mera
-
bolca yeşilliğin bulunduğu "yayılmaya" ugun mekan, çayır-çimen, otlak; yurdumun insanları için daimi piknik yeri, top oynama mekanı...
-
hayvanların otlama ihtiyaclarini gidermeleri icin ayrilmis koy ya da sahisa ait arazi; dogu ve guney doguda meralarin buyuk kismi agalarin elinde bulundugundan, koyluler besledikleri hayvanin bir kismini agaya verirler.
-
-
(bkz: kalimera)
-
-
(bkz: giftissa mera)
-
ülkemizde iki köyün bölüşemediği,uğruna nice canların yandığı arazi parçası
-
devletin dolaylı olarak üzerinden vergi aldığı arazilerdir. her ne kadar boş çayır, otlak diye bilinse de kazın ayağı öyle değildir. 1998 senesinde çıkan kanunla, merada otlasın otlamasın, her hayvanın ürün değeri üzerinden kg. başına sütte binde bir, ette ise binde iki oranında "mera fonu" denen bir kesinti yapılır. hesapta biriken paralar ise meraların ıslahı için kullanılacakmış elbette.. (bkz: gelecek zaman)
-
adalet ve kalkınma partisinin; seçimden önce son bir kıvrak hamleyle yerleşime açtığı toprak parçası: (bkz: mera kanunu/@stitch)
dünyanın her yerinde hayvansal üretim için plan program dahilinde koruma altına alınan, ıslahı için çalışılan meralar, yurdumuzda artık düşünen hayvanların otlaması için tahsis ediliyor.
merakent'lerimiz hayırlı olsun. -
taban suyu seviyesi bir metreden aşağı olan, vejetasyonu otsu ve çalı türlerinden oluşan eğimli arazi parçası.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap