• keyifli ve eglenceli bir film. sinemaya yeni bir sey katmiyor ama filmin amaci da zaten bu degil. 4 tane iyi aktoru bir araya getirip, eglenceli zaman gecirtmeyi amaclanmis. bunu da basariyor. yani kendi hedefleri acisindan basarili ama bol klise dolu bir film.

    kisaca para kazanmak istemisler, bunu yaparken de seyirciyi gulumsetmisler.
  • izlerken çok ama çok keyif aldığım filmlerden biri. seyirci nasıl naif ve akılcı yolla güldürülür dersi vermişler. baktığınızda 4 yaşlı adamın hikayesi ama her yaştan izleyiciye hitab ediyor. kesinlikle tavsiye ederim efenim.
  • ilk yarısında hatta ilk 10 dakikasında çok güldüm çok , izlenilmesi tavsiye edilir...
  • eski kurtlardan son derece keyifli bir film...ekşi sözlük bi siki beğenmeme timinin açık saldılarına da uğradığına göre, hele de yaşınız 30 + ise, gönül rahatlığıyla izleyebilirsiniz...
  • berbat ötesi bir film.
  • daha düne kadar çılgın atan aktörlerin hangi ara bu kadar yaşlandıklarını düşünmemize sebep olmuş film.
  • bir yerden sonra komiklik ve iğrençlik arasında gidip gelmeye başlayan hangover serisine göre tadında,bazen klişe ama sıkmayan bir vegas filmi. zaten konu oyunculara gelince hangover kadrosunun esamesi okunmaz. keşke jack nicholson da ucundan bucağından filme dahil olsaydı dediğim eser.
  • içinde hafif hüzün barındıran, çoğunlukla kahkahalar eşliğinde izleyeceğiniz bir film, hangoverdan kat kat iyi bile denilebilir. siz liseli bebelerin söylediklerine kulak asmayın.

    özellikle karşılıklı replikler harika, seriye dönüştürüp piçe bağlamasınlar ama tadı damağımda kaldı, keşke daha önceleri izleyebilseydim, fevkalade bi film.

    sözlük hayatım boyunca laf attığım insan sayısı birkaçtır ama şu filme uyudum yav diyen bi doktora görünsün ya da dışarı çıkıp hava alsın, evde çok kalmış canım benim. ayrıca o elini ordan çek..
  • her ne kadar pek çok klişe barındırsa da, herkesin üstüne basa basa söylediği gibi, sırf efsanelerin hatrına bile izlenecek, bana keyifli vakit geçirtmiş çerezlik film. epey de güldüm. amaç da buydu zaten, o yüzden senaryonun sığlığına, esprilerin seviyesine takılmayı uygun bulmuyorum açıkçası. bunda da oyunculuk faktörü çok çok önemli tabii.
    arkadaş zaten bu vegas öyle bir yer ki, öyle böyle bir yer değil, vegas'ta ne çeksen izlenir sanıyorum.
  • boktan pazar günümü eğlenceli hale getiren film.

    robert ne diro, morgan freeman, michael douglas ve bence filmin sürprizi kevin kline (kesinlikle filmin yıldızı) çok iyiler. dustin hoffman, robin williams, anthony hopkins ve tabii ki jack nicholson babayı aramıyor değil gözler. benim yolun yarısı diye adlandırılan kadar kısmını yürümüş adamlar için iç burkucu ama o kadar da komik bir film. filmin geneli boyunca gülümsememin dışında zaman zaman kahkahalarla güldüm.

    o geçen zamana direniş, o eskimeye isyan. filmin sonlarına doğru michael douglas'ın canlandırdığı karakterin 'iki saat önce 17 yaşındaydık nereye kayboldu bu yıllar' diye ağladığı sahne ne çok şey anlatıyor.

    robert de niro'yu izlerken taxi driver filminde ki travis ölmemiş de, kendisini meet the parents'da aile babası olarak gördükten sonra, bu filmde son kez ve iyice ihtiyarlamış olarak karşımıza çıkmış hissine kapıldım.

    michael douglas hiçbir zaman çok sevdiğim adamlardan biri olmadı ama hep diriliğin, ihtiyarlamamanın, genç kalmanın, yaramaz çocuk olmanın, yasal serseriliğin vs. sembolü olmuştur benim için. 'yaşlansak da böyle oluruz lan amk' duygusu verir adama. bu film onun bile 'yok gençler o iş öyle değilmiş' diyerek vedaya hazırlandığını gösterdi ya o bakımdan da hüzünlü biraz. jack nicholson 'artık yaşlandım, ezber yapamıyorum' diye oyunculuğu bıraktı. brad pitt 52 yaşına geldi, evde tek başına filminin sarı saçlı ufak veleti bugün 34 yaşında. ondan sonra 80'lerde doğanların yaşlanmaya başlaması diye başlıklar görünce bozuluyoruz. sinemada izlediğim ilk filmde ki o sarı veletle akranım lan ben.

    ne yazıyordum nereye geldi mevzu. film kim ne derse desin iyi film. sadece eğlencelik olarak bile olsa izleyin sıkılmazsınız.
hesabın var mı? giriş yap