• türk halkı üzerinde uygulanan sistematik cehalet projesinin başlangıç noktalarından biridir..
  • türk halkını batıya yaklaştıracakken doğuya yönelterek istedikleri gibi kandırabileceklerini düşünen zihniyetin halt yemesidir. sonuç ortada.

    4+4+4 diyeyim gerisini siz anlayın bi'zahmet.
  • "komünist nesil yetiştiriyor" gerekçesiyle demokrat parti tarafından 1954 yılında kapatılması ile bir nevi karşı devrim hareketi olarak değerlendirilmesi gereken olaydır.
    kapatılmasının sebeplerine gelirsek:
    1- toplumsal nedenler:
    toprak ağaları, şeyhler, tutucu kesimler köyde ticaretle uğraşanlar çıkarları gereği halkın uyanmasını istemiyorlardı.
    2- ekonomik nedenler:
    toprak ağaları; hem mülkün hem de köylünün sahibiydiler. emekleri sömürülen köylünün, bilinçlenip ağaların karşısına dikilip, haklarını aramalarını hangi ağa isterdi?
    3- siyasal nedenler:
    dönemin dp (demokrat parti) milletvekilleri seçmenin ve özellikle köylünün uyanmasını istemediler. hem seçmene şirin görünmek, hem de saltanatlarını sürdürmek için kapatılmasını istediler.

    sadece dp milletvekilleri değildi elbette köy enstitülerinin kapatılması yönünde oy kullananlar. dönemin chp milletvekili kinyas kartal da bu okulların kapatılması yönünde oy kullananlardandı. aynı zamanda toprak ağası olan kinyas kartal, yıllar sonra, köy enstitülerinin neden kapatıldığına ilişkin soruya şu açıklamayı getirmişti:

    “köy enstitüleri kesinlikle komünist uygulama değildi. doğuda en yüksek eğitim gören insan benim. köy enstitüleri, bizim devlet üzerindeki gücümüzü kaldırmaya yönelikti. bunu içimize sindiremedik. benim van yöresinde 258 köyüm var. bunlar devletten çok bana bağlıdırlar. ben ne dersem onu yaparlar. ama köylere öğretmenler gidince benim gücümden başka güçler olduğunu öğrendiler. dp ile pazarlığa girdik, kapattık.”
    kapatılmasının sebeplerini incelediğimizde 1950'ler türkiye'si ile günümüz türkiye'sinin hala aynı sorunlarla boğuştuğunu, ve 60 yıldır neden bir adım ileri gidemediğimizi daha iyi anlayabiliriz.
  • marshall yardimlarinin sartlarindan sadece bir tanesi. bir sevgi olayi... yardim, dostluk guzel seyler bunlar
  • okumak, araştırmak, bilgi sahibi olmak yerine sözlükte salak salak takılıp vaktini ve hayatını boşa geçiren, sonra da hakkında en ufak bir bilgiye sahip olmadan fikir beyan eden cahillerin savunduğu durum. tabi canım... halk cahil kalsın, köleleşsin, kendi ayakları üzerinde duramasın, doğuda feodalizm hüküm sürmeye devam etsin... kısaca halk koyunluktan kurtulmasın. kurtulmasın ki sempatizanı olduğunuz, hatta ne sempatizanı? yalamadık yerini bırakmadığınız parti milleti daha rahat kandırsın. bir de sizin lugatınızda olmayan bir bkz ekliyecem buraya. anlamaya çalışmayın siz boşuna uğraşırsınız...

    (bkz: haysiyet)
  • karanlığa karşı kazanılmış müthiş bir zafer, aman ya rabbi. bu okulların muhtemel öğrencileri şu an bağımsız düşünce yapısına sahip örnek şehirliler olarak sanayileşmiş şehirlerinin tadını çıkarıyorlar çünkü şu an.
  • türkiye'yle ilgili ne zaman düşünsem içimi acıtan şeylerin başında gelir.

    çağdaşımız eğitim adaletsizliklerine de oldum olası (benim işime çokça yaramalarına rağmen) karşı çıktım. sözlükte bilinen tek tartışma şekli olan "bu konuda hassasiyet gösteriyorsun ama tanjantı olan bu konuda gösterecek misin bakalım?" argümanını çürüttüğüme göre artık bu konuda iç ferahlığıyla üzülebileceğim sanırım.

    hatta ben böyle dedikten sonra tartışılacak çok bir şey de kalmadı zaten. o yüzden sahile falan gidelim burada lak lak edeceğimize.
  • komünist yetiştiriyorlar gerekçesiyle yapılmıştır. daha geçenlerde köy enstitüsünden mezun olmuş emekli bir öğretmenin rüzgar enerjisini elektrik enerjisine dönüştürerek evine ve komşularına dağıttığını okudum. bu okulda insana üretmeyi aşılıyorlardı ama artık yok.
  • cumhuriyet tarihinin en büyük vatana ihanetidir. köy enstitüleri kapatılmasaydı şu an o en büyük 17. ekonomi falan tartışmalarını yapmazdık; zira dünyanın rahatlıkla ilk 10 ekonomisinde yer alırdık.

    sebeplerini tek tek açıklamak yerine örnekler üzerinden gideyim. çünkü sebepleri saysam hemen “amaan laikçi işte” yaftasını yiyoruz.

    dünyaya bakın; şehre göç ile ülkelerin ekonomik ve sosyal güçleri arasındaki negatif korelasyonu görün.

    ne kadar “köyünde üretim yapılan” ve “küçük şehirlerinin entellektüel seviyesi büyük şehirlere yakın olan” ülke varsa gelişmiş ülkeler. örnek: fransa, almanya, ingiltere, çin (aynen böyle), polonya, abd, kanada, brezilya, iran (evet, ne dersek diyelim ekonomik olarak da sosyal olarak da bizden çok çok güçlüler)..

    ne kadar “şehrin taşı toprağı altın” ve “köylüyüz biz, okuyacak olan şehre gitsin” mantığı yerleşmiş ülke varsa ömür billah gelişmekte olan -asla tam olarak gelişemeyecek- ülkeler. örnek: türkiye, meksika, hindistan, mısır...

    dindar veya ultra-liberal arkadaşlar adnan menderes’i çok severler; ancak abd ve israil ile yaptığı görüşmeleri, verdiği tavizleri azıcık okusalar daha neler öğrenecekler.
  • ismet paşa ve cumhuriyet rejimiyle ciddi problemleri olanların gerçekleştirdiği eylem değildir. bizzat ismet paşa tarafından başlatılmıştır. partizanlığı bi tarafa bırakırsak ki bazıları için mümkün değil; chp'nin başlattığı dp'nin sürdürdüğü eylemdir ve aynen katılıyorum cumhuriyet tarihinin en büyük vatana ihanetidir.
hesabın var mı? giriş yap