lounge
-
ingilizcede salon anlamına da gelen sözcük.
-
(bkz: thievery corporation)
(bkz: de-phazz)
(bkz: richard cheese)
(bkz: gotan project)
(bkz: nouvelle vague)
(bkz: st. germain)
(bkz: tosca)
(bkz: zero 7)
(bkz: pink martini)
(bkz: jazzanova) -
ing. tembelce uzanmak,aylaklık etmek.
-
şöyle okunur.
-
25 tl lik ucuz uçak bileti bulunca sevinenlerin, sabah kahvaltısında avrupalıymış gibi davranıp bira içenlerin yeni mekanı
-
ambiyans olarak laanc dediğimiz olay, varlığını led ışık, beyaz oturma grubu, buddha bar cd'leri ve çeşitli görgüsüzlüklere borçludur. kendinizi şımartmak istemez misiniz? (cosmopolitan suresi - 36 syf)
-
fiat'ın güncel modelleri için en üst donanım paketine verdiği ad. hız sabitleyici, dijital klima, park sensörü vs. barındırır genelde.
-
hint-uzak doğu ekolüne ait olmayan, elektronik müzik ile düşük tempolu pop müziğin birbine yoğrulmuşudur. hele hele new-age denilen sikko müzik türü ile alakası yoktur. ayrı dünyaların müzik tarzlarıdır.
o değil de, eserleri lounge müzik sınıfına dahil olan abiler ablalar temiz yüzlü, afilli senin benim gibi modern imajlı insan görünüme sahip olmalarına karşın, new-age sanatçıları albüm kapaklarında türbe yeşili renkler yoğun bir biçimde etkisini göstermesinin yanı sıra, eserleri dinleyerek imana gelecekmişiz gibi hava sokulur. oh bebek -
sevmek için new-age'e bok atmayı gerektirmeyen bir müzik türüdür aynı zamanda, kaldı ki bütün new age eserleri de hint-uzak doğu esintileri taşımak zorunda değildir.
-
gercekten ilginc bir muzik turu, cunku ancak bu kadar tanimsiz olabilirdi bir muzik. su ana kadar dinlediklerim arasindan 3 lounge radyosu ortusmeyen yayinlar yapmakta.
bazen 'easy listening', bazen downbeat tarzi bazen de smooth jazz vari bir hali var.
tabi ki dogruya en yakin olani lounge fm'dir kanimca.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap