• bakin bu tam olarak benim.
  • çocukken terrier'imiz vardı. yalvar yakar eve aldırmıştım. daisy'di adı. tam 19 sene baktık. annem soğan doğrarken bile başında beklerdi. aklınıza gelen her şeyi yedi. sakız bile çiğnedi. uzun ve güzel bir hayatı oldu. şimdi sharpei var kendi baktığım. 5 sene oldu. mama harici bir şey verirsem kokmaya başlıyor. o yüzden mamadan başka bir şey vermiyorum. en fazla yaptığım mamanın içine bir şeyler koymak oluyor. yani biraz cinsine göre değişiyor gibi geliyor bana.
  • yavruyken böyle alıştırılan ve damak tadı bu yönde gelişen evcil hayvanlardır.. kedilerde sık görülmese de köpeklerde sık rastlanır bu vakalara.. pahalı mamalara bile tenezzül etmeyen ancak yoğurtlu sarımsaklı mantıyı saniyede silip süpüren ve yemek kabını bile kemiren nice köpeklere denk geldim.

    benzer şekilde pilav, makarna, kızarmış patates falan da çok seviyor bazı köpekler.. az miktarda pirinci veterinerler de tavsiye ediyor ama çoğu sakıncalı. şekerli gıdalar tamamen yasak ama bazıları onu da yiyor.

    kedilerde ancak et ile bir şeyler karışırsa yiyorlar.. etli pirinci yerler ama sade princi kolay kolay yemezler. sucuğa bayılanları çok gördüm. tavuk ciğeri ile karıştırılmış glutensiz makarnayı yabancılar da veriyorlar kedilerine. internette ingilizce kaynak çok bu konuda.

    kısacası fabrikasyon mamaları yemiyor bazı hayvanlar. belki de kuzu etli diye satılan kraker gibi mamanın içinde etin kırıntısının olmadığını, sadece tat ve koku veren kimyasallar olduğunu anladıkları için ilgilerini çekmiyor bu mamalar. kim bilir?
  • sahipleri tarafından bilinçsizce beslenen hayvanların kısa bir sürede geleceği/geldiği noktadır ancak kulağa ne kadar seimli gelse de çok uzun ömürlü olmayacağını da bilmek lazım. çünkü hayvan bu şekilde çok yaşamaz.

    sebebi hakkında veterinizden bilgi alabilirsiniz.

    edit: bunun sevimli bir görüntü olduğunu ısrarla yazan veya düşünenler için şöyle söyleyeyim;
    bir kedinin yediği kibrit kutusu kadar bir peynir parçası, içeriği ve etki itibariyle insanın yediği 1-1,5 hamburgere eşdeğer kedi için.
    tuz oranı, vitamin/protein değerleri hayvanlar için ayarlanmış ve üretilmiş olan mamalar en sağlıklısı.
  • hayatımda en uzun süre yaşadığını gördüğüm köpecik toni'dir. toni annemin güzide köyünde yaşayan ve sahibi tüm mahalle olan bir koruma köpeğiydi. toni acıktığında istediği evin kapısına gider, kapıya pati atar ya da havlardı. yemek saati olduğunu bildiğimizden genelde daha önce hazırlanmış yaldan ya da yal yoksa o akşam onun yiyebileceği ne yemek varsa onunla beslenirdi. suyu baya ineklerle birlikte kürundan/yalaktan içerdi.

    toni'nin kaşları beyazladı. gözleri iyi görmez oldu ama yine de çobanla hayvan gütmeye devam etti. emekli olsun, istediği gibi köyün içinde gezinsin diye kangal yavruları getirildi. onları eğitti. göreve hazırladı. öyle terk etti bu dünyayı.

    demem o ki ev yemeklerinden daha çok 'apartmanlar' zehirliyor köpecikleri.
    günde 10 kilometre yürüyen, koca sürüyü çeviren, üzerine akşamı köyün çocuklarını eyleyen hareketli köpecik mutlu köpeciktir.
    hareketsiz, evrimine tamamen ters, kapalı ortamlarda günde 1-2 kere onda da şehrin ortasına çıkartılan köpek özel mamalara, az kaloriye, özel bakıma ihtiyaç duyacaktır.
    toni ise yalaktan suyunu içer, acıktığında istediği evin kapısını çalar, ekmeği iştahla yer, kaşlarının beyazladığı, tüm kara tüylerinin kırçılaştığını görebileceğiniz kadar da yaşlanır.
    ruhuna selam olsun toni. sen ne güzel arkadaştın.
  • bizimki mamayı koysan da önce gelip bizim masanın haracını topluyor. sonra gidip kendi mamasını yiyor. tam garantici ayı. ev yemeği dediysek de et-balık. bırak kediyi, ben onun kadar sağlıklı hiçbir canlı görmedim. maaşallah gızıma. tereyağlı siyah havyar yemişliği var.
  • köpeğime ev yemeği vererek ömrünü yarıya düşürdüğümü öğrendiğim başlık.
    benim 16 yaşında ölen kızım demek ki 32 yaşına kadar yaşayacakmış.

    edit:anneannemin kaniş köpeği 17 yaşını görmüştü. ev yemeklerinin suyuna ekmek banıyordu hayvan.
  • bizim lucky bu* yaramaz bir golden olur kendisi. bir hayvan her şeyi yemek ister mi? ister! çekmecedeki zımba telleri dahil!

    zararlı olduğu için yediklerinden vermiyorlar tabii bizimkiler. tek bir istisna dışında: yoğurt! kuru mamasına yoğurt karıştırıyorlar çünkü aksi halde ağzına sürmüyor* bayağı böyle yoğurt-pilav gibi yiyor. tam türk köpeği. yoğurt yoksa ayran ile ıslatıyorlar. ayran ve mamayı aynı anda bitiriyor üstelik.
  • ev yemegi sinifina girer mi bilmem ama, ben kopeklerim icin hergun taze yemek yapiyorum. kuru veya konserve mama yemiyorlar.
    evde tavuk, kiyma, yumurta gibi proteinleri degisik sebzelerle tuzsuz ve yagsiz pisiriyorum. haftada bir gun bu yemege haslanmis makarna veya pirinc ekliyorum. biri balik sever arada ona izgara balik veririm.
    mesela, bir tanesi zeytinyagli yaprak dolmasina bayiliyor , once yapragini yiyor. o nedenle kirk yilda bir pisen zeytinyagli yaprak dolmasindan bir tane yer.
  • sokak çocukları( kedi, köpek) mecburi olarak böyle beslenir
hesabın var mı? giriş yap