• da vinci yaya ve taşıt trafiğini ayırmayı teklif eden ilk kişidir.
  • ogrendiklerimizi nicin hafizamizda tutamiyoruz seklindeki soruyu soyle cevapliyor: "ortalama bir insan gormeden bakmakta, duymadan dinlemekte, hissetmeden dokunmakta, tat almadan yemekte, fiziki bilince ulasmadan hareket etmekte, koku alma bilincine varamadan nefes almakta ve dusunmeden konusmaktadir. boyle duyusal korlukte hafizanin evrenle iliskisi kesilir."

    leonardo da vinci, verimli bir ogrenmenin bes duyu organin cok iyi kullanilmasiyla mumkun olacagini savunmus. onunla ilgili soyle soylenirdi: "o yaptigi is ne olursa olsun butun duyularini o ana odaklaniyordu. resim yaparken o kadar yogunlasirdi ki adeta resmin disinda hicbir seyi gormez, duymaz ve hissetmezdi. kitap okurken gozlerini acabilecegi kadar acar. zihnindeki butun hayalleri durdurur ve beynini tumuyle okudugu yaziya odaklardi. muzik dinleyecegi zaman da muzigin verecegi zevki iliklerine kadar hissederdi."
  • ortaokuldayken beni bunalıma sokmuş olan sanatçı. bir ders için kendisini araştırma ödevim olduğundan dolayı hayat hikayesini falan okuyordum internetten. sanırım annesi köle babasıysa çok nüfuzlu biriymiş. hatta sanırım annesi babasının kölesiymiş tam olarak hatırlamıyorum. ilk bunalımım annesinin bir nevi tecavüz mağduru düşünmem olmuştu. babası leonardo'yu pek sevmiyormuş onunla genelde amcası ilgileniyormuş. ikinci bunalımım kötü geçen çocukluğundan kaynaklanmıştı ki sonra amcasının koyunlarla ilişkiye girdiğini okuyarak üçüncü bunalımıma girmiştim.
    tabi koyun meselesinin aslını şu an bilmiyorum ama o zaman yaşadığım şoku az çok tahmin edebilirsiniz muhtemelen.
  • ''leonardo gibi bir insanı doğanın bir daha yaratmaya gücü yok.'' sözünün söylenme sebebi olan çok yönlü deha, insanüstü varlık.

    leonardo da vinci'nin 7 temel prensibi

    1 - curiosita (merak)

    yaşama doymak bilmeyen bir merak ve devamlı öğrenme için acımasız bir arayışla bağlı olmaktır. da vinci ruhunun dinamosu, devamlı olarak öğrenme arayışında olmaktır. bunun için gerekli olan şey, hiçbir konu, hiçbir dal ayrımı yapmaksızın, çevremizdekilerin düşüneceklerinden ve söyleyeceklerinden çekinmeden, merakımızı kaybetmeden sormak, araştırmak, öğrenmektir.

    2 - dimastrazione (ispat)

    bilgiyi deneme yolu ile test etme ve hatalardan ders alma arzusunda olmaktır. öğrenmek tek başına yeterli değildir. öğrenilen her şey mutlaka denenerek test edilmeli, doğruluğuna ondan sonra karar verilmelidir. bunun için bizden önce ortaya atılmış her türlü teoriye, bize sunulmuş her türlü bilgiye başta şüpheyle yaklaşmalı, onu elimizde olan ve elde edebileceğimiz imkanlarla yeniden test etmeli ve daha önce yapılmış hataların farkına vardığımızda üstüne giderek doğru bildiğimizi ispat etmeye çalışmalıyız.

    3 - sensazione (hissetme)

    duyguların, özellikle hayati deneyimlerin bir aracı olan görüşün devamlı olarak rafine edilmesidir. insanın yeni doğmuş gibi duyularını sabit tutması başarıya giden yolda tökezlemeye yol açar. duyularımıza hitap eden her türlü dış etkeni algılama, anlama ve öğrenme çalışmaları, pratikleri yapmalıyız. müzik dinlemeli, resim çizmeli, müzeleri gezmeli, kitap okumalıyız. değişik yiyecek ve içecekleri tatmalı, çevremizdeki her şeye dokunmalı, canlı ve cansız varlıkları hissetmeli, onları tüm bedenimizle ve duyularımızla algılamaya çalışmalıyız.

    4 - sfumato (pus)

    belirsizliği, paradoksu ve kararsızlığı kucaklama arzusunda olmaktır. güçleri uyandırıp deneyimleri artırırken ve duyular geliştirilip kesinleştirilirken, mutlaka bilinmeyenlerle karşılaşılacaktır. işte insanın zihnini bu belirsizliklere karşı açık bulundurması, yaratıcı potansiyelini serbest bırakmasının en güçlü sırrıdır. başarılı olmak için belirsizlikler altında çalışmaya alışmalıyız. herhangi bir paradoksla karşılaştığımızda, sakinliğimizi koruyarak etkili ve sağlıklı bir zihne sahip olabiliriz.

    ayrıca sfumato, resimlere yumuşaklık ve canlılık kazandıran bir çizim tekniğidir. bu tekniğin kullanıldığı bir resimde, aydınlık ve karanlık alanlar arasında ton geçişlerinin yumuşar, nesneler sanki gölgede eriyorlarmış gibi bir görüntü oluşur. keskin ton ayrımları yoktur. daha titreşimli, adeta bir sis etkisindeymiş gibi, yarı bulanık bir atmosfer oluşur.

    5 - arte scienza (bilim ve sanat)

    bilim ve sanat, mantık ve hayal arasındaki dengenin geliştirilmesi ve bütün beyin ile düşünmektir. prensibin özü, kişinin beyninin tümünü kullanmasıdır. hiçbir insan tek bir yeteneği veya sadece birkaç yeteneği olan biri değildir. her insan doğuştan her türlü yeteneğe sahiptir. yaşadığı ortam, birçok farklı koşul, çevresindeki insanlar kişinin beyninde ilgili bölümlerin gelişmesine neden olur. fakat asıl olan, insanın kendisinin beyninin tümü ile düşünerek tüm yeteneklerini geliştirmesidir. bunun için günlük yaşamda yaptığımız her şeyi çok yönlü düşünmeliyiz ve her türlü ince ayrıntıya girmeliyiz. elimizdeki işi hem bilimsel hem de sanatsal olarak değerlendirip, bilim ve sanat kurallarına ve mantık kurallarına uygun olarak, ayrıca hayal gücümüzü de zorlayacak şekilde ortaya koymalıyız.

    6 - corporalita (vücudi olma)

    zerafetin, her iki eli de aynı şekilde kullanabilmenin filtresinin ve dengenin sağlanması demektir. kişinin başarılı olması için öncelikle kendisiyle barışık olması gerekir. bunu sağlayacak bir etken de insanın sağlıklı, zarif ve dengeli bir vücuda sahip olmasıdır. bunun için kişinin sahip olduğu fiziki yapısını geliştirmesi gerekir. bunu sağlamak amacıyla kişi, stresten uzak durmalı, zihnini neşeli tutmalı, dengeli bir beslenme alışkanlığına sahip olmalı, uykusunu düzenli olarak almalı, zerafetine dikkat etmeli ve sağlığını korumalıdır. kısaca tüm organlarının düzenli ve dengeli çalışmasına dikkat etmeli, organlarının kullanım kapasitelerini devamlı ve yöntemli olarak geliştirmelidir.

    7 - connessione (ilişkilendirme)

    bütün olanların ve her şeyin ilişkisini anlama ve değerlendirme, sistemli düşünme demektir. bu son prensip, önceki altı prensibin sebep ve sonuçlarını ilişkilendirmeyi, bir arada değerlendirmeyi anlatır. yaşadığımız her şeyi, birbiriyle olan ilişkisini anlamaya çalışmalı, her şeyi bir arada değerlendirmeliyiz.
  • elimde deli petro'dan, sabiha gökçen'e çeşitli kişilere dair ilginç bilgiler içeren ingilizce bir fotokopi var. hangi kurs ya da okul yılından kaldığını hatırlamıyorum, tesadüfen buldum. leonardo da vinci hakkındakileri çevirmeye çalıştım;

    “da vinci” aslında soyadı değildi. vinci, italya’nın toskano bölgesinden bir kentin ismiymiş. (vinci’den leonardo gibi gibi)

    gayri meşru bir çocuktu. babası leonardo’nun biyolojik annesiyle hiç evlenmemekle birlikte toplamda 4 kez evlenmiş. 17 kardeşi var.

    andrea del verrocchio isimli kişiden resim üzerinde ders alırken, hocası melek çizmesini istemiş. leonardo da vinci öylesine bir resim yapmış ki andrea del verrocchio bir daha resim yapmamaya karar vermiş.

    5 ağustos 1473’te çizilmiş, bilinen en eski eseri arno vadisi’nin dolma kalem ile çizilmiş halidir.

    leonardo da vinci tıpkı napolyon, michelangelo, einstein, newton, bill gates, oprah, barack obama, jimi hendrix gibi solaktı.(ben de öyleyim; ama ne çare )

    yazılarının çoğunu sağdan sola doğru yazdı. bu durum yazılarını zor anlaşılır hale getiriyordu. bunda solak olmasının etkisi olabileceği gibi, bilgileri gizli tutma isteği de olabilir.

    geride bitmemiş yazılar, resimler ve buluşlar bıraktı. leonardo da vinci, çalışmalarını tamamlama konusunda biraz yavaştı; ama bir o kadar da mükemmelliyetçiydi. buluşlarının bazıları tasarımları kullanılarak hayata geçirilse de birçoğu hayata geçirilemedi.

    sıkı bir vejeteryandı. hayvanların kafeste tutulmasına da karşıydı.

    1483 yılında en büyük heykel çalışmasını yapmaya hazırlandı; fakat bu hayal gerçekleşmedi.

    24 yaşındayken erkek arkadaşlarıyla birlikte eşcinsellikle suçlanarak tutuklandı. tanık olmaması sebebiyle ölüm cezasına çarptırılmadı.

    hiç evlenmedi ve çocuk sahibi olmadı. defterlerine kadın-erkek ilişkisinden iğrendiğine dair notlar aldı.

    edebiyat, din ve tarih konularına çok az ilgi duydu.

    insan anotomisini incelemek adına ceset çalmak için gece mezarlıklara girdiği yazılan notlar arasında yer almaktadır.

    ilginç olarak, ten rengini açmak için sıklıkla pembe kıyafetleri tercih etti.

    1485lerde daha zırhlı araçlar için plan yaptı.

    milan dükü için hareketli bir köprü ve hidrolik pompa icat etti.

    leonardo da vinci kuşların uçuşunu bilimsel olarak inceleyen ilk kişiydi.

    suda kullanılmak üzere şişirilebilir bir tüp icat etti. ve ilk bisikleti kullanımından yaklaşık 300 yıl önce tasarladı.

    mona lisa ve son akşam yemeği en ünlü eserlerinden ikisi.

    leonardo ırmakların erozyonunu inceledikten sonra dünyanın incil’den daha yaşlı olduğunu anladı.

    gökyüzünün neden mavi olduğuna dair ilk açıklamayı da tarihte ilk kez leonardo da vinci gerçekleştirdi.

    köprüler, duman makinaları, zırhlı araçlar ile ilgili bir takım planları vardı. fakat yavaş ilerlediği için tamamlamaya vakti olmadı.

    leonardo da vinci prototipini oluşturmasa da paraşüt tasarlayan ilk kişiydi. yıllar sonra güney afrikalı adrian nicholas bu tasarımı kullandı.

    güneş enerjisi, helikopter, hesap makinası dahil olmak üzere pek çok modern icadı düşündüğü notlarında kanıtlanıyor.

    da vinci’nin ünlü eseri mona lisa 200 yıldan uzun süredir paris’te bulunan louvre müzesi’nde altı metrelik kurşun geçirmez bir bariyerin arkasında sergileniyor.

    pek çok kişi mona lisa için lisa del gioconda’nın model olarak kullanıldığını söylese de birçok insan canlı bir modelin kullanılmadığını düşünüyor.

    bill gates, leonardo da vinci’nin yazılarından birini 30 milyon dolara satın aldı ve windows 95 sürümü için kullandı.

    mona lisa’nın sadece dudaklarını resmetmesinin 10 yıl sürdüğü söylenmektedir. bazı kaynaklar mona lisa’nın gizli gülümsemesinin sebebini gizli hamilelik olarak yorumluyor.

    da vinci için görme bir insanın sahip olabileceği en önemli duyusuydu.

    guinnes rekorlar kitabında mona lisa resmi, en değerli resim olarak kayıtlara geçmiş.

    birçok alanda gerçekleştirdiği başarıya rağmen, ölüm döşeğinde, “tanrı’yı ve insanları rahatsız ettim. yaptığım iş gereken kaliteye ulaşmadı.” dediği söyleniyor.

    eklemeden geçmiyim, şuna benzer cümleleri de söylediği iddia ediliyor;

    "iyi geçirilmiş bir gün iyi bir uyku getirdiği gibi; iyi geçirilmiş bir ömür de iyi bir ölüm getirir.

    harekete geçmenin öneminden etkilendim. bilmek yetmez uygulamak gerekir. istekli olmak yetmez yapmak gerekir."

    bilmediğim şeyler değildi aslında; ama etkiledi genelde bilmekle yetinenlerdenim çünkü...

    https://yazarkarga.com/…18/02/25/leonardo-da-vinci/
  • 1516'da fransa kralı birinci françois'nın daveti üzerine amboise şehrinde kendisine tahsis edilen clos lucé'ye yerleşen, kralın baş ressamı, mimarı, mühendisi gibi ünvanlarla ömrünün son üç yılını burada geçirip 1519'da hayata gözlerini yuman sanatçı, bilim adamı ve mucit. davetli olarak fransa'ya yerleşmesinin fransa için en büyük kazançlarından biri de gelirken çantasında "saint jean baptiste – vaftizci yahya", "la vierge, l’enfant jésus et sainte anne – bakire meryem ve çocuk isa" ve "la joconde – mona lisa" tabloları olmasıydı sanırım. mona lisa ve diğer iki tablo bugün louvre müzesi'nde nasıl sergilenebilecekti? leonardo da vinci'nin evi - clos lucé müze olarak gezilebilmektedir ve şahane bir yerdir.
  • uniq istanbul'da dünyanın en kapsamlı da vinci sergisi diye sunulan sergiyi bugün gezdim. sergiye başlamadan önce bir salonda 7 dakikalık leonardo'nun hayatı hakkında bir video izleme şansı buluyorsunuz. sergide sizi leonardo da vinci'nin balmumu heykeli karşılıyor.
    gayrımeşru olarak dünyaya gelen leonardo bir noterin oğlu. annesi ile babasının ilişkisi uzun sürmediği için babasının ailesi tarafından büyütülüyor. leonardo ismi ile vaftiz edildikten sonra doğduğu kasaba olan vinci'den gelen anlamından "da vinci" yi de ismine ekliyor. genelde bitiremediği büyük projelerinden bahsediliyor. vatikan inşasında michelangelo ve raffaello'ya önemli işler veriliken leonardo burada önemli bir eser için görevlendirilmiyor. ancak mühendislik işleri çok takdir ediliyor. videoda anlatılana göre hayata gözlerini yumduğu fransa'daki kral ününü duyuyor ve onu fransa'ya çağırıyor, ona baba diye seslendiği rivayet ediliyor.
    birçok şey ilgi alanına girmiş. insan anatomisi, hayvanlar, su, askeri araç gereç, köprüler, tank, araba, tiyatro gösterilerinde kullanılan dekorlar vs. askeri hayatı kolaylaştıracak bir sürü mühendislik eseri ortaya koymuş. merdiven ile kaleye tırmanıp askerlerin oradan kaleyi fethetmesini düşündüğü kadar, kaleye düşman tarafından konulacak merdivenin nasıl itileceğine dair bir mekanizmaya da o kafa yormuş. hareketli köprü mekanizmaları öngörmüş. düşman gelince köprüyü sola sağa hareket ettirerek geçiş engellenebiliyor. ya da seri bir şekilde monte edilebilen köprüler inşa edilebiliyor basit ahşap malzeme ile.

    aşağıdaki bilgi sergiden, vakit bulursam diğerlerini de yazarım.

    leonardo, batı rönansansının dehasını cisimleştiren bir efsanaye dönüştü. resimleri, rönesansın başlangıcı kabul edilir. geride bıraktığı işler sınırlı sayıda olsa da paha biçilmez bir kaliteye sahiptir. da vinci efsanesi çok hızlı bir şekilde doğdu öyle ki 16. yy'ın ortalarında giorgio vasari, leonardo'yu şu sözlerle anlatıyordu: "hayatın akışı içerisinde birçok insana ilahi bir şekilde çeşitli yeteneklerin bahşedilmiş olduğuna inanılır. ama zaman zaman, doğaüstü bir biçimde, tek bir kişiye tanrı öyle harikulade ve öylesine bol miktarda güzellik, zarafet ve yetenek bahşeder ki o kişi öteki insanları çok gerilerde bırakır, bütün hareketleri tanrı'dan esin almışa benzer, aslında yaptığı her şey, beşeri hünerden ziyade düpedüz tanrı'dan gelir. bu söylediklerimin leonardo da vinci için geçerli olduğu herkesçe kabul ediliyordu. yeterince övülen bir fiziksel güzelliğin ötesinde, tüm hareketlerinde öyle sonsuz bir zarafet vardı ve dehası öyle yüceydi ki, zihni bütün güçlükleri kolaylıkla aşardı. onun vücundunda dayanıklılık ve maharet, asil ve yüce bir ruh ve cesaretle buluşmuştu, leonardo'nun ünü öyle yayıldı ki sadece yaşarken el üstünde tutulmadı, ölümünden sonra da efsanesi her geçen gün daha da büyür."
hesabın var mı? giriş yap