• kulak kirinin sık sık birikmesine sebeb olan asıl şey kulağı fazla kurcalamak, özellikle de milletçe kulak çubuğu adını taktığımız pamuklu çubuk denilen nesneyi kulak temizleme amacıyla sıkça kullanmaktır. pamuklu çubukla kulak falan temizlenmez, bu amaçla da üretilmez zaten, kutusunun üzerinde yazanları zahmet edip okursanız "kulak kanalına sokmayınız" mealinde bilgi verildiğini görürsünüz. özetle kulak yıkatma ya da temizletme alışkanlık falan yapmaz, kirin birikmesini sağlayan şey sizin alışkanlıklarınızdır.
    tabii ki kir birikmesinde suyla sıkça temas, bazı cilt hastalıkları, kulak kanalının yapısal darlığı, kulak kanalını daraltan kemik ya da ciltten kaynaklanan kitleler vb sebepler de etkindir.

    bir de kirin temizlenmesinde yıkama işlemi çok da sağlıklı değildir, tercik edilmemelidir, ideal olanı aspirasyon işlemiyle temizlemektir. yukarıda yanlış bir bilgi var ki aspirasyon işlemi hava üflemez, aksine havayı, beraberinde de kulak kirini çeker. tabii bu işlemi yapabilmek için kirin yumuşatılması amacıyla gliserin damla kullanmak gerekebilir. bir kbb uzmanı olarak bana sorarsanız 3-5 gün daha az duymayı göze alın, aspirasyon işlemi için öneriliyorsa gliserin kullanın. bir diğer önerim ister yıkama, ister aspirasyon işlemini sağlık ocağı ya da devlet hastanelerinde yaptırmayın, çünkü az sayıda cihazla fazla sayıda hastanın kulak temizliği işlemi yapılmaya çalışıldığından kulak mantarı, dış kulak yolu enfeksiyonları gelişme ihtimali oldukça yüksektir, haberiniz olsun.(bkz: özeleştiri)

    son olarak yılda bir kez kulak temizliği yapılması normal kabul edilir,bilgilerinize...

    not:valla billa kbb uzmanıyım. cidden bak, şu pamuklu çubukları kulağınıza sokmayın.

    (bkz: kulak temizleme çubuğu)

    edit büdüt:imla
    edit büdüt-2: yukarıda bir yerlerde kulak temizleme için ssk tırtıklama aracı şeklinde bir yorum yapılmış, sgk uygulamasına göre muayeneler için paket ödeme yapılır, yani kulak temizliği için herhangi bir ödeme yapılmaz, yani doktora eziyettir, günahtır, bir doktor kulağınızı temizlemek istiyorsa para kazanmak için değil, sizin sağlığınız içindir, böyle biline
  • ilk olarak şunu belirteyim ki abi beni buraya kulak temizletme başlığından yolladılar. senede 2 kere kulak temizleten bir insan olarak şunu söyleyebilirim ki kulak temizletmek, kulak yıkatmayı içinde bulunduran bir kümedir. yani kulak ya ılık bir solüsyonla yıkanarak ya da kirler aspiratör mü işte ne boksa onunla çekilerek temizlenir. sanırım yıkama organizasyonu uzun bir süre boyunca kirleri ittire ittire kulak zarına yapıştırmış insanlarda, inatçı kir ve lekelerde tercih ediliyor.

    şimdi gelelim şu bir kere yıkatınca hep ister meselesine. pozitif bilime inanan bir mühendis olarak bu hurafeyi çok saçma bulmak, inanmamak istiyorum ama öyle be. ilk temizlemede kulak yolunu kaplayan doğal tabaka mı bozuluyordur, nedir bilemiyorum ama ilk temizlettiğim zamandan beri mütemadiyen kulak temizletiyorum. neden kulak temizlettiğime gelince kulak yolum çok bir çetrefilliymiş ve kulağım yemeyip içmeyip salgı üretiyormuş. bu kulak yolumdaki bozukluk sebebiyle de salgı hep içeride kir birikimine sebep oluyormuş. tabi burada şöyle bir açıklama da getirilebilir, 5 yıldır kulak salgım fazla ve o sebeple paso kulak temizletiyorum, ilk temizlemeyle bir ilgisi yok. zaten bunu tartışmak abes, kulağı tıkanan adam tıkalı yaşayacak değil ya, mecbur gidip açtıracak o kulağı.

    eğer bedava olan bir yerde yani devlet hastanesi, ssk hastanesi, üniversite reviri, vs kulak temizletmeye kalkarsanız hayatta sizinle uğraşmazlar. yazarlar bir gliserin, "1 hafta kullan sonra gel" derler. o gliserin 1 hafta boyunca kulağınızdaki bütün kiri kabartıp yumuşatacak, zaten duymayan kulaklarınız hepten sağır olacaktır. bu sebeple eğer paranız varsa kısa yoldan özel bir muayenehaneye gidin ve kirlerden kurtulun. her şeyden önce insanın hayatını kabusa çeviriyor, resmen psikolojisini bozuyor. ayrıca trafikte falan büyük risk.

    ayrıca kulak yolunuzda mütemadiyen kaşıntı varsa, kulağınız ekşi ekşi kokuyorsa mantar konusunda doktoru bir dürtün. ben 3 yıl dürttüm yeni anladılar kulağımda mantar olduğunu. üstelik bir de demez mi "aa acayip ilerlemiş sizin kulak mantarınız, kaşıntı yapmıyor mu?" diye. gönül "yapıyo lan hem de ne yapıyo, ama ben eşşekler gibi 3 senedir bunu anırıyorum kimse sikine sallamadı" demek istedi fakat diyemedim. bu mantar denilen bok da kulak tıkanmasını tetikliyor.

    edit: çözdüm arkadaşım çözdüm bu olayı. neyi mi, bir kere temizletince hep ister geyiğini çözdüm. en son 1 sene önce temizlettim kulağımı, dikkatini çekiyorum mantar tedavisinden önce 6 ayda bir temizletiyordum. yani mantar gitti, kirlenme bitti. ama ne oldu? yeni bir işe girmek için devlet hastanesinden kurul raporu almam gerekti ve kurul raporu alırken kulağıma da bakıldı. bakıldıktan iki gün sonra da mantar hortladı tekrar kulağımda. yani demem o ki kulağı ilk temizletme esnasında kulağınız yeteri kadar sterilize edilmemiş teçhizattan mantarı kapıyor ve ondan sonra kulak tıkanmaya başlıyor sürekli. tabi yukarıdakiler sadece benim teorim.
  • dunyami degistirmis islem. oha be kulak tikaciyla gezicem. (sunu lisedeyken yaptirmis olsaydim notlarim kimbilir nasi olurdu)
  • kulak bir kere yıkandı mı yıkanmaya alışır, sürekli yıkanmak ister gibi iddialara kulak asmayın, böyle bir şey yoktur.. siz ilk defa kulağınızı neden yıkattıysanız (kulak yolu darlığı, salgı fazlalığı) diğerlerini de o sebepten yıkatıyorsunuz, bunu anlamayacak ne var? bünye bu işte, kulak kirini atamiyorsa düzenli temizletmeniz gerekir, bir kere yıkatmakla arada sebep sonuç ilişkisi kurmak anlamsızdır. ömür boyu insülin iğnesi olanlar var mesela o zaman onlara da, vücut iğneye alışıyor sürekli istiyor diyin..
  • dun sabah kargalar bokunu yemeden bir hademe tarafindan uzerimde denenmis fasalite. evet hademe lan bildigin. mavi onluklu, kirli sakalli, tabiki biyikli ve onlugunde camasir suyu lekesi olan bir hademe. saniyorum artik bizim hastanelerde usta cirak usulu oturmaya baslamis iyiden iyiye. doktorun kulak temizleme munasebeti sirasinda olaya gozlemci olarak mudahil olan hademeye, bir sure sonra 'tut bakayim su aspiratoru' deniyor. gel zaman git zaman hademe kisisi isin ehli oluyor, sabahlari odanin kapisini aciyor, odayi temizliyor filan derken doktoru da isinden ediyor.

    ilginc olan ise orada bulunan diger insanlarin bu durumu son derece dogal karsilamasi idi.

    'doktor geldi mi teyze?'
    'yok evladim, hademe var icerde'
    'hademe mi?'
    'evet o yapiyor yikamayi'

    olayin uzerinden 24 saat gecmemis olsa da kulagimda herhangi bir anormallik hissetmiyorum, gayet iyi calisiyor. buradan sevgili hademeye opucukler gonderiyorum. umarim yakinda kulak yikama ihtisasini tamamlar, duvarina belgesini asarsin.
    turkiye'nin ilk operator hademesi.
  • doktor yıkatacaksın dediğinde korkarak yaptırdığım işlem; maceram şöyle efendim kısaca :
    kulaktaki kirler birikir birikir sonra birdenbire duşta ya da denizde kulağa su kaçması sonucu şişer(!).
    tek kulak olursunuz aniden. bir tarafınızdan gelen sesleri hiç duymazsınız.
    işte bu durumda kulağın yıkanması gerekiyor.
    önce birkaç gün kulağa gliserin damlatılıyor , kirler yumuşasın diye.
    sonra randevu alınıp ilgili sağlık birimine gidiliyor.
    hastabakıcının (en azından ben öyle zannediyorum hademe de olabilir) elinde kocaman bir şırınga ama ucunda iğne yok, bir de elips şeklinde ama daha yamuk bir küçük küvet (bunu size tutturuyor) ,
    şırıngadaki suyu kulağa foşşşş diye basıyor.
    "ya ne oluyoruz , hani kulağa su kaçması tehlikeliydi bunlar resmen kulağa tazyikli su basıyorlar" diye aklınızdan geçiyor ama iş bitiyor o arada.
    kulağa giren su kirlerle beraber elinizdeki küvete boşalıyor.
    hastabakıcı bak kulağından neler çıktı diye size göstermek istiyor. ben bakmadım tabi, neme lazım midem kalkar ortalığı rezil etmeyeyim diye.
    baş dönmesi olabiliyormuş işlem sonrası, o zaman biraz uzanmak gerekiyor.
    sonrasında kulak öyle hassaslaşıyor ki sormayın. evin öbür ucunda toplu iğne düşse duyuyorsunuz. bir kaç gün sonra o da geçiyor.
    bir kere yıkattın mı hep ister kulak alışır demişti herkes ama aslı çıkmadı bende , kaç yıl geçti istemedi bişey.
  • bir süredir kulağımı temizledikten bir süre sonra tıkanıyordu.

    son 1 haftadır sabah uyandığımda kulaklarım açılmıyordu. dün kbb uzmanına gittim. kulağıma baktı, ekrandan bakınca görüyorsunuz kirden resmen kanal tıkanmış. işin ilginç tarafı problemli olan kulak değil problem olmadığını düşündüğüm kulaktan daha fazla kir çıktı.

    vakumlama işlemi yaptırdım. yaklaşık 5 dakika sürüyor, yaptırdıktan sonra müthiş bir rahatlama hissi geliyor.

    bu işlemden hiç haberim yoktu. anlattıktan sonra bir arkadaşın her sene yaptırmak durumunda kaldığını öğrendim. takribi olarak senede 1 defa gidiyor. şu an ziyadesiyle rahat hissediyorum.

    edit: arkadaşlar "acıyor mu?" soruları sıkça geldiği için tekrar yazıorum. en ufak bir acıma hissi yok. kulağınızdan basınçla pislik alıyorlar ne kadar acıyabilir ki?

    edit2: o kadar cok "nerede yaptirdin?" sorusu aldim ki... arkadaslar siradan bir devlet hastanesinin siradan bir kbb polikliniginde yaparlar. illa merak ediyorsaniz soyleyeyim: sigortam oldugu icin ozel bir hastanede yaptirdim, fakat ayni hizmeti devlet hastanesinde de yapiyorlar.

    edit3: arkadaslar cok afedersiniz ama e ebenize sovmeme az kaldi. la oglum hastane ismini ne yapacaksin? yeni kulak yaptirmadim. lan niye bu kadar merak ettiniz ben anlayamadim.
  • bir yakınıma bir özel hastanede "sizin kulak fena kirlenmiş muhakkak temizlememiz gerekir." diyerek promosyonu yapılan işlem. başka bir doktora gittiğinde ise: "ne temizlemesi, çok iyi bakmışsınız, pırıl pırıl" deniliyor. sonra da mevcut sağlık sistemde hastaların neden doktor doktor gezdiği sorgulanıyor. (bkz: hipokrat yemini)

    ben uyarayım: gittiğiniz hastaneye dikkat edin. gerçekten buna ihtiyacınız var mı yoksa gittiğiniz yerde bu yöntem son moda ssk tırtıklama yöntemi olarak mı kullanılıyor...
  • şaşkın hemşirenin ısıtmayı unuttuğu suyun kulağınıza enjekte edilmesi sonucu kusmanıza sebep olabilecek eylem.
  • çocukken televizyonu yüksek sesle dinlememden işkilllenen ebeveynlerim beni bir kbb ciye götürüp yaptırdıkları işlem. yapılan muayene sonucunda kulaklarımın tıkalı olduğuna ve yıkanması gerektiğine karar verilmişti. kulağımın içine su verilmiş ve metal bir küvete içinden çıkanlar boşaltılmıştı. hatırlıyorum çıkan suyu. görünce şaşırmış ve hissettiğim o rahatlama duygusuna bayılmıştım. sadece kulaklarım değil tüm beynim akmıştı o küvete sanki. demekki beyinsizleşince insan rahatlıyor:) neyse. işlem sonrası dışarı çıktığımda resmen seslerden irkilip annemin eline yapıştığımı hatırlıyorum. sonrasında kulak yıkattırmayın alışkanlık yapıyor, kişi hep istiyor iddiaları ortaya atılmıştı. doğru mudur bilemem. ondan sonraki 10 sene boyunca hiç öyle birşey istemedim. 2 sene önce ise kulağım tekrar tıkanmış ve hiçbirşey duyamamaya başlamıştım. tekrar doktora gittim. bu defa ince bir hortumu kulağımın hemen girişine sokup vakumlama yöntemiyle içindekileri çekti. doktorun dediği şu : arada bir gelip temizletmen gerek çünkü kulağın kirleri dışarı atmıyor, içerde birikmesine neden oluyor. ondan beridir kulağım tıkandıkça ve bu tıkanıklık ağrı yaptıkça gidip temizlettiriyorum. sonuç olarak bence eskiden uygulanan yöntem evet belki alışkanlık yapıp kulağın yapısını bozuyor olabilir. ama şu anki yöntemin zararlı olduğunu düşünmüyorum. kısacası,yıkatmak out, temizletmek in.
hesabın var mı? giriş yap