mekanik insanlar

• erich fromm'un ortaya attığı bir tabirdir ve kendisine göre homo mechanicus canlı olan her şeye düşman, maddeye tapan ruhsuz bir tüketicidir. duygular, ölümler onu ilgilendirmez, ona atom bombaları verin, araba ne kadar hız yapabiliyor onu söyleyin, tuşlara basmayı öğretin.
  
  (bkz: ölsünler, ben arabama çocuğumdan iyi bakıyorum)
  
  (bkz: anlayamazsınız)
• bazen arkadaşına hevesli hevesli bir düşünceni anlatırsın, yüreğin kıpır kıpırdır, hani güzel bir filmden çıktığında artık dünya başka bir dünyadır ya aynı o heyecanla dillendirirsin düşünceni, karşı taraf ise dinler ve suratına bomboş bakarak anladım der ya, benim mekanik insanlar tanımım tam olarak budur. sen ne kadar kelimelerin gücüne güvenerek kendinden emin bir şekilde anlatsan da onun dünyasında bunlar safsatadan ibarettir. yüreğin biraz daha burulur, içine dönmeye devam edersin.
• adı, soyadı, doğum tarihi, meslek, ait olduğu muhtarlık, numara, kimlik belgesi, semt, resmi daire, il, pasaport kontrolü, tarih, giriş tarihi, ev sahibi, kira, ev numarası, banka numarası, banka hesabı, gelir, görev sorumluluğu, beş çalışma günü, zorunluluklar, erginlik, kefalet, havale, tatil hakkı kazanma, alkol oranı, metre kare fiyatı, sözleşme, posta çeki, havale, iş yeri, geçiş hakkı, güvenlik, mahkeme, mesafe, kırmızı ışık, kontrol, oy pusulası, saç rengi, boy, adres.
  
  işte size toplumda şifrelenmiş haliyle mekanik insan.
• bunlar sadece kisitli ve iyi belirlenmis cercevede calisabilen, sinirlari zorlama ve dunyayi degistirme yetenegine ya da kapasitesine sahip olmayan, akillari bir saatinki gibi kesin ve bir zamandan digerine degismeden calisan, belli yeteneklerini belli islere harcayan, odul aldiginda sevinen, ceza aldiginda uzulen, temel olarak bir bakteriden ya da baska bir hayvandan cok buyuk farki olmayan, birsey yasayip yasamadigi anlasilmayan ve acikcasi bundan rahatsiz da olmayan insanlardir. bir nevi olmak istemedigim anti-idealimdir.
• (bkz: şablon insanı)