• allah'tan böyle bir rabbimiz var ifadesiyle bir tür yaradanception konseptine ulaşmış halidir.
  • sakallar ve kaşlar takma muhtemelen.

    baston kullanacak yaşta ve fiziksel yapıda olmadığı da aşikar.

    konuşması hem ton hemde diksiyon açısından bir önceki rolüyle taban tabana zıt. fikirler insanın sesini değiştirmez :)

    yine ekmeğinde kral.

    bu kadar bariz ve karikatürize roller herkesin harcı değildir, gerçekten iyi bir oyuncu ve yarın haham olmaya karar verse herkesi inandırır. :)
  • hahahahahah gülmekten öldüğüm değişimdir.cübbe sarık giymeden,sakalları uzatmadan, eline baston almadan müslüman olunamıyor galiba.kral ekmeğinin peşinde o çok belli ama buna inanacak kadar sazan olanların varlığı epey güldürücü.

    takma sakal cübbe sarıkla cahillerin aklını almış reis.bunları kandırmak bu kadar kolay.cübbe sarık sakala anında tav oluyorlar.bunların karşısına yahudi haham çıkarın onu en büyük islam mütefekkiri zannederler.
  • günlük komedi ihtiyacımı karşılamış haldir.
    ajhaskjfhaf bu ne olm? bu adam günün birinde ajan falan çıkarsa hiç şaşırmam ha.
  • gerçekten çok düşündürücü ve ürkütücü bir evrimdir..

    videonun altında yer alan yorumlar daha da ürkütücü.

    şimdi ortodoks yahudiler gibi giyinip, onlar gibi sakal bırakınca tüm kainatın sırrına mâlik oldunuz.. değil mi?

    yani gerçekten 2022 yılında, uzay ve yapay zeka çağına girilirken; insanları arap ortaçağına uygun bir simülasyonda yaşayarak arınmaya ve kurtuluşa ereceğine inandıran bir yapı var.. ben bu adamları tebrik ediyorum.

    bir bilim adamını harry potter'ın sihir kitabına inandırmaktan daha zor bir iş bu.

    dünyayı düz sanan, güneşin balçık içinde batıp çıktığını iddia eden, yıldızları kandil zanneden, cinayet talimatı veren, kendi gibi olmayana hiçbir yaşam sahası tanımayan, farklı şekilde inanan insanlardan haraç alan, kadınları kaale bile almayan, köleliği kaldırmayan, kadınlarla çocuk yaşta evlenmeyi men etmeyen, çok eşliliğe cevaz veren ve cariyeliği yücelten bir öğreti bu.

    2022 yılında insanları; petra çıkışlı, yahudilik ve hristiyanlıktan apartma olan; varaka, yemenli rahman, ilk emevilerin ve ömer'in eseri olan böyle bir sabii mistisizmine inandırmak çok zor iş.
  • adamın psikolojik destek alması lazım.
    lazımdı ve hala lazım.
    ama bir de video altındaki yorumlara bakın. enterrsan kafalar.
  • la olum islam cübbe, sarık, boston, şalvar değil lan. mekke'de gündüz 40 derece gece 0 derece diye salvar giyerler. kuran'ı neresinde bu sakal, cübbe, sarık, baston, şalvar? birde hangi ayet kadınla aynı ortamda oturma diyor? bu şeklen iman. kalben inanıyorsan hiç birine gerek yok.

    belki bu şekil oturmuş diye böyle olunca insanlar senin müslüman olduğunu anlıyor diye düşünüyor olabilirsiniz. ama islam böyle birşey değil kaldı ki başkasının seni müslüman görmesinin hiç bir önemi yok. hatta senin müslüman olduğun dışarıdan şeklen belli olmasın. öyle iyi bir insan ol ki, insanlar neden bu kadar iyisin diye sorduğunda sende çünkü inancım bunu emrediyor dersen belki insanlar dinine o zaman saygı göşterir.
  • belli ki adamın içinde bi kaos vardı ve onu sakinleştirmek için kendine bi yol bulduğuna inanıyor. buradaki tepkileri anlayamadım. kimseyi aşağılamamış videoda gördüğüm kadarıyla, medyada sabahtan akşama kadar da kendi seçiminin reklamını yapmıyordur diye düşünüyorum. sizi rahatsız eden ne tam olarak ?
  • yüzünde asılı kalan muzip gülümseme yüzünden, bir anda sakalını söküp takke ve pardesüsünü bir kenara fırlatarak dans etmeye başlayacakmış gibi bir beklentiye girdim.
  • insanı anılarda yolculuğa çıkaran hâldir, hey gidi.

    sene 2006, abime doğum günü hediyesi almak için taksim'deyim. ilginç bir hoşluk yapmak; kardeşlik bağına çözülmesi zor, yeni bir düğüm atmak için o dükkân senin bu dükkân benim dolaşmaya yemin etmişim, genç ve hızlıyım. atlas pasajı'nın girişinden kafamı tam uzatmışken meriç erkan ve kardeşi kebire hanım'ı görüyorum. o zamanlar bu iki kardeş ahu tuğba ile birlikte oluşturdukları trio'yla sabah kuşağına hükmediyor, aşk ve aşırı agresif break dans denemeleri sabahın ilk çayları eşliğinde izleyicilerle buluşuyor. özetle adamın çok meşhur bir dönemi yani.

    bir koşu yanlarına gidiyorum, "meriç bey merhaba, severek izliyoruz" diye coşkulu bir giriş yapıyorum. hoşuna gidiyor. hemen bir "nasılsınız?" eşliğinde ayaküstü hızlı bir hâl hatır takasından sonra ricamı kendisine yekten iletiyorum: "abimin doğum günü, kendisi büyük hayranınız. hediye etmek için bir imzanızı alabilir miyim?"

    meriç erkan'da samimi bir mutluluk, derhal kabul ediyor. defterimden yırttığım bir sayfaya çakıyor imzayı. işte böyle, 2006'nın meriç erkan'ı boş kâğıda imza atacak kadar iyi biri. bu güzel ânın ta o yıllarda tost makinesiyle çekilmiş hatırası işte şurada: görsel meriç erkan abimin doğum gününe imzasını atarken kebire hanım "abin bana hayran değil mi peki?" diyor. ne diyebilirim, ahu tuğba'cı olduğumuz yıllar sonuçta. hop, başımla ufak bir selam hemen cevap niyetine. kebire hanım mesajı alıyor, konu kapanıyor. kardeşliğe gemici düğümünü atıveriyorum pasajın ağzında. teşekkürler meriç erkan.
hesabın var mı? giriş yap