• mehmet barlas'ın müjdesi. her şeyin fiyatını devlet belirleyecek ve devletin belirlediği fiyattan yukarı satana hapis cezası. ne dersiniz hoş olmaz mı?

    "sanırım türkiye'yi yeni bir milli koruma kanunu bekliyor. ve buna da pek az kimse itiraz edecek."

    https://www.sabah.com.tr/…1/12/28/kazikci-tuccarlar

    tıklamak istemeyenler için yazının tamamı:

    kazıkçı tüccarlar

    osmanlı öncesinden osmanlı'ya ve cumhuriyet'e bırakılan bir yetki vardır.
    buna göre malların fiyatını arz ve talepten ziyade kamu ya da devlet belirler.
    bu işle görevli yetkililer, zaman zaman insafsız olurlardı.
    pazarları basıp satıcıları döven devlet ağaları sık sık görülmüştür.
    osmanlı döneminde bunlara "savaş zenginleri, ihtikârcılar" denilirdi.
    servetlerine rağmen toplumda itibarsız kişilerdi.
    eskiden hapis cezası vardı
    cumhuriyet döneminde ise devlet bu işe daha bilinçli el koydu ve "milli koruma kanunu" çıkartılarak her maddenin fiyatını devlet belirlemeye başladı.
    bu yasayı çiğneyenlere hapis cezaları verildi.
    bazı varlıklı aileler ise ailenin içinden birini seçip onu hapse gönderirdi.
    son dönemlerde bu geçmişi unutmaya başlamıştık. ama virüs salgını, ekonominin bütün dengelerini bozunca ihtikârcılık da, stokçuluk da başvurulur bir yöntem haline geldi.
    döviz yükselirken acımasız bir şekilde artan market etiketleri, döviz hızla düşerken nedense inişe geçişte çok yavaş hareket ediyor.
    dahası, ellerindeki stokları bahane eden market yöneticileri de fahiş fiyatla mücadele konusunda oldukça isteksiz görünüyor.
    sıra fiyatları düşürmede
    şimdi anladığımız kadarıyla devlet bu fahiş fiyat meselesini eskisinden daha sert ve ciddi bir biçimde ele alıyor.
    zincir marketlere konulan ilk para cezaları ürkütücü rakamlardaydı.
    mal varken ve talep de varken bazıları bu cezalara razı olabilir.
    cumhurbaşkanı erdoğan'ın amerikan doları'nı dize getirmesi ertesinde sıra stokçulara geldi.
    vatandaş olarak çarşıyı, pazarı gezdiğimiz zaman anormal uyumsuzluklar hemen göze çarpıyor.
    yani et fiyatından başlayıp süte kadar uzanan ürün yelpazesinde vatandaşa yönelmiş kazıklar dayanılır gibi değil.
    peki bu fahiş fiyatlarla nasıl mücadele edilecek?
    sanırım türkiye'yi yeni bir milli koruma kanunu bekliyor. ve buna da pek az kimse itiraz edecek."
  • biz ona kısaca komünizm diyoruz. niye etrafından dolaşıyorsun milli koruma kanunu bilmem ne diye liboş memo? yalnız komünizme geçeceksek özel mülkiyet kalkacak, senin o yalın falan hep elden gider söyleyeyim. bu çeşit devrimler ilk önce senin gibi yiyicileri vuruyor.

    ha bu arada, devlet şu doğalgaza, elektriğe, akaryakıta zam yapanları da bi cezalandırsın olmaz mı? ulan memo, geldin gidiyon, bi şey kadar bile değerin yok kimsenin gözünde.
  • boş muhabbettir.

    önce vergi kanunu, ticaret hukuku, borçlar kanununu düzenlensin.
    asgari ücret alan ile milyonları olanlar alışverişte aynı vergiyi ödüyor.
    tenekeden arabası olan ile milyonluk arabası olan aynı cezayı ödüyor. birine koymazken birinin 4-5 ayına sebep oluyor.
    emekçinin, üreticinin, çiftçinin sırtında ota boka vergi varken, milyon dolarlık şirketlerin vergi muafiyetleri sağlanıyor.
    5-6 yıl önce kredi çekemeyenlerin, kazancının ne şekilde sağlandığı belli olmayan gelir ile evleri arabaları var... var da var.
  • narh uygulanırdı osmanlı'da. prensipte belirli bir fiyat dengesi kurulur, halkın hayat pahalılığı altında ezilmesi önlenmeye çalışılırdı. mal ve hizmetlerin fiyatını düşük tutmak için ithalat bu ekonomi modelinde kontrolsüz biçimde açık bırakılırdı.

    bugün olmayan, üretil[e]meyen malın fiyatını devlet nasıl belirleyecek? eksi döviz rezervleri ile mi ithalat yapacağız? bu yöndeki politikaların sonu, ülke geleceğine ipotek koyan duyun-ı umumiyedir.

    t: piyasayla inatlaşan enkazın altında kalır.
  • milli üreticiyi yem, gübre ve akaryakıt'ın şerrinden koruyun yeter. hedef saptırmaya çalışan sıradan bir yalakanın zırvasıdır.
  • alzheimer ya da parkinson belirtisidir.
    ciddiye almayın.
  • kıç.ndan yöntem üretmek böyle olur. komünizme geçiyoruz dese daha dürüstçe olurdu.
    1-osmanlı devleti öldüğü,
    2-cumhuriyetin ilk yılları olmadığı,
    3-savaş durumu oluşmadığı için verilen örnekler saçmalıktır.
    fahiş fiyatlarla mücadele etmenin yolu marketlerdeki tröstleşmeyi yok etmektir. üretimi artırarak rekabeti çoğaltmaktır. bunlar öyle kanunla falan olmaz, uzun yıllar gerektirir.
    akp, türk köylüsünü ve çiftçisini yok etmiştir. bunun en önemli nedeni ithal mallara verilen önceliklerdir. her fiyat artışında ithal mal ile türk çiftçisi fakirleştirilmiştir.
  • sosyalizm 101
  • daha sert ekonomik tedbirler insanları huzursuz eder ve menkulleri sistem dışına (yastık altına) çeker. karaborsa ve kayıt dışını arttırır. sorumsuzca bir yazıdır
hesabın var mı? giriş yap