• en yakın arkadaşına ayarladığı editörüne aşık olan bi adamla ilgili bi romantik komedi..
  • her insanin ba$ina gelmesi gerekli olan bi durum.
    'kissing eyleminin degerini kaybetmemesi icin yapilmasi gerekenler' die bi liste hazirlama ihtiyaci hissettiren, gelecek hayata yonelik en guzel zemin etudu.
    bir veya iki kez bi fool opmelisiniz en az.
  • ölümsüz bir george michael sarkisi. "yapilir mi bu bana lam?" devresinden sonra, uzgun ruhun efendice olayi kabul edip kendi kosesinde acisinin keyfini surdugu sirada dinlenir. heyhat bu kadar guzel degildir hersey; uygun ruh geri donmeye meyillidir, lakin donus yollarindaki meyil yokus haline gelmistir coktan..
  • american pie formatinda basarisiz bir filmden ilişkili alinti olarak:
    "never let a kiss make you fool and never let a fool to kiss you..."
  • george un jazz riflerini kullandığı ilk başyapıt.
  • michael buble yorumu da pek hoştur, dişi erkek edalı sesiyle..
  • yillar önce yanlış hatırlamıyorsam 'parliament pazar gecesi sinemasi' kuşağında izlediğim sonrasında başka bir yerde karşılaşmadığım romantik komedi. filmin türkçe isim çevirisi yanlışta olsa senaryoya uygun 'gelini kim öpecek'. dvd'si çıkmadı sanırım oysa senaryo ve oyuncular olarak bakıldığında baya tutulurdu gibi geliyor. başrollerde friends'te ross geller ve band of brothers'ta yüzbaşı sobel rolleriyle büyük bir hayran kitlesi bulunan david schwimmer ve my name is earl'de earl hickey'i canlandıran jason lee oynamıştı. konusu; içine kapanık bir yazar olan jason lee beraber çalıştığı bir arkadaşını en yakın arkadaşı olan david schwimmer'e (kendisi bir spor spikerini canlandırıyordu) ayarlar fakat daha sonra kendisinin de aynı kıza aşık olduğunu farketmesiyle işler arapsaçına döner. film düğün sahnesiyle başlayıp yine aynı düğün sahnesiyle bitiyordu. arada geçen olaylar düğünde bulunan jason lee'nin patronu tarafından anlatılıyor ve damadın kim olduğu son sahneye kadar belli olmuyordu. jason lee'nin patronunun ilişkilerin şekillenmesinde baya bir etkisi olduğunu söylemeden geçmemek lazım.

    altındaki entry sayısından da belli olduğu üzere böyle vasat bir filmi nasıl bu kadar detaylı hatırladığıma gelecek olursak. filmde romantik bir akşam yemeği için seçilen minimal menü beni çok etkilemişti. daha sonra romantik yemekler için bolca kullandığım o menü : spagetti, sarımsaklı ekmek ve kırmızı şarap.
  • insanı kimi zaman bir kış gecesi, çizgi filmlerdeki o masalsı karlı dağ başı evlerinde, christmas zamanı kusursuzluğundaki bembeyaz karları, elinde koca bir kupa sıcak çikolatayla , kolları ziyadesiyle uzun (ellerin yarısını örter boyutta) pofuduk koca bir kazak ve kalın çoraplarıyla, sallanan sandalyesinden izlermiş gibi bir hisse sürüklüyen, insanı o denli kendi havasına (smooth american life) bürüyüveren, kimi zamansa bir yaz akşamüstü güneşin sadece elit tenleri yaktığı harika bir sahilin yanıbaşındaki kaliteli bir barda günbatımını izleyip, artık rahatsız etmeyen güneşin sadece batış renkleriyle etkilenen ve hafif içkisini bile ne içtiğini anlamadan yudumlayan, o kadehteki içkiden bile hafif bir ruhla varlığını dinlendirirmiş gibi hissetiren, her koşulda relax sağlayan ama aynı zamanda içini de hafiften sızlatan bir george michael şarkısı. belki bu sızının sebebi hissettirdiği o -mış gibilerin gerçekte yanıbaşınızda durmaması, belki de, george michael ın da sitemindeki gibi ,o nun artık yanıbaşınızda durmamasıdır...

    güzel şarkıdır vesselam ...
  • 1999 civarı galiba trt 1'de izlemiştim bu filmi. esas kızı esmer olan david schwimmer'ın oynadığı karakterin kapmasını istiyordum ama filmde jason lee kapıyordu galiba. neyse benim için önemi o esmer oğlanı birkaç ay sonra atv'de friends dizisinde görüp diziyi izlemeye karar vermiş olmamdır. hayatımdaki en güzel şey olan friendsle tanışmamda bir dönüm noktası olarak görürüm bu filmi.
  • george michael'ın harika sesi ve keyifli, kaliteli jazz sound'uyla ölümsüz bir başyapıt.
hesabın var mı? giriş yap