• hedef alinan sahistan cevabini dort dortluk almis hakarettir.

    (bkz: http://www.hurriyet.com.tr/…06000.asp?&hid=11006430)
  • kesinlikle dahil olduğum grup. 3 yaşındaki oğlumla her gün birlikte yatıyoruz, sabah 5te otomatik olarak birlikte kalkıyoruz, akşam yemeklerini birlikte yiyoruz, mümkün olduğunca birlikte tatile gidiyoruz, yürüyüşe birlikte çıkıyoruz...
    bir hayvanın, bir canlının sorumluluğunu üstlenmeyi beceremeyecek bir kişiliğin aşağılamak için kurduğu bir cümle aslında ama kendisi bana gerçekten ne kadar şanslı biri olduğumu hissettirdi demin, sağ olsun. zira dünyada insana en sadık canlıyı sevemeyen ve ona bakmayı mallık olarak gören birisinin bir insanı da gerçekten sevebileceğine inanmıyorum. öyle gelmiş,öyle gidecek biri olduğunun bir göstergesi daha bu söz. sanki köpek bakmak zenginlerin kendilerini tatmin etmek için yaptıkları eylem..
    lan senin köpek diyerek aşağıladığın o canlı var ya, o her sabah beni okula giderken şirin şirin kuyruk sallayarak uğurluyor, eve gelirken ıslık çaldığımda balkona koşup sevimli sevimli koşturuyor, hasta olduğumda üzülüp yanımda bekliyor, cüssesinin iki katı köpek bana hırladı diye kendi çapında beni korumaya çalışıyor, ben üzgünsem arkadaşlarımdan erken o anlıyor, maymunluklr yapıyor, iki gün evde olmayacaksam dolaptan kazağımı çekip onun üstünde uyuyor, dışarıda başka bir köpek sevdiysem kokusunu alıp kıskanıyor, trip atıyor.. ben neden kafalarında türlü tilkilikler geçen, entrika peşinde koşturup sadece kendi çıkarlarını gözeten insan denen bencil yaratığa kendi değerli zaman ve emeğimi ayırayım ki o zaman? sen de ülkene bu kadar sadık ol, onu bu kadar sev, sonra canımı ye.

    edit: götüme girebilirmiş eski hali.
  • allah bana uzun yıllar daha köpeğimle, yatıp kalkmayı nasip etsin de bu tarz muhterem kişiler böyle içerik (!) dolu sözler söylemeye devam etsinler...

    şöyle bir düşünelim bir insan köpeğiyle, ya da bir köpek dilinden anlamadığı bir insanla (ki ne olduğundan bile emin olmayabilir) neden yatıp kalkar. çünkü bazı insanlar anlamak istemeseler de aynı gezegeni paylaştığımız canlı türlerinden sadece biri olan köpekler sadık, güvenilir ve sevgi dolu dostlardır. şimdi birileri çıkıp diyebilir ki "sen onu besliyorsun, barındırıyorsun, temizliyorsun; tabi o hayvan sana sevgi gösterecek, seni gördüğünde kuyruğunu sallayacak." ama atladıkları nokta şudur, bir köpeği beslemeyi bıraksanız da, onu kapının önüne koyup kötü davransanız da, o sizi sevmeyi bırakmaz, sizden uzaklaşmaz. bu dünyada sizi sevip, size güvenmiştir bir kere... kim yanında bu derece sevebileceği ve güvenebileceği bir canlı istemez ki... hal böyleyken herşeyi paylaştığınız dostlarınızla sıcacık bir yatağı, deliksiz bir uykuyu paylaşmışsınız çok mu?

    ama siyasetle ve dünyanın akıl erdiremediğimiz çok ciddi meseleleriyle içli dışlı olan insanlar öyle kolay kolay hiçbir canlıyla yatıp kalkamazlar. çünkü içten pazarlıklılığın, iki yüzlülüğün, sahtekarlığın tam ortasında kalakalmışlardır. kendilerini sevgisizlik ve güvensizlik çıkmazına sokan insanların da böyle sözler sarfetmelerini doğal karşılıyorum. keşke onlar da sevebilseler...
  • köşesinde hayvan hakları üzerine yazılar yazan bir şahsı, sayın başbakanın yerin dibine sokma (!) amacını güttüğü pek bir muhteşem söz öbeği,her gün bir tanesine mazhar olduğumuz tespitlerinden en yücesi.

    benim dört köpeğim var.köpeklerimle yatıp köpeklerimle kalkarım.ben köpeklerin dört ayaklı olanını severim.hayatımın sonuna kadar da dört ayaklı köpeklerin ve bütün hayvanların(düşünen hayvanlar dahil) ve doğanın yaşam hakkını savunacağım! ve soruyorum.

    yoksa siz,bu ülkede köpek denen hayvan, koşulsuz sadakatin,bir nevi kapı kulluğunun metaforudur,dünyada yalnızca bir büyük kapı mevcuttur ve bu kapının patronu, kapısında kul olmuş sadık köpeklerin sahibidir deyip öyle ise, bu patronun onayı dışında sıçmaya bile gidemeyen zihniyetin iki ayaklı köpekleri ve onlarla yatıp kalkanları.

    ya da bu ülkede köpek denen hayvan, bir zihniyetin muhafızlığı görevini gören, yeri geldiğinde onun bunun üstüne salınan tipler için kullanılan bir metafordur deyip öyle ise, habercilere saldıran,evinin önüne asfalt döken bir zihniyetin iki ayaklı köpekleri ve onlarla yatıp kalkanları.

    veya bu ülkede köpek denen hayvan,iki yüzlülüğün ahlaksızlığın metaforudur deyip öyle ise, halk için elele palavrasını sıkarak,halk yoksulluk sınırını çoktan aşmışken milyon dolarlık düğünler yapan zihniyetin iki ayaklı köpekleri ve onlarla yatıp kalkanları.

    veyahut bu ülkede köpek denen hayvan, hırsızlığın gaspçılığın metaforudur deyip öyle ise, halkın vergisiyle eğitim,sağlık emeklilik haklarını güvence altına alıp iyileştireceği yerde,günden güne kırpan, kırptıklarını yani halktan aldığı vergiyi,parayı, emeği kafasına göre,istediğine yardım adı altında dağıtan, bu ülkeyi dingonun ahırına çeviren iki ayaklı köpekleri ve onlarla yatıp kalkanları.

    ya da bu ülkede köpek denen hayvan, ahlakı yozlaştıran,halkı televizyon aracılığı ile uyutan zihniyetin metaforudur deyip, öyle ise çektikleri filmlerle yaptıkları televizyon programlarıyla yazdıkları yazılarla ceplerini küp küp altınla dolduran diğer yandan ellerine aldıkları her şeyi yozlaştıran, sikip atan zihniyetin iki ayaklı köpekleri ve onlarla yatıp kalkanları kastetmediniz değil mi, sayın şahs-ı şahaneleri?

    zamanın ötesinden gelecek edit: havlamayın ulen!
  • kopek kimilerine gore eve alinmayacak kadar pis bir hayvandir ya onunla yatan kalkan da pistir anlaminda kullanilmis heralde. halbuki kopek temiz hayvandir. yolsuzluk mu yapmis , kul hakki mi yemis? daha ne yapsin hayvancagiz temiz olmak icin?
hesabın var mı? giriş yap