• surpriz bir sekilde 01.01.2008'de yururluge giren leasing islemlerinde kdv'nin yuzde 1'den yuzde 18'e cikartilmasi kararidir.

    http://www.referansgazetesi.com/…aspx?hbr_kod=87340

    hemen oncesinde ulker grubunun leasing sirketini* satmis olmasi ise muhtemelen tesaduftur.

    http://www.referansgazetesi.com/…=86928&ktg_kod=411
  • genel olarak suistimalleri engelleme ve haksız vergi avantajlarını ortadan kaldırma amacıyla yapıldığı iddia edilen uygulama.

    pek çok yazarın da belirttiği gibi, leasing, özellikle imalat sektöründeki kobilerin makina-teçhizat yatırımı yapabilmesinin neredeyse tek yoludur. örneğin, ihale kazanmış bir inşaat şirketi, bu durumdan dolayı kredi vb finans araçlarına çok daha kolay ulaşırken, bir kaç üniversal tezgahı ve tecrübesinden başka hiç bir birikimi olmayan bir kalıpçının gidip bankadan 100.000 dolarlık tezgah almak için kredi çekmesi neredeyse imkansız.

    son 8-10 yıldır, leasing yoluyla kobilerin yaptığı cnc tezgah yatırımları sayesinde pek çok nihai ürünün fiyatı artmamakta hatta düşmekte. bugün herhangi bir ana sanayicinin (otomotiv, beyaz eşya vs) çıkaracağı bir ürün için gereken yüzlerce kalıp, yan sanayi tarafından çok hızlı bir şekilde yapılıyor ve her geçen gün teslim sürelerinin daha da kısaltılması isteniyor. verimli ortalama ömürleri 5-6 seneyi geçmeyen ve yoğun rekabet koşullarında devamlı yenilenmesi gereken bu tür tezgahları herhangi bir kobinin kendi özkaynakları ile alması neredeyse imkansız olduğundan, bu karar herhangi bir şekilde düzeltilmezse, 3-5 yıl içinde yerli imalat sektörü pek çok zorluklarla karşılaşmaya başlayacak.

    bugün zaten bütün sektörlerde, büyüyemediği zaman batmaya mahkum olan bir kobi yapısı oluşuyor. yoğun uzakdoğu rekabeti yüzünden, kitlesel üretim yapılan bütün alanlarda küçük aile şirketleri piyasadan yavaş yavaş silinmeye başladı. yakın gelecekte yüzde 3-5 gibi karlarla çalışan ana sanayi ve onun büyük tedarikçileri dışında üretici kalmayacak ve sıfırdan bir işe başlamak da hizmet ve bilgisayar sektörleri dışında imkansız olacak. sonuç olarak bu karar, 20 yıldır içinde bulunduğum küçük çaplı imalat sektörünün tabutuna çakılan çivilerden biri
  • orta vadede kobilere büyük zarar verecek karar.

    her ay maaşını tıkır tıkır alan, hayatında bir simit bile satmamış bürokratların masa başında aldığı son derece yanlış karardır.

    adam piyasayı bilmez, üretimi bilmez, satışı bilmez, satınalmayı bilmez, ihracatı bilmez.

    ama binlerce üreticiyi etkileyecek kararları sıcak odasında, çayını içerken alır.

    güngör uras'ın bu konudaki yorumu için :
    http://www.milliyet.com.tr/…8/01/03/yazar/uras.html
  • sözlük yazarlarının çoğunun öğrenci ya da öğrenciliğini bitirip iş hayatına atılmak üzere olan kişiler olduğu düşünüldüğünde, hakkında bu kadar az yorum yazılmasına şaşırmadığım ama üzüldüğüm olaydır.

    iş bulmak zaten bu kadar zorken, orta vadede iş bulma şansını biraz daha düşürecek bir karara kimse tepki vermiyor. kimse araştırmıyor. ota boka yüzlerce entry yazılırken bu konuda şu ana kadar sadece 10 entry girilmiş, 3 ü zaten benim.

    yanlış kararlarla ekmeğinizi elinizden alıyorlar siz tepki vermiyorsunuz.

    bu konuda güzel bir yazı için :

    http://www.milliyet.com.tr/…/01/09/yazar/munir.html
  • leasingdeki kdv indirimi özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin kayıtdışı çalışmalarını engellemeye yönelikti. normalde kayıtdışı çalışan bu işletmeler, kdv avantajından yararlanmak amacıyla alacakları malı leasing yoluyla almaya kalktıklarında, bu malın maliyetini işletmenin uzun vadede ödeyebilecek gücü olduğuna yönelik gelir beyan etmek durumundalardı. beyan ettikleri gelirle en azından belirli ölçüde kayıt içine giriyorlar ve vergi tabanını genişletiyorlardı. elbette bu leasing şirketlerinin lehinde, adil olmayan bir durum oluşturuyordu, ama sonuç olarak türkiye'deki kayıt dışılığı önlemek adına önemli bir araçtı.

    peki bu kararın alınmasına sebep neydi? türkiye kayıt dışı sorununu mu çözmüştü? yoksa düz mantıkla bakıldığında leasing işlemlerindeki %17'lik kdv kaybı nerden daha ne koparabilirim diyen hükümetin gözüne tepside sunulmuş baklava gibi mi geldi?
    şimdi ne olacak? yatırım maliyetleri arttığından kurulma aşamasındaki bir çok kobi büyük zorluklar yaşayacak, varlığını sürdüren kobilerin ise büyüme amaçlı yeni yatırımlardan vazgeçme durumları olabilecek. leasing şirketleri nerdeyse aynı caziplikte avantajlar sunan bankalar ve offshore finans şirketleri karşısında avantajını kaybedecek, hemen hemen bu kuruluşlarla aynı konuma gelecek, leasing sektörü daralacak, bu alanda çalışan insanlar belki işsiz kalacak. hükümet içinse kısa vadede yatırım mallarından alacağı kdv cazip bir kalem gibi görünürken, uzun vadede kayıt dışılık sonucu oluşacak vergi kaybı belki de ibreyi tersine çevirecek.
  • türkiye garip bir memlekettir,ve bir kere daha bu garipliğini gözler önüne sermiştir bu uygulama ile.

    hala gelişmekte olan bir ülkede yapılması gereken ilk şeylerden bir tanesi,şüphesiz yatırımı teşvik etmektir.bir deli çıksın,yatırım yapsın,kobilerde olduğu gibi 3,5,10 kişiye ve kapısı açsın,mümkünse ihracat yapsın,kısacası hem kendine hem de memleketine bir faydası olsun.

    peki,günümüzde yatırım yapmak kolay mı?atıyorum,çıraklıktan pvc ustalığına gelmiş, artık kendi kanatlarıyla uçmak isteyen zonguldaklı mehmet,nasıl, tutarı en kötü onbinlerce ytl tutacak bir atölyeyi kuracak?elinde bu nakit mevcut mudur?hayır,büyük ihtimalle yoktur,ve buna çare olarak banka kredisi veya leasing kullanacak.

    peki leasing'de kdv'nin %1 olması (kısaca sembolik olması) adil midir?maliyeci değilim,ekonomist değilim,ama günümüz şartlarında kesinlikle adildir.en nihayetinde,örneğimizden devam edelim,mehmet usta o makinelerden çıkan pvc kapı ve penceresini fatura edecek,ve ister seve seve,ister kahır bela ederek vergisini ödeyecek,üstüne üstlük en kötüsünden 3-5 kişiye iş imkanı sağlayacak.

    haa tamam kabul,bire bir vergisini öder mi,ödemez mi,işte o ayrı bir konu ,ki o da dönüp dolaşıp yeniden devletin vergi tahsilatı yapamamakta ki zaafına geliyor.

    vergimi alamıyormuyum,asıl sigara zammına,vergi tahsil edemiyormuyum,asıl benzin zammına,vergide azalma mı var,asıl elektrik zammına, ehh işte en sonunda leasing'e kadar dokundu iş.

    ancak burada sadece devlet'e dokundurmak yetmiyor,dönüp dolaşıp kendi vatandaşlığımıza,toplum bilincimize de bakmak gerekiyor.biraz basit (hatta komik) bile gelebilir ancak berberde traş olduktan sonra,bakkaldan kangal sucukla 12 yumurta aldıktan sonra,"haydi hayırlı işler" diyerek ayrılırsak,yeni monitör aldığımızda fatura kesmezsen kaça olur muhabbeti yaparsak,işte en sonunda kısır döngünün bir parçası oluveririz.

    neyse,"verdiğiniz vergiler yol,su,kanalizasyon,baraj,okul vs vs olarak geri döner" spotlarının allah'ın her günün bangır bangır televizyonlarda çıkartıldığı jenerasyona ait bir birey olarak,ne adam gibi okul gördüm,ne adam gibi yolum yapıldı,ne de yolsuzluk iddialarına karışmamış bir baraj ihalesi duydum.

    dedim ya,türkiye garip memleket,vergi versen bir deeert,vermesen başka dert...
  • buradan bakıldığında (tacikistan) ülker hakkında spk müfettişlerini olası bir manipülasyon için harekete geçirecek bir olay gibi görünüyor.
    oradan bakıldığında (bahama's) leasing firmalarının hisse senedi birim paylarının düşeceği de aşikar.
    şuradan baktığımızda(şanlıurfa) kısa dönemde reel sektörü bitirmek için yoğun uğraşlar veren hükümetin, uzun dönemde de bu çabasını destekler hareketler içinde olduğunu görüyoruz.

    bu kez dünyanın neresinden bakarsak bakalım; bu komik bir uygulamadır. en nihayetinde 1 hafta önce kamuoyu tarafından karlı bir yatırım aracı olarak bilinen bazı leasing şirketlerinin kağıtları, haberin ardından düşüşe geçer ve dip yapar. bundan zarar gören yeterince aydınlatılmamış yatırımcıdır.

    ve biz hala borsanın ekonominin şeffaf indikatörlerinden biri olduğunu tartışalım. bunu da ben anglosakson medeniyetlerinden birinde tartışmak istiyorum.
  • otoriter, ben yaptım oldumcu, iş bilmez, üretim düşmanı osmanlı tipi bürokrasinin son marifetidir.

    normal ülkelerde sistemde bir yanlış varsa düzeltilir, yok edilmez. ama osmanlı tipi bürokrasi için düzeltme,danışma, tarafları dinleme, görüş alma gibi medeni yaklaşımlar günahtır.

    bu konuda güzel bir yazı için :
    http://www.milliyet.com.tr/…/01/04/yazar/munir.html
  • daha bir hafta olmadan osmanlı tipi bürokrasinin bu yanlış kararı şimdiden yüzlerce kişinin işsiz kalmasına neden olmuştur.

    bu konuya kafayı taktım. çünkü 15 yıldır "reel sektör"ün içindeyim. üretimi, satınalmayı, satışı, ihracatı biliyorum. üretmenin ve iş yaratmanın ne kadar zor ama aynı zamanda çok muhteşem bir olay olduğunu biliyorum.

    odasında oturup, çay içip arkadaşıyla muhabbet eden, para kazanmak için asla ter dökmemiş bürokrasinin, bir parmak şıklatarak; ülkeye döviz kazandıran, gece gündüz çalışan, istihdam oluşturan firmaları, insanları nasıl umutsuzluğa, bunalıma sürüklediğini daha önce de gördüm. osmanlı tipi bürokrasi gücünü asla kaybetmek istemiyor, ülkeye zarar veriyor. bunu yaparken aslında ülkeyi düşündüğünü iddia ediyor ama tabii ki buna inanmak için çok saf olmak lazım.

    aşağıda bugünkü milliyette metin münir'in bu konudaki son yazısını aldım. o da benim gibi bu konuya kafayı takmış durumda.

    yazısında; en az elli (50) kişiye iş sağlayacak, türkiye'ye döviz getirecek, vergi verecek bir gemi alımından, firmanın nasıl vazgeçmek zorunda kaldığını anlatıyor. düşünün 50 kişi, aileleri ile beraber en az 150 insan para kazanacak, hayatlarını idame ettirecekken, osmanlı tipi bürokrasi bunu bir anda önlüyor. bu sadece bir örnek. kimbilir kaç 50 kişi bu yüzden işsiz kalacak.

    15 yıllık iş hayatımda ben şunu öğrendim: üretim ve ihracat varsa o ülke vardır. yoksa herşey biter. osmanlı tipi bürokrasi bile biter.

    http://www.milliyet.com.tr/…/01/10/yazar/munir.html
  • şükrü kızılot tarafından, bırakın vergi tahsilatını artırmasını azaltacağı iddia edilen karar.

    gerçekten ama gerçekten çok merak ediyorum, bu kararı kimler, nasıl aldı? bu çok iyi incelenmesi gereken bir husus.

    yazı için :

    http://www.hurriyet.com.tr/…arid=82&gid=61&sz=71017
hesabın var mı? giriş yap