• michelangelo buonarroti'nin sistine şapeli'nin tavanına çizdiği adem'in yaratılışı freskinde adem'in elini uzattığı tanrıyı gösteren kısmın insan beyninin anatomisine birebir benzemektedir... sanat tarihçilerine göre, michelangelo buonarroti tanrı kavramının insan beyninin bir ürünü olduğunu ve insanın tanrıyla kurduğu ilişkinin aslında kendi beyniyle kurduğu bir ilişki olduğunu ifade etmektedir. yani eser aslında adem'in değil tanrı'nın yaratılışıdır. üstelik adam bu motifi dünyanın en karanlık döneminde kilisenin kalbine kazımıştır, bunun karşılığında da eşek yüküyle para almıştır.

    ayrıca michelangelo buonarroti'nin daha 16. yüzyılın başlarında insan beynini oldukça güzel bir şekilde inceleyip doğru bir şekilde yansıtabilmesi de yaptığı sanatın yanında olağanüstü bir nitelik taşımaktadır...

    yaaa adam boşuna michelangelo olmuyor...bakın davut heykeli'ne falan girmedik daha. baktığınız zaman raffaello sanzio'nun vatikan'da en az bu kadar güzel onlarca eseri vardır ancak arkalarında hikayeleri yoktur. eserleri şaheser yapan şey yapanın yeteneği, estetik niteliği kadar ardındaki hikayedir de...
  • “1515’te papa x. leo tarafından san lorenzo bazilikası’nın cephesini tasarlamakla görevlendirilmişti. üç yıl sonra, hiçbir zaman tamamlanmayan bu çalışmada gerekli mermerlerin taşınması için floransa ve pietrasanta arasında gidip geldiği dönemde, michelangelo, 18 mart 1518 tarihli bir mektubun arkasına bir yiyecek listesi çıkarmış.

    kimileri bunun üç öğünlük bir yemek için alışveriş listesi olduğu ve okuma yazması olmayan hizmetçisi için resmedildiği görüşünde. gerçekten de öyle mi, yoksa sadece bir karalama mı, hiçbir zaman bilinmeyecek. yine de bir dehanın* “sıradan” bir ânına tanıklık etmek açısından paha biçilmez sayılabilir.”

    işte o meşhur alışveriş listesi*

    iki ekmek
    bir karaf şarap
    bir ringa balığı
    tortelli
    –––––––––––––
    bir salata
    dört ekmek
    bir karaf sağlam gövdeli şarap
    çeyrek karaf sek şarap
    bir tabak ıspanak
    dört hamsi
    tortelli
    –––––––––––––
    altı ekmek
    iki rezene çorbası
    bir ringa balığı
    bir karaf sağlam gövdeli şarap

    ayrıca (bkz: az çorba söyleyip ekmeğe abanmak)

    kaynak: shaun usher, lists of note.
  • sistine kilisesini boyamamak icin papa`yla taki$mi$, omzuna bir sopa yiyince ikna olmu$tur.
    genc ya$inda ba$ladigi heykeltra$ligi olene dek surdurmu$, ve hatta ya$liliginin dorugundayken bile onu izleyen bir tarihcinin agzindan ' oyle hizli cali$iyordu ki, 3 ki$inin bir ta$i i$leyecegi gibi heykel yapiyordu sanki' lafini almi$tir.
    her zaman resmi heykelden daha alt bir sanat olarak gormu$tur, gencecikken yaptigi me$hur pieta 'si ile me$hurlugu yakalami$tir. bu heykelini burada anlatmak yersiz, ama gene poz olarak meryemin kucaginda ki , carmih'dan indirilmi$ isa nin cesedi olarak anlatilabilir.
    sonraki buyuk ve unutulmaz projesi david heykeli olmu$tur. cok uzun zamandir ortalikta gezinen ve ba$ka bir heykeltra$a ait olan 7m 'den buyuk bir mermeri alip i$lemi$, ve heykel tarihine antik donemden beri belki de yapilmi$ en buyuk eseri kazandirmi$tir.
    bu heykelle ilgili bir de soylence vardir. michelangelo heykeli i$lerken, $ehir buyuklerinden biri gelir ve burnu biraz buyuk olmami$ mi hocam? der. o da caktirmadan platform da kalmi$ mermer tozundan biraz avucuna alir ve hicbir$ey yapmadan sanki burnu i$liyormu$ gibi yaparak avucundan onlari doker. nasil oldu hocam der sonra da bu ukala ki$iye, super super cevabini alir.
    david den sonraki en buyuk cali$masi freud'un da ustune inceleme yazacagi , ve yine insanligin gordugu en onemli heykellerden biri olan , papa'nin mezari icin yapilmi$ olan musa heykelidir. freud gibi oturup musanin pozu uzerine 40.000 yorum yapmak gereksiz, ama bu kadar yoruma acik bir hareket silsilesi ve yuz ifadesi icermektedir heykel.
    yarim biraktigi cali$malari olan ve yine papa`nin mezari icin yapildigi bilinen esirler serisi sanki michelangelo'nun heykel icin soylediklerini dogrular nitelikte yarim birakilmi$ ama mukemmeldir; ve o aynen $oyle demi$tir, ben heykeli yapmiyorum, sadece mermeri gereksiz taraflarindan ayiriyorum, ve icinden o heykel doguyor (boyleydi galiba).
    ressamlik ve heykeltra$liktan ba$ka en buyuk ozelligi ic mimarligi ve mimarligidir. floransa da yaptigi kubbe ile butun avrupaya esim kaynagi olmu$tur, ve bir cok papalik binasinin alinlik dizaynlarindan tutunda ic yapilarinin gorunu$une hatta merdivenlerine kadar kendisi cizmi$ ve uygulami$tir.
    hayati boyunca aynen leonardo gibi bir kadinla adam gibi bir ili$kisi olmadigi soylenmi$tir. freud ise klasik olarak 'bu adam ibne! ' ciki$ini yapmi$tir.
    michelangelo 'nun en sinir bozucu yani ciraklari ile birlikte pek cok projesini ve cizimlerini yok etmi$ olmasi , geriye eserlerin kendilerinden gayri cok az iz birakmi$ olmasidir. hayatinin sonunda yaninda kalan son ciragi ile bir carmih'tan indirili$ sahnesini yontarken hayata veda etmi$tir gec bir ya$inda.
    $iirleri, heykelleri, resimleri , binalari , en onemlisi de rafael gibi buyuk pek cok ressamin (ki kendisi $ahsen rafael'den uzun bir sure nefret etmi$, 'ben ogrettim o herife bildigi her$eyi resim hakkinda' demi$ ama rafael'in onu bir ogretmen olarak belledigini gorunce bu soyleminden caymi$tir) uzerinde biraktigi yuzyillar boyu surecek etkidir.
    kendisinin boyadigi mah$er freskosu yine sistine kilisesindedir, ve michelangelo kendisini burada bir azizin elinde tuttugu bir soyulmu$ insan derisi gibi resmetmi$tir. kendisinin acili ve anlamini bulamadigi hayatinin etkisi olarak yorumlanmi$tir bu caglar boyu.
    sistine kilisesi yine restorasyondan gectikten sonra ne kadar mukemmel ve canli renklere sahip oldugu meydana cikmi$, michelangelo'ya atfedilen "karanlik" lakabi ile alakasi olmadigi meydana cikmi$tir son yillarda ortaya cikan bomba bir geli$me olarak.
    ve yine kendisinin olumunden sonra kiyamet freskosu bir ba$ka ressam tarafindan papanin onayiyla boyanarak ciplak isa, yani pipisi falan meydanda olan dunyanin tek isa'si boyanmi$ ve boylece akillarinca dustura uydurulmu$tur.
    gelmi$ gecmi$ en buyuk ustalardan michelangelo'yu buradan selamlar, entry/2 deki gibi bir ninja tosbaga olarak anildigi icin ozur dilerim.
  • .."mermerin içinde hapsolmuş meleği gördüm ve o serbest kalana kadar mermeri yonttum"..
    cümlesiyle bu konuyu (bkz: heykeltraslik) özetlemiş dahi....
  • "ben heykel yaratmıyorum, heykeller o taşların içinde zaten var, ben sadece fazlalıkları alıyorum" şeklindeki vecizesinin temeli rivayete göre bir kız çocuğunun hayal dünyasının zenginliğine dayanır;

    michelangelo'nun evine hergün ev işlerini yapmak için gelen hizmetlinin bir de kız çocuğu vardır. çocuk bütün gün heykeltıraşın karşısına oturur ve ne yaptığını izler. uzunca bir süre bu böyle devam eder. birgün yine heykeltrasi izlemek icin yanina gelen çocuk birden heyecanlanir ve hayrelte sorar:

    "aha, o atın taşın içinde olduğunu nerden biliyordun?"

    işte çocukların dünyası biz kendini büyük zannedenlere böyle ibretlik anlar yaşatabilir.

    kaynak: (bkz: sunay akın'la hayat deyince)
  • "eger insanlar elde ettigim basari icin ne kadar cok calistigimi bilselerdi, elde ettigim basari hic de o kadar etkileyici gorunmezdi."

    michelangelo
  • henüz çocukken babasına büyüdüğünde sanat ile uğraşacağını söyleyince, onun bir işadamı (tüccar) olmasını isteyen babası "hiçbir buonarroti sadece ellerini kullanarak hayatını kazanmayacak" demiş ve michelangelo'yu dövmüştür. sonunda kendisi oğlunu bir stüdyoya çırak olarak göndermeyi kabul etse de yıllar sonra, baba korkusuyla, sanatını ellerini kullanmadan icra etmeyi öğrenmiştir michelangelo. bunun en güzel örneği şu enstantanededir: şehri ziyaret etmekte olan bir prens üstadın çalıştığı stüdyoya uğrar ve görür ki çevrede duyduğu dedikodular doğrudur: michelangelo yaklaşık 4 aydır her gün 18-foot yüksekliğinde (5-6 metre kadar) tek parça bir heykele saatlerce sadece bakmakta ve akşam evine akşam yemeğini yemeye gitmektedir. prens dayanamayıp sorar: ne yapıyorsun?, büyük üstad yavaşça dönerek fısıldar: "sto lavorando" (çalışıyorum)
    3 yıl sonra o düz, işlenmemiş mermer parçası muhteşem davud heykeline dönüşecektir.
  • bundan yaklaşık 500 sene önce, 4 yıl boyunca sistine şapeli'nde geceli gündüzlü ve hiç yardım almadan çalışarak dört duvar bir tavan sıradan bir kiliseyi şu hale getirmiş sanatçı.
  • "i saw the angel in the marble and carved until i set him free..."
    michelangelo
  • bir tur ninja kaplumbaga.
hesabın var mı? giriş yap