• 89 temmuz’unda bir grup sosyalist aydının “sosyalistlere” başlığıyla yaptığı çağrıya yanıt veren kesimlerce ağustos ayında başlayan ve ilki toplam 7 ay süren, 12 eylül sonrası türk solunu toparlama ve bir birlik oluşturma amaçlı tartışma süreci. toplantılar kuruçeşme’de yapıldığı için bu isimle anılmaktadır.
    orada değildim, olsam da küçüktüm, anlamazdım amma ki, meraklısı için “birlik tartışma süreci” adıyla yayınlanmıştır bu tartışmalar.
    o vakitler “legal” olmak “devrimcilikle” bağdaştırılamadığı için olsa gerek, tartışmalar, solun yasal bir parti çatısı altında toplanması üzerine yoğunlaşınca, süreç birçok örgüt ve grup tarafından “sokaklardan ve eylemcilikten” uzak durmakla ve “düzen yanlısı” olmakla suçlanmıştı. velhasılkelam bir anlamda, bülent forta’nın daha sonraları dediği gibi “akıl öğretmek için akıl temrini süreci” olsa da, bu tartışmalar sayesinde bsp’nin ve daha da sonra ödp’nin temelleri atılmış; en azından benim gibi “illegal” olmaktan tırsan küçük burjuva gençlerine, politikleşme imkanı sağlamıştır bu süreç.
  • 12 eylül sonrasında hemen hemen tüm sosyalist çevrelerde başlayan sorgulama süreci geçmişin düşman kardeşlerini birbirine yaklaştırmış, benmerkezci ideolojik yaklaşımlar yavaş yavaş terkedilmeye başlandığı bir noktada 1988 yılında, sol hareket içinde yer alan bir çok grup ve çevre ortak bir tartışma platformunda buluştu. daha sonra “kuruçeşme toplantıları” adıyla türkiye sosyalist hareketi tarihindeki yerini alacak olan tartışma toplantıları istanbul’da, eski tkp, tip, tsip gibi parti geleneğinden gelen çevrelerle kurtuluş, yeni yol, sosyalist politika, emek, gibi partileleşmemiş çevrelerin katılımıyla gerçekleştirildi. türkiye sosyalist hareketinin iki ana akımını oluşturan parti geleneği ve hareket geleneği ilk kez kuruçeşme’de birleşme yolunda biraraya geldiler. metin çulhaoğlu nun da vurguladığı gibi bu iki geleneğin buluşması fikri ilk kez bir platformda sınanma şansını yakaladı.
    kuruçeşme süreci, sosyalizm projesini yeniden düşünme, tasavvur etme yolunda atılmış bir adımdı. sosyalist harekette ilk kez çoğulculuk temelinde atılan bir birleşme adımıydı. kuruçeşme toplantıları atilla aytemur un deyimiyle “solu rehabilite etti”. kuruçeşme toplantıları, geçmişin farklı gruplarının birbirleriyle sıcak ilişkiler kurabileceklerini kanıtladı. birbirlerinin kodlamalarını, kavramlarını çözdüler. birbirleriyle iş yapma ruhunu geliştirdiler. kuruçeşme ye katılan gruplardan murat belgenin deyimiyle birleşik sol bir parti için “olmazsa olmaz” iki ana akımdan biri olan kurtuluş, diğer ana akım olan devrimci yololmadıkça girişilen tüm çabaların başarısızlıkla sonuçlanacağını iddia ederken, tkpkökenliler ise süreçten mutlaka yasal bir partiyle çıkmak gerektiğini söylüyorlardı.
    fakat kuruçeşme, geçmişten gelen bir takıntıyı aşamadı. gruplar arasında devrimci-reformcu saflaşması yaşandı. saflaşmanın bir yönünü oluşturan grup, reformcu olarak niteledikleri diğer grupla aynı partide birlikte olamayacaklarını söyleyip devrimci sol bloku oluşturdular. ancak bu girişim de, ertuğrul kürkçügibi etkili isimleri ve sürece katılmayan troçkist sosyalizmgrubunu içine almasına rağmen partileşemedi. diğer bir grup ise böyle bir saflaşmanın doğru olmadığını söyleyerek, yasal bir parti kurulması gerektiğini savundu. bu grupta yer alanlar bir süre sonra, sadun aren veaziz nesinin öncülüğünde yürütülen birlik çalışması ile aynı zeminde buluşarak, ortak bir parti arayışına girdiler. kuruçeşme süreci, sonunda birlik projesi gerçekleştirilememiş olmasına rağmen sosyalist harekete yeni bir anlayışı yerleştirdi. doğru, hiçbir fraksiyonun tekelinde değildi. bu yüzden aradaki ayrılıklara rağmen ortak bir çatı altında biraraya gelmek bir gereklilikti. böyle bir birliktelik de ancak çoğulcu bir parti modeliyle gerçekleşebilirdi. bu düşüncelerin olgunlaşması neticesinde bir çok grup, hareket ve partiye mensup binlerce insan yepyeni bir sol partinin kuruluşunda yer aldılar. (bkz: özgürlük ve dayanışma partisi)
  • bu süreçte istedikleri birlik platformunu sağlayamayacaklarını düşünen gelenek çevresi, toplantılardan ayrılarak stp'yi kurmuşlardır. terkettikleri toplantı sonrası ertuğrul kürkçü'nün kürsüde "kendimi maço kocadan boşanmış kadın gibi hissediyorum" dediği rivayet edilir.
  • güzel anekdotlar üzerinden gittiği için devam edelim.

    bu toplantılar ile ilgili kısa ve öz okuduğum en iyi yorum şu'dur: "suyu halk olmayanlar kuruçeşme’lerde daha da kurudular"

    ben demedim şarjör konuşuyor gibi olmuş, hafif tebessüm...
hesabın var mı? giriş yap