moratoryum

• "allah tahsilatini affetsin" durumu.
• bir ulkenin ekonomik sikintilar yuzunden borclarini odemeyecegini ilan etmesi.
• osmanlı devleti'nin 1875'te ilan ettigi 'ödeyemiyorum ulaan canımı mı vereyim!' ilanı.
  (6 ekim 1875)
• çoğu kişi tarafından borcun reddiyle karıştırılır bu kavram.. borcun reddinde devlet üstün emretme gücüyle dağılın lan, yok para falan size der alacaklı kişilere.. moratoryum'daysa devlet ben borçları ödeyemeyecek duruma geldim canlarım, hadi gelin yeni bi ödeme planı yapalım, ona göre halledelim şu para işini demektedir..
• allah’ım ben ne günah işledim de bu kelimenin anlamını öğrenmek zorunda kaldım.
• rusya tarafından 1998'de ilan edilip cümlemizin belini kıran hadise.
• kreditörlerce tiksinilen bu yüzden de gerçekleştirildiği takdirde gerçekleştirenin kredi notunun taban yapmasına yol açan ve bunun da gelecekte ihtiyaç duyulabilecek muhtemel kredi anlaşmalarını olanaksızlaştırabilmesine sebep olabilecek eylem. tarihte ilk defa fransa cumhuriyeti, prusya ile 1871'de yapılan savaştan sonra moratoryuma gitmiştir. 1931'de büyük buhran arifesinde abd ve daha sonra günümüze kadar olan süreç içerisinde peru, brezilya, meksika, ekvador ve arjantin gibi ülkeler söz konusu yola başvurmuştur.
  
  (bkz: borcum borç ama nah alırsınız)
• üniversite adaylarının ve mezunlarının içine sıklıkla düştükleri durum. belli bir sorumluluk üstlenmesi ve karar alması gereken insanların bunu sürekli ertelemesi ve gereksiz işlerle uğraşması olarak özetlenebilir. çoğu tembellik ve boşvermişliğin altında yatan ana sebeptir. gelişim psikolojisi dahilinde kpss eğitim bilimleri sınavlarında karşılaşılan kavramlardandır.
• şubat 2001 krizinde, kemal dervişin türkiye'ye gönderilme sebebi olarak gösterilen durum. kemal derviş moratoryuma sıkça karşı çıkmış ve türkiye'de birçok kişinin "amerika onu bu yüzden türkiye'ye gönderdi" tribine girmesine neden olmuştur. bende bazen o triplere girmiyor değilim. zaten kemal derviş denen adam türk siyasetinin en büyük soru işaretlerinden biridir. bu durumda bu düşüncenin sabitleşmesine neden oluyor.
• ayrıca:
  '...bu işe gerekli dikkati veremeyecek kadar dalgındım, heyecanlıydım; birkaç gün üst üste, planıma uygun çalışmak için çabaladıktan sonra, sonunda bu proje üzerinde 'moratoryum' ilan ettim.'
  < yanılsamalar kitabi s:81, paul auster, çev:ilknur özdemir >
  şeklindeki cümle içersinde ilk olarak karşılaştığım, günlük hayatta da bu türlü kullanımı da^* mümkün olan kelime.