• halk plaja akın ettiğinde dahi vatandaşın denize girebildiği upuzun sahil şeridine sahip ilçe. "abicim, bu sahil avrupalı'nın elinde olacak, bak ne hale getirir" tespitlemelerinin nesnesidir. kendisiyle kardeş belde olarak fransa'nın nice kenti ve meşhur sahil şeridi gösterilebilir. ve işte orada bu tespitlemenin ne kadar doğru olduğu gözle görülür.
  • eski bir muratpaşalı olarak ilişkimizde 16. yıla girdiğim ; 7 km lik plaji , 5m migrosu , üniversitesi , akm parkına olan yakınlığı , doğan hızlan kütüphanesi , lunaparkı , olimpik havuzu , çakırları , yeni yapılan sahil antalya yaşam parkı ve insan kalitesi ile muratpaşa'ya kıyasla her türlü daha yaşanılası olan antalya merkez ilçesidir.
    lara fanboy'larına aldırış etmeyin zira onlar kayalıklardan girdikleri denizi övseler de plaj keyfini yaşamak çok başkadır.
    ya da lara beach e ulaşmak için km'lerce gitme sıkıntısı yaşamaya gerek bile kalmadan sırtıma havluma , çantamı alıp yanımda aracım olmasa dahi 15 dk yürüyerek her türlü plaja ulaşabilme imkanım oluyor kısaca rahatlık ve konfor biz konyaaltı sakinlerine , sıkıntı ve zorluk muratpaşa tayfasına kepçeyle bola döke dağıtılmıştır.
    edit: cümle yapısı
  • neredeyse kimsenin çalışmadığı, sabahları erkenden işe gitmediği ve bir yerlere koşuşturmadığı antalya'nın buram buram rehavet kokan cici ilçesi. belediye duy sesimi korkuyorum sabah işe giderken köpekli tenha sokaklarından.
  • 7 kuşak antalyalı ailemden öğrendiğim kadarıyla konyaaltı ismi konya yolunun altı kısaltmasından gelir. bu kısaltma bir mevkiyi ifade eder.

    bugün selekler çarşısının olduğu yerde osmanlı döneminde bir hapishane yapılır ve şuanki güllük caddesi hapishane üstü olarak anılır. fakat aynı zamanda antalya yada eski adıyla teke sancağı konya'nın bir vilayetidir ve antalyalıların tüm devlet işleri için konyaya gitmesi gerekir. işte hapishanenin önünden başlayan yol eski antalyalılar için konya yolunun başlangıcı kabul edilir. bu yolun batısında bugünkü konyaaltı caddesi ise yerel halk tarafından konya altı mevkisi olarak anılır. zamanla konyaaltı mevkisi bütün bir ilçeye ismini verir hale gelir.

    yani konyaaltı ne koy altından ne de coğrafi olarak konya'nın altında olduğu için bu ismi almıştır. her şey tamamen teke sancağı ile konya vilayeti arasında bulunan ve antalyayı konya vilayetine bağlayan yol ile ilintilidir.
  • hayatımda verdiğim en doğru kararlardan biri buraya yerleşip hayatımın geri kalanını burada geçirmeye karar vermek oldu. her sabah uyandıktan hemen sonra limandan varyanta kadar yürümek yaklaşık 1 buçuk saat sürüyor. arkasından 30 dakika yüzmek. her akşam plaja inip özellikle yaz aylarında saatlerce sevgilinle yakamoza bakarak muhabbet etmek. şu an ilçenin nüfusu yaklaşık 200 bin. bunun neredeyse yarısını yerleşik yabancılar oluşturuyor. geriye kalan nüfus ise sosyo- ekonomik olarak ülke ortalamasının biraz üzerinde insanlar. kavga gürültü rahatsız edici davranışlar neredeyse yok denecek kadar azdır. yani antalya'nın yaşanılacak en güzel ilçesi desem yalan olmaz. ülke çapında ilk 20 ye girer desek buna da çok fazla itiraz eden olmaz sanırım. yalnız biraz pahalı bir yerdir. belki olumsuz olarak bu özelliğinden bahsedebiliriz.
  • bir tivaktır, sealifetır. çamlıktır, pidedir. hayat geçer gider.
  • cam piramit'in önünden başlayıp sahil yolu, arapsuyu, altınkum, uncalı, hurma ve liman tarafını, hatta beldibi ve göynük'ü, toros yaylalarındaki pek çok köyü de içine alıp neredeyse kemer'e kadar devam eden antalya merkez ilçesi.
    bence antalya'nın en yaşanılası muhiti, zira lara kadar şehir merkezine uzak, aşırı sosyetik ve pahalı değil, kepez gibi varoşlardan bozma ve az gelişmiş değil, muratpaşa gibi eski, kasvetli ve sıkışık da değil, döşemealtı gibi şehirden izole edilmiş de değil.
  • 1960 yılı konyaaltı
    (kaynak 1960 diyor. daha eski de olabilir)
  • adi konyaalti ama üstüne baktıgimizda burdur'u ve isparta'yi görüyoruz daha da gittiğimizde afyon var ama konya yok.

    ınanilmaz mantık hatası =/
  • sıcaklarla halkın akın ettiği, rio ya da copa cabana sahillerini aratmayan bir sahil şerididir. üşenmesem şu entryleri canlandırtsam hakkında yazdıklarıma utanacak mıyım, şimdi yazmayı düşünüp de yazamadığım binlerce entryde olduğu üzere duygulanacak mıyım bilemiyorum.

    (bkz: duygulanmak)
hesabın var mı? giriş yap