendirici. özellikle amerikalılar ile ingilizler arasındaki muhabbete biraz aşinaysanız eğlence katlanıyor zaten.

    ilk filmin üstün olduğu yanlar nereler pekala? kesinlikle, sapına kadar, sonuna kadar kötü adam/kadın arasındaki kalite farkı. uyuşturucuyu serbest yapmak için herkesi zehirleyen uyuşturucu baronu kadın, insanoğlunu tabiatı yok etmeye çalışan bir virüs gibi gören valentine'nin sofistikeliğinin yanından bile geçemiyor.

    ilaveten ilk film replik kalitesi olarak bir tık daha üstte geldi bana. tabi ilk film salt centilmen ingilizler ikinci film ise güneyli amerikalılar üzerine olduğu için bu biraz da normal ama ikinci filmde " gerçek asalet insanın geçmişteki kendine kurduğu üstünlüktür" gibi sözler yok mesela.

    gel gelelim ilk filmde de ikinci filmdeki gibi bir yakın dövüş sahnesi ve araba kovalamaca sahnesi yok mesela. evet bildin filmin başındaki sahne. ulan fularlılık yapmayın işte öyle drift sanhesini sekiz filmlik fast&furious da bile göremezsiniz, gerçi malum seride drift göremez olduk ama o başka entrynin konusu. sonra araba içindeki dövüş sahnesi. kardeşim 1962 yapımlı from russia with love dan beridir ajan filmlerinde dar alanda dövüşmeli sahne olur. bu bir normdur, koyacaksın o sahneyi.

    gelelim boss fightlara: eggsy vs ayakları bıçaklı hatun kapışması kesinlikle ve kesinlikle eggsy&harry vs whiskey kapışmasının gerisinde kalıyor. gerek süresi gerekse koreografi açısında golden cirle' daki boss fight çok daha doyurucu.

    yani arkadaşlar önyargıyla izlemeyin, fular ile hele hiç izlemeyin en az ilk film kadar iyi bir iş çıkarmış yönetmen. merlin ve lancelotun yerine aldığı elemanları beğenmedim ama o da benim şahsi fikrim olsun.
  • olmuş olmamış hepsini geçtim..

    - - - spoiler - - -

    ben bu kadar bomba bi amerika başkanı tasviri görmedim.. zaten en çok da başkanın tavırlarına güldüm.. "hepsi bağımlının önde gideni, tüm dünya kurtulur işte" diyor adam, anlaşmayı da imzalayacakmış gibi yapıp kadının arkasından kahkaha atıyor.. gerçekten muazzam bi tipleme çıkmış ortaya.. ahahaha :)

    filmin başında taksideki ve finalde bardaki kavga sahnelerinden bahsetmeden geçmeyelim.. acaba kaç kişi orada görüntü yönetmeninin sınırları zorladığını farketti.. kamera resmen kavganın içinde aktörlerle dansediyor.. özellikle finalde kementli adamı barın içine fırlattıkları bi takla sahnesi var, kamera da aynı taklayı atıyor barın arkasına geçiyor.. işte bu gibi şeyleri görünce gerçekten mutlu oluyorum.. görüntü yönetmenini özellikle tebrik ediyorum..

    colin firth çok klas bi oyuncu ama başroldeki elemana (taron egerton) bi türlü ısınamadım.. ingilterenin varoş mahallelerinden fırlamış gibi duruyor.. filmde elton john çok gereksizdi ama pahalı prodüksiyon olunca böyle ufak şımarıklıklar oluyor demek ki.. yani yapımcılar ufak tefek rollere bi sürü ünlü aktör koymuş.. ilk filmden çok para gelince şımardılar demek ki..

    - - - spoiler - - -

    yine de film epey güldürdü.. serinin ilk filmi kadar başarılı olmasa da, en az bir defa izlenebilir diyorum..
  • posterinde channing tatum yerine pedro pascal'ın olmamasını anlamlandıramadığım film. bütün filmi taron egerton ve colin firth dışında götüren tek adam.

    hani elton john'u koy yine anlarım.
  • --- spoiler ---

    film de game of thrones’dan da çok iyi tanıdığımız pedro pascal, namı değer oberyn martell’de boy gösteriyor. bu adama ben harbiden çok üzülüyorum. önce hayvanın biri kafanı patlatsın, şimdi de bildiğin et kıyma makinesinde kıyma ol. yazık lan.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    öncelikle ilk film ile beraber kötü adamların amacı konusunda yenilik getiren bir film olmuştur. bond filmleri dahil artık villain karakterlerinin amaçları konusunda bir sıkıntı vardı; dünyayı ele geçirme, yok uzaydan uydular ile dünyayı yönetme vs... kingsman ilk filmdeki kötüsü richmond valentine'ın amacı dünya nüfusunu düşürmek iken, ikinci filmde poppy ise uyuşturucunun yasal olması için devasa bir rehine operasyonu yapıyor.

    burada esas mevzu ise bu tür filmlerde cesur, kararlı, korkusuz, kahraman bir yan karakter olarak ortaya çıkan amerikan başkanının burda ırkçı, yobaz, psiko bir tip olarak gösterilmesi baya ters köşe bir durum ve eğlendirici.

    film bekleneni veriyor; eğlendiriyor. ilk filmdeki harry'i vurma mevzusu olmasaydı, aynı ekiple sağlam bir üçleme olabilirdi ama burda da merlin'i hiç ettiler ki gerçekten adam boş yere öldü gibi oldu. adamı giydirip, hazırlayıp ilk mayında uçurmak nedir yahu?

    ilk filmdeki kavga sekansı benzerini 2 başrol oyuncuya yaptırmak ve bir nevi motivasyon olsun diye kapı girişinde adam boş yere öldü... ki poppy getirin konuşalım falan diyordu. nasıl bir senaryo yazımı, hikaye kurgusu var anlamak imkansız.

    colin firth acayip fit durumdaydı, statesmanlerin başı jeff bridges kovboy şapkası, uzun saç, sarkık bıyık veya sakal ile tam o rolün adamı olabilecekken sinekkaydı traşla adamı ampul gibi koymuşlar, o olmamış. channing tatum girince aha action falan giyorsunuz ama sanırım parada anlaşamamışlar adam film boyunca yattı, yattığı yerden para kazandı resmen.

    --- spoiler ---
  • bu film serisi hakkında pek bilgim yoktu. geçtiğimiz ay sinemada fragmanını görüp güzel bir filme benziyor diye düşünmüştüm. sonra araştırıp ilk filmi izledim, filmin tarzını, genel havasını anladım, güzel vakit geçirmelik film kategorisinde başarılı olduğunu düşündüm ve ikinci filme gittim (filmden zevk almak için bu işi bu sırayla yapmak gerekir; eğer ilk filmi izlemeden, filmin tarzını bilmeden giderseniz "filmde hiçbir şey açıklamamışlar" diye düşünebilir ya da eğlenceli, yarı parodi bir film için "avrupa birliği sürecindeki türkiye'de koalisyon hükümetlerinin dış politika tutumlarına iyi bir şekilde değinilmemiş" şeklinde eleştiriler getirebilirsiniz).

    filmi, ilk film kadar eğlenceli ve sürükleyici buldum. ilk filmin en öne çıkan özelliği "stilize aksiyon" olarak adlandırılan aksiyon sekanslarıydı. koreografisi güzel ayarlanmış, müzikle birleştirilmiş, estetik dövüş sahneleri ile doluydu. ikinci film bu konuda ilk filmden geri kalmamış hatta tek çekim aksiyon sahneleriyle birlikte daha başarılı olmayı başarmış. bunun dışında mizah seviyesi de en az ilk film kadar iyi olmuş. seyirciyi sürekli güldürmese de genel olarak eğlenceli bir ton hakim filme. ayrıca başarılı oyuncuların büyük kısmı seriye devam ederken aynı kalitede yeni oyuncular eklenmiş.

    --- spoiler ---

    ilk filmde ingiltere'nin gizli ajan örgütü kingsman'i anlatılırken ingiliz kültürü de bolca doldurulmuştu. hem de sadece kaliteli takım elbiseler giyen ingiliz beyefendilerini değil, beyaz atlet üzerine önü açık adidas eşofman giyen avam kesimini de göstermişlerdi ingiltere'nin. bu filmde ise amerika'nın gizli ajan örgütü statesman'ı tanıtıp amerikan kültürünü göstermişler. bu tarz kültürel ayrımlar genelde eğlenceli bir konu olsa da amerikan kültürünü tanımamıza pek gerek olmadığından (zaten yaklaşık her filmde benzerini izliyoruz) çok büyük bir etki yaratmıyor. yine de kingsman tekstil işindeyken statesman'in alkol sektöründe olması; kingsman'in gizli silahları şemsiye, çanta, çakmak, parfüm, yüzük vb. iken amerika'nın kırbaç, kement, beyzbol topu, beyzbol sopası, içki matarası olması; kingsman'de bir beyefendi ciddiyeti hakimken statesman'in biraz daha laubali kalması ayrımları seyir zevkini artırmış.

    julianne moore villain rolünde, ilk filmdeki samuel l. jackson kadar başarılı bir oyunculuk sergilemiş. ancak bu filmde kötü karakterin çıkış noktası (başarılı bir iş kadını olduğu halde gizlenmek zorunda kalmak, ismini duyuramamak) ilk filmdekine kıyasla daha kişisel ve zayıf kalmış. bu da senaryonun genelini etkileyerek daha klişe bir hikaye örgüsüne yol açmış. senaryodaki twistler de pek kurtarmaya yetmemiş. bir de ilk filme gönderme yapabilmek uğruna hikayeye katkısı olmayan sahneler eklemek sürükleyiciliği azaltmasa da hikaye kalitesini olumsuz etkilemiş.

    oberyn martell (diğer ismiyle pedro pascal) mükemmel bir kovboy olmuş. channing tatum, halle berry ve jeff bridges pek aksiyona dahil olmasa da statesman'i iyi aktarabilmek için başarılı seçimler olmuş. muhtemelen üçüncü filmde daha merkezi bir rolde yer alacaklar.

    yarı parodi bir filmde mantık hataları aramak doğru olmasa da uyuşturucuyu kullanıp felç olan hastaların film boyunca ayakta durması çok saçma geldi bana. özellikle felç olan prenses sahnesi her çıktığında güldürdü. tamam hareket edemiyor ama en azından bir yatağa yatırın, neden odanın ortasında ayakta tutuyorsunuz kızı diye düşündüm.

    --- spoiler ---

    özetle çok büyük sanatsal beklentilere girmeden güzel vakit geçirmek için sıkılmadan izlenebilecek bir film olmuş. serinin üçüncü halkasında amerika-ingiltere ortaklığından yürüyecekler gibi görünse de farklı bir kültürden devam ederlerse (örneğin örgütün asya kolu) daha güzel bir film çıkabilir.
  • kingsman 2, güzel filmdir. film haddini bilip efsane olan ilk filmin çıtasını aşma yarışına girmeyip kendi kulvarında takılmıştır. bu şu açıdan önemlidir hatırlayanlar olacaktır ilk filmdeki kilise sahnesine rakip bir sahne çekmeye kasmamışlar ve onun yerine biraz daha aksiyonu fazla hale getirmişler .

    kingsman'in keşke bond gibi serileri uzanıp gitse çünkü filmlerdeki kötü karakterlerin motivasyonunu gördüğümüzde ulan adamlar çok da haksız sayilmaz diyoruz.
  • iyi bir devam filmi olmuş. kingsman the secret service'deki gibi oyuncu kadrosu çok zengin. senaryo yine bol aksiyonlu ve komedi öğeleri içermekte. sahneler arasındaki geçişler, çekimler açısından aşırı iyi. ilk filmde ingiliz aristokrasisini gösterirken, bu sefer iş amerikanlaşıyor. eğer kingsman the secret service filmini sevdiyseniz, bu devam filmini de kesinlikle izleyin derim.
  • öncelikle bu bir çizgi roman. dolayısıyla o niye öyledi, bu niye şöyleydi demeden önce hatırda tutulmalı ki, marvel karakterleri gibi, dc kahramanları gibi bunun da kendi çapında bir evreni, yan hikayeleri, temel aldığı bir ana teması vesair var.

    ayrıca filmi 007 serisi benzeri bir şey izleyeceğim diye gittiyseniz kendi mallığınız. bu durumda tavsiyem sinemaya gittiğinizde gişede posterlerden film seçerek izlemeyin. torrent sitelerinden de imdb puanına bakıp rastgele film indirmeyin.

    her iki film de güzeldi. ikinci film için birinden yukarıda da bahsetmişler, iki sıkıcı, zorlama sahne vardı.

    --- spoiler ---

    birincisi, panzehiri korumasından çıkarıp mal mal tüpe bakmak. senaristler hem whiskey'in niyeti belli olsun, hem de panzehir kırılsın, ama biz de fazla kafa yormayalım yazalım geçelim demişler.

    diğeri, merlin'in gereksiz öldüğü sahne. içeri girip, zerre gizlenme gereği duymadan, kasaba meydanında açık biçimde, ikisi robot köpek, biri robot dövme ustası olmak üzere elliden fazla silahlı teröristi imha eden elemanlar, kapıdaki her şeyden habersiz 6 korumayı geçemiyorlar mıydı ki merlin kendini feda etti?

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap