modern dünyanın bunalımı

• (bkz: birinci dunya ulkelerinde hayat)
• modernliktir. ^*
• hakkında bu kadar az entry girilmiş olması hiç de şaşırtıcı olmayan kitap. okuyup da anlayan fikirleri paylaşır ve okurken kendinden geçip mest olur, anlamayan okumaz.
  
  okuyun okutun diyeceğim, nafile.. rene guenon amcamız da bizzat herkesin anlayamayacağından bahsetmiştir.
  
  büyük bir hastalıktır bu, hasta olduğunu bile fark edemezsin, totalitarizmin en üst noktasında olan batı medeniyetini anlatır.
• rené guénon'nun sorgulayan beyinlere armağanı.
• aynı adlı kitaptan bir alıntı:
  
  "insan ne kadar çok paraya sahip olursa, o kadar çok eşya edinmek ister; çünkü durmadan kendine yeni ihtiyaçlar bulur. böylece bu ihtiras bütün hayatın biricik gayesi olur."
• bunalım takılabilenler, "bunalım" hakkında ahkam kesebilenler için "rahat batmasıdır" heral. aslı başka tabi,
  
  zannedersin modern olmayan dünya güllük gülistanlıktı. insanların kafa rahat, ne hastalık, ne savaş, ne derebeyinin hükmü, ne akrep sokması, ne kafa kopması...
  
  modern dünyanın bunalımı falan yok. insanın dünya gezegeni için aşırılaşmaya başlayan nüfusunun refahını sağlayan tüketimle çevrenin, dünyanın -sözcüğün gerçek anlamında- içerisine edilmesi var. tabi bu bakımdan bütün sorunların anası kapitalizm, olabildiğine tüketim ekonomisi. bunalmaya vesile aranıyorsa bunlara bunalınabilinir. bunalarak sorun çözüldüğü görülmemiş ama... tabi fazla nüfusun önemli bir kısmı üretildikleri halde üretmeden, yani işsiz yaşayabiliyor; bu durum böyleleri üzerinde bunaltıcıdır, kendilerini gereksiz hissedereler ve haliyle topluma, insanlara, dünyaya düşman olurlar. aşırı nüfusun önüne geçilmesi lazım. nüfusun istihdam için gerekli olandan fazlasının oluşumunu engelle, bunalım falan kalmaz. az tüketerek yaşa, çevreyi gözet, insanlık nüfusunu azaltacak politikalar geliştirebil, çiçek. tabi bunun yolu kendi kontrolünü kendi ellerine alabilmiş bir toplum kurulabilmesi. yoksa geçmiş olsun. yamyamlığa kadar gider bu.