• mevduatının tamamının değil, daha az bir kısmının tutulmasına, yatırılan paranın %100'ü yerine daha düşük bir oranının karşılık olarak hazır bulunudurulmasına dayanan bankacılık sistemidir.

    "fractional reserve banking" olarak da bilinir.
  • bankaya yatırılan paranın, belli miktarının rezervlerde tutulup, geri kalanının, kredi ve diğer şekillerde yatırımcılara ve piyasaya verilmesi esasına dayanan bankacılık sistemidir. genelde ülkelerin merkez bankaları bir minimum yüzde belirler, ve bankaların bu minimum yüzdeyi ellerinde tutmaları gerekmektedir. bu deger de ortalama yüzde 10 civarındadır.
  • merkez bankasının, banka müşterilerini konuma amaçlı yürüttüğü sistemdir. hani olurda o banka batarsa, kismi olan rezervden sizin paranızı rezerv oranında geri ödenmesini sağlar
  • (bkz: disponibilite)
  • zeitgeist addendumda bahsedilen bankacılık tipi.
  • bugün isveç merkez bankası olarak bilinen riksbank bu sistemin mucididir.
  • kısmi rezerv bankacılığı şöyle bir örnekle açıklanabilir:

    açıkgöz finansçı ahmet açgözlü izmir'de bir banka kurar.

    izmirli bir müteahit olan a. a. kiremit ilk büyük işini teslim ederek 1 milyon dolarlık ödemesini nakit olarak alır ve parayı da bay açgözlü'nün bankasına yatırır. bankanın şu an elinde bir milyon dolar sermayesi vardır.

    bu sırada deneyimli ama parasız olan ayşe özfırıncı, yeni bir iş fırsatı farketmiştir, zira onun bulunduğu bölgede hiç iyi fırın yoktur. öte yandan elinde sanayi tipi fırınlar, evyeler, bıçaklar ve kap kacakla birlikte tüm tesisi kuracak para da yoktur. bankaya gider, iş planını açgözlü'ye sunar ve bunun iyi bir yatırım olduğuna ikna eder. açgözlü ona 1 milyon dolarlık krediyi verir.

    özfırıncı da müteahhit kiremit'e fırınını inşa edip içini donatması işini verir. onun da ücreti bir milyon dolardır.

    kiremit'e kendi hesabından bir çek yazarak ödeme yaptığında kiremit bu çeki açgözlü'nün bankasındaki hesabına yatırır.

    peki, sonuçta kiremit'in banka hesabında ne kadar para vardır? evet, iki milyon dolar.

    bankanın kasasında nakit olarak ne kadar var? bir milyon dolar.

    bu kadarla da kalmıyor. müteahhitlerin genelde yaptığı gibi, işin ikinci ayında kiremit, özfırıncı'ya beklenmedik problemlerden ve masraflardan ötürü fırını inşa etmenin maliyetinin iki milyon dolara yükseldiğini söyler. özfırıncı durumdan hoşnut olmaz ama işi de yarıda bırakamayacağından tekrar bankaya gider, bay açgözlü'yü ikna eder ve açgözlü hesabına bir milyon dolar daha yatırır, o da parayı müteahhitin hesabına.

    kiremit'in şu an banka hesabında üç milyon dolar var, ama gerçekte bankadaki para hala bir milyon dolar. başından beri bankada duran para.

    günümüzde, abd bankacılık yasaları bankanın bu işlemi yedi kez daha yapmasına izin verir. böylelikle bankanın kasasında hala sadece bir milyon dolar bile olsa müteahhit kendi hesabında 10 milyon dolar biriktirebilir. bankalar ellerinde mevcut olan her bir dolar için on dolara kadar kredi verebilirler, bu da şu demektir: banka hesaplarımızdaki paranın yüzde 90'ının gerçek banknot ve madeni para olarak karşılığı yoktur. eğer barclays bank'taki tüm hesap sahipleri aynı anda paralarını geri isteseler, barclays çöker (tabii hükümet müdahale edip bankayı kurtarmaya çalışmazsa). aynısı lloyds, deutsche bank, citibank ve dünyadaki diğer tüm bankalar için de geçerlidir.

    kaynak: hayvanlardan tanrılara sapiens
hesabın var mı? giriş yap