• arkadaşlar ile whatsapp'da grupda yazışıyoruz,

    +bir etkinlik yapalım
    - olur bende müsaitim bu aralar
    + olm sana izin vermezlerdi işten, ne oldu attılar mı?
    - aynen
    + ee nasıl oldu?
    - iş yerini taşıdılar bulamıyorum
  • tıp fakültesinde okurken stajlarda sık sık komik şeyler yaşanırdı.

    bir gün pratik eğitimde hoca bize idrar sondası takmayı öğretecekti.

    bir tane maket getirdi, aşağı yukarı şöyle bir şeydi....

    hoca idrar yoluna sonda takma olayının incelikleri anlatırken kız öğrenci arkadaşlarımıza bakarak "arkadaşlar, penisi tutarken utanmayın, iki parmağınızın ucuyla glans dediğimiz baş kısmından tutmak yerine avuç içinizle penisin gövdesini tutarak sabitleyin, siz doktor olacaksınız, tıpta utanmak olmaz" dedi.

    kendisi birkaç kez anlatıp gösterdikten sonra bizden birine taktırmak için gönüllü var mı diye sordu.
    irem diye bir arkadaş "ben, ben, ben" diye atlayınca hoca "tamam, gel sen yap" dedi.

    irem önce önlüğün kollarını sıvadı, eldivenlerini giydi ve steril şekilde penisi tutmak için makete yöneldi ve yeni gelin edasında, 2 parmağının ucuyla maketteki penisi başından tuttu.

    arkalardan bayram ismindeki adanalı arkadaşımız seslendi.
    "öyle parmak ucuyla değil irem, avuçla" asdfghjklşi

    allah belanı vermesin bayram, patavatsız herif ne zaman aklıma gelse gülerim.
  • küçükken ortaokula yürüyerek giderdim. mesafe 5km civarı idi.

    bahçelerin içinden geçtikten sonra dere üzerindeki arabalı köprüye sapar bir 5 dakika daha yürüdükten sonra okula varırdım.

    bazen okula bir kız arkadaş ile beraber yürürdük, onların evi bizim evin hemen 100m ötesindeydi.

    çok iyi hatırlıyorum, babasının beyaz bir renault arabası vardı.

    denk geldiğinde yolda beni de alır bizi okula bırakırdı.

    yine böyle birgün bahçeden tam köprünün üzerine çıktım, arkadan renaultun hafızalara kazınmış klakson sesini duydum, döndüm baktım beyaz renault. ön kapıyı açtım ve otomatik bir hamle ile oturdum, kafayı çevirdiğim anda bambaşka bir abi ile karşılaştım.
    daha sonra arabanın arka kapısı açıldı bir bayan selam vererek oturdu (meger adam yazıldıgı hatunu almak için durmuş bende onun yerine bam diye öne oturmuşum).
    bayan adama, adam bana, ben önüme, sonra da adam bayana baktı sonra da "ee madem seni de bırakalım" diyerek sırıttı.
    bütün yol tek kelime edememiştim

    bu da böyle bir anımdır.
  • özel bir kurumda öğretmenlik yapıyorum.malum işimiz gereği sürekli öğrencilerle ugrasiyoruz. sürekli öğrencileri susturmaya çalıştığım için eve geldiğimde televizyonun yüksek sesini "şşşttt sessiz" diye azaltmaya çalışmam ve bir iki saniye televizyona boş boş baktıktan sonra mallığımı farketmem.
  • bir gün yine işteyim nasıl karnım ağrıyor ama nasıl kötüyüm.söyledim patrona çık dedi neyse çıktım gidiyorum.yürüyorum ama her adımım acı neyse bindim metrobuse birkaç durak gittik şirinevler durağında bi kadın ve küçük çocuğu bindi.bende oturuyorum anneyle çocuk yanıma geldiler kalkmam için bir şeyler yapıyorlar laf çarptırıyor kadın falan bu arada metrobüs boş rahatça ayakta durulur yani sardalya gibi değil.bundan sonrası şu şekilde ilerliyor;

    +kalkta biz oturalım
    -nasıl yani??
    +kalk diyorum oturalım zor oluyor bu şekilde
    -kusura bakmayın ayağımdan ameliyat oldum ayakta duramam

    sağlam bindiğim metrobüsten ayağımı sürüye sürüye indim resmen.hala aklıma geldikçe gülerim.
  • anadolunun bağrından kopup üniversite ortamına girmişim narin çıtı pıtı bir kız arkadaşım olmuş, caddede yürürken takı satan standa denk geldik güzel bi kolye beğendi bende aldım tabi, sonra aldım elime ver hadi takayım dedim...
    meğerse halhalmış yoldayız nasıl takacan dedi, gerisi sıçma sıvama;)
    halhal ne yaw amuğa
  • hatırladığınızda, alakasız bir yerdeyseniz başkalarına "bu adam neden kendi kendine gülümsüyor, deli midir nedir?" dedirten anılardır.
    mesela aşağıdaki gibi;
    henüz acemi birliğinde, öğrenciyiz. bizi araziye çıkardılar. diğer bölüğü tepe savunması için ufak ama maki ve çalılarla örtülü bir tepeye yerleştirdiler. bize de "bu tepeye sızacak, ele geçireceksiniz, göreviniz bu" dediler. ellerimizde g3 piyade tüfekleri ve mermiler. ama mermiler tahmin edileceği üzere manevra mermisi, yani patladığında sadece ses çıkaran, çekirdeği olmadığından tüfeğin otomatik mermi alma kabiliyetini kullanamadığınız, tek tek atılabilen mermiler. bu mermileri asla seri halde atamazsınız. yani çıkaracağı ses pat'tır. asla patapatapat diye atılamaz.
    vakit akşam, hava karanlık. manga (ki genellikle 5-10 kişiden oluşur ve takımın bir parçasıdır) arkadaşlarımdan biri, nerden bulmuşsa tüfeğin ucuna takılan, susturucu benzeri bir şey dağıttı hepimize. "bu ne" dedik, "abi o bu manevra mermilerini seri atabilmek için aparat, takım deposundan aşırdım" dedi. yani bu aparat, tüfeğin ağız kısmını büyük oranda kapatarak koftiden ses mermisini gerçek mermiymiş gibi seri atmanızı sağlıyor. taktık, 6 ya da 7 kişiydik sanırım. yaklaşıyoruz tepeye, sızdık. konuşmaları duyabiliyoruz. onlar da bizi farkettiler, bastılar tetiğe. pat, pat, pat falan. biz de ateşledik. ama bizim tüfeklerden çıkan ses ilgili aparatlardan ötürü şöyle;
    tatatattt.tattattt. tatatatatatat.

    karşı bölüktekiler birden bağırarak koşmaya, konuşlandıkları tepeyi terk edip kaçışmaya başladılar;
    "kaçıııın , gerçek mermi kullanıyor kaçııınnnnn!""
    tabi rütbelilerden bazıları uyandı karanlıktan bağırıyorlar,
    "ne oluyor layn, kim kullanıyor aparatları?"
    biz çalıların altında karınlarımızı tutup, kahkahalarımızı tutamayarak gülmekteydik.
    hey gidi günler.

    tatatattt:uzundu, kabul!
    tat: imla
  • lise sondaydik okula sabah servisle 7:50 de gelip sinifin isiklarini kapatip uyurduk caliskan tipler isiklari acardi kapatinn lann uyuyoz burda ya derdik ole nerde bos sey varsa yapardik neyse konuya gelelim bigun uyuyoruz yine ders ingilizce..ben ve kankam her zamanki yerimizde (duvar tarafi en arka sira) uyuyoruz..hoca geldi uyandirdi bizi test verdi fln neyse kalktik herkes test cozuyor sinifta cit yok arkadasim okula bilgisayarla gelirdi dersi dinlemedigi zaman daha dogrusu uyumadigi zaman oyun oynardi iste call of duty fln bende muzik dinlerdim iste yine ole bigun sinif test cozuyor bu bilgisayari acti benim kulagimda kulaklik son ses...bu bi sure sonra oyundan sıkıldı telden wifiye baglandi nette geziyor benim gozler gidip geliyor sinif los ustumde yunlu cketim kafami duvara yaslamisim uyukluyorum yine..arkadas durtuyor beni bak bak fln diyor bi baktim porno acmis kulagimda kulaklik oldugunu unuttum kendi sesimi duymuyorum zaten anlik bi refleksle
    +bu ne lann kapatt bunuuu bu nee , diye bagirdim cit citmyan sinifta :-d tabi herkes bize bakiyor hoca kalkti yerinden bizim siraya dogru geliyor arkadasim sag ust kosedeki carpiya basiyor sayfa kapansin diye ama nafile bilgisayar dondu :d hoca yaklasiyor arkdasim tuslara basiyorr altf4 e bes saniyede yuz defa basti belki ama kapanmadi en son hoca bayagi yaklasinda bilgisayarin kapagini o heyecanla sert bi sekilde kapatti bilgisayar yerde ben yerlerdeyim gulmekten yerlere serildik ve o gun son derse kadar gulduk gulme krizine girdik diger dersten guldugumuz icin kovulduk duramiyoruz en son arkadasim zar zor konusuyor gulmekten bana soyle dedi
    +olum bole bagirilirmi aq senin ya :d :d :d sinif anladi hoca anladi tabi o gunden sonra derste porno izlemeye devam etti ama ben bagirmadim bu sefer :-d
  • iş çıkışı, kafamın içine edilip bir de üstüne sifonun çekilmediği günlerden biri, yolda yürürken arkadaş aradı, konuşuyoruz. bir süre sonra ben panikle telefonumu aramaya başladım. çantama bakıyorum, ceplerime bakiyorum, yok. düşürdüm mü acaba yolda diye de, saga sola bakınmaya başladım. hala arkadaşla konuşuyorum bu arada telefonla. kafamdan nerde bıraktığıma dair ihtimaller sıralanıyor, bir de üstüne "kim tekrar o kadar yolu alacak?!" diye hayıflanıyorum. sonra telefondaki arkadaşa söyledim durumu: " telefonumu bulamıyorum, bir yerde unuttum galiba" dedim. arkadaşım da "şurada unutmuş olmayasın, en son nerede görmüstün..." diyerek salaklığım içine dahil olup bana yardımcı olmaya çalışmasının üstünden 5 dakika kadar geçti geçmedi, ben kahkahayı bastım. "la telefon elimde ya, konuşuyoruz" dememle o da yarıldı. bize ne oldu konulu konuşma ile bitti muhabbet. karşılıklı, salaklığımıza güldük.

    bu yaşadıgımı bir kaç gun sonra anneme anlattım. mecburi iletişim aracı yine telefon. annem nasıl gülüyor allahim, kadın iptal oldu. aynı anda da kardeşim annemin benimle konuştuğu telefonu konuştuğunu unutup almaya kalkmamıs mı!
    annem durur mu hiç: " kardeşine bir şeyler diyecektim ama senden sonra normal gözüktü gözüme" deyip, gömülere kariştırdı beni tabiki.
    1 hafta dalga gecti benle kadın ya! canımdir o, sonsuz kredilim.

    edit: imla
  • lisede din dersinden sınav olacaktık. biz dil sınıfı olduğumuz için bizi pek sevmezlerdi. ama soradan okulun medar-ı iftiharı olduk. 18 kişilik sınıfın yarısından çoğu üniversiteyi kazanmıştı o sene. her neyse sadede geleyim.

    bizim müdür yardımcısı da din kültürü hocasıydı böyle sert bir mizacı vardı. sınav testti. işte boşluk doldurma falan ben de o zamanlar çok şebnem ferah dinliyordum. konuyla alakasını göreceksiniz birazdan.

    hoca boşluk doldurmada dünya ............ tarlasıdır diye sormuş... ben bunu düşündüm düşündüm de mayın tarlasıdır bana çok tanıdık geldi bilmem neden odur diyip yazmıştım. ne ilgiliyim derse bakın da görün. cevap tabii ki de bu değildi, ahiretin tarlasıymış.

    sınav sonuçlarını okurken isim vermeden aranızdan bir arkadaş da çok şarkı dinliyor herhalde diye gülüp anlatınca tüm sınıf kahkaha patlatmıştı ben hariç. bana nedense hala mantıklı geliyordu dünyanın bir mayın tarlası olduğu. bi ben gülmeyince herkeste anlamıştı sanırım onu yazanın ben olduğumu... soradan ben de güldüm tabi sınavdan da geçmiştim o soruya rağmen. hey gidi günler hey...

    hala aynı fikirdeyim... bence dünya kocaman bir mayın tarlası... ne zaman başına ne geleceği belli değil...

    bu da böyle bir anımdı. lise zamanı iyisiyle kötüsüyle hiç geçmeyecek gibiyken bitti. yıllar geçmiş üstünden her hatırladığımda her hatırlatıldığında gülümserim bu anıma...

    paylaşmak istedim, umarım okuyan da bi nebze sorunlarını unutup gülümsemiştir. güzel günlere...
hesabın var mı? giriş yap