• mutevazi 200'luk nakedımla* yaklaşık 2000 km ile gerçekleştirdiğim müthiş olay.

    öncelikle yola çıkmadan servisinize gidin ve gerekli bakımları yaptırın.

    ilk kez uzun yol yapacağım için kulaklığımı yanıma almadım. halbuki almak lazımmış. belli bir km'den sonra insan sıkılmaya başlıyor. motorun sesinden ziyade kaskın içine giren ruzgarın sesi kulağımı zikti afedersiniz.

    şehir içinde motosiklete gosterilmeyen saygıyı gordum kamyon ve arabalar tarafından. tuhaf geldi. sol şeritten giderken, sağ şeritteki kamyonun arkasındaki araçlar, genelde, onume geçip sollama yapmadılar ben sollayana kadar. hatta bir çok kamyoncu, kamyon konvoyunda sollama yaparken sallamazlar arkasından gelenleri ama motorla pek karşılaşmadım. adamın onunde sekiz kamyon varsa ikisini solladı mesela sonra sağ şeride geçip yol verdi. arkama baktığımda sollamaya devam ettiklerini gordum çok kez, genelde böyle oldu. şaşırdım ve mutlu oldum.

    bira ve futbol hayatındaki en önemli şeyleri olan biri için müthiş bir deneyim de oldu. ne euro 2016 maçı izledim doğru dürüst, ne de kafayı bulacak kadar içebildim. ikisinin toplamından daha fazla haz vericiydi iki tekerde yol yapmak.

    ve virajlar. uzun yolun en güzel tarafının viraja girmek olduğunu öğrendim. "bu virajı alamıycam galiba, yaprağı yedik" dedim çok virajda. bir şekilde aldım.

    bir de şu mevsimde deli gibi yağmur ve ruzgara maruz kaldım yolda. 5 dakikalık yağmur sonrasında çorabımdan donuma kadar su içinde kaldım. aklıma da gelmemişti bu denli yağmurla karşılaşacağım ve yedek çorap, çamaşır da almamıştım yanıma. yerleşim yeri bulana kadar 1 saat boyunca ıslak surmek zorunda kaldım ve hala kırgınlık var vucudumda. uzun yolda benim yaptığım aptallığı yapmayın ve mutlaka yedek kıyafet alın yanınıza, hangi mevsim olursa olsun. hatta mutlaka yağmurluk olsun.

    gelecekte belki daha buyuk bi motorla yapabilirim bu tur bir yolculuk ama ilk uzun yolumda küçük bi makineyle maceramı kolay kolay unutamam sanırım.

    biraz paranız, zamanınız, özgüveniniz ve hevesiniz varsa hemen yapın, duşunmeyin.
  • intercom, bluetooth kulaklık vs. gibi ekipmanınız yokken çıkıyorsanız, kilometrelerce yol boyunca kendi kendinizden sıkılırsınız. kaskın içinde ne şarkılar, ne embesil şakalar..

    hele ki çabuk gideyim oyalanmayayım diye otobana girdiyseniz, dümdüz yolda bir süre sonra motorun üzerinde farklı oturma pozisyonları geliştirirsiniz. (en rahatı ve güzeli, artçı'nın olduğu yere bir sırt çantası sabitleyip, ayakları da koruma demirine dayayıp arkaya yaslanmak. ama acil durumlara tepki süreniz uzar, ona göre.)

    bolca maruz kalacağınız yan rüzgarların ve bu rüzgarları bozan otobüs ve kamyonların etkisi ile isyan etmenize ramak kalmışsa yorulmuşsunuzdur, yarım saat soluklanın.

    dikkatli gidin. öpüyorum.
  • uzun yolculuktan kasıt, baya bir uzun yolculuksa işlerin değiştiği durumdur.

    yurtdışı için iki seçenek oluyor. türkiye' den ya avrupa'ya ya da uzakdoğu yönüne seyahat ediliyor genelde. aftika nadir. ama onun kuralları da orta asya yönü ile aynıdır.

    avrupa'ya gidilecekse bmw, triumph veya ktm gibi lüks ve pahalı marka motorlarla gidilebilir. avrupa'nın çoğu yerinde bunların parça ve servisleri bulunabilir. ancak türkiye'den çıkıp iran'a, gürcistan'a girdiğiniz anda bu tip motorlar size risk oluşturur. hem zengin olduğunuz algısı -ki doğruluk payı vardır- hem de arıza veya kaza durumunda işin çözümünün imkansıza yakın olması. ülkenizde zengin ve güçlü olsanızda adamların çöplüğünde yalnızsınız ve açık hedefsiniz. motorlu veya motorsuz yol arkadaşınız olsa bile onun da size yardımları kısıtlıdır ve kötü niyetli kişiler bunu iyi bilirler. bir kaza durumunda veya arıza durumunda ise, motorunuzu servise götürmeniz bir dert, serviste parça bulmanız bir dert ve ustanın onu yapabilmesi başka bir dert.

    oysa karbüratörlü, hava soğutmalı ve elektronik yerine daha fazla mekanik aksama sahip bir motorunuz olsa, hadi siz tamir edemediniz, yoldan geçen birinden yardım da alabilirsiniz. kendi servisi olmasa da başka bir markanın servisinde tamir ettirirsiniz gibi pek çok avantajlı durumda olursunuz. yolda göreceğiniz yolda kalmış, çözüm bulamamış, sıkıntılı hatta seyahati bitirip geri dönenlerin çoğu bilindik lüks marka motorların sürücüleri olacaktır. hint malı motosikletle yol kenarında ağlaşan insanlar görme olasılığınız daha düşük olacaktır.

    motorunuzu iyi tanıyın, basit bakım ve arızaları kendiniz giderebilir durumda olun.

    şunu da belirteyim. sanıldığı kadar pahalı ve zor bir iş değil. doğuya doğru gidilen-geçilen ülkelerde türkiye ve türkler seviliyor. insanlar, bizim milletimiz kadar ahlaksız değil. yakıt ve konaklama ucuz. her tarafta yılanlar ve böcekler kol gezmiyor. trafik rezalet olabiliyor ama en fazla bizdeki kadar rezalet. izmit'de otoban ortasında yan duran janta takılı lastik de gördüm, sebze-meyve sandıkları da veya karşıya geçmeye çalışan 2 veya 4 ayaklı hayvan da. gidilecek yerlerde bundan beteri yok.

    iyi yolculuklar.
  • yola çıkmaya gerek yoktur. yan ve arka çantaları yüklemeye başladın mı heyecanı başlar. motorcuyu diri, canlı tutan, yaşam ateşini alevlendiren yegane şeydir uzun yol. öyle bir makinadır ki; gazı bir kere açıp yollara koyuldun mu gözün artık hep yolda olur.
    yıllar geçti hala plan yaparken bile aynı ilk gün heyecanı..
    rotalar değişir, motorlar değişir, ama heyecan hep canlı kalır..
    motorcu; uzun tatillerde ne yapacağım diye düşünmez kendini yollara vurur.
    gidilecek daha çok yol var.
  • kurban bayramında ankara dan nevşehir e gitmeyi planlıyorum önceki tecrübelerime dayanarak ilk kez yapacaklara bir kaç tavsiyem olacaktır çok bilmişlikten değil işinize yarayacak birkaç bilgi sadece.
    1-) üstte de bahsedildiği gibi öncelikle uyku çok önemli.bir kere uzun yol. bir süre sonra motorsiklette tünel görüşüne geçildiği için dikkat seviyesi en yüksek seviyede yorgunluk ise minumumda olmalı.
    2-) vücuttaki su ve şeker dengesi. bu olay çok çok önemli.
    3-) motorun bakımı balatalar hava filtresi vs. vs..
    4-) telefon için powerbank
    5-) iyi bir rüzgar engelleyici cam.bu cam olmazsa uzun yolculukta (min. 300km) rüzgar işkence olur özellikle yüksek hızlarda o yol bitmez.
    6-) kesici bir alet veya kendinizi savunabileceğiniz bir item. sonuçta realist olalım türkiye dediğimiz canımız memleketimiz hödük dolu.
    7-) motora uygun tornavida. anahtar takımı ve herhangi bir arza durumunda işinize yarayabilecek problemi çözebileceğiniz aletler.
    8-) ve en önemlisi insanın kendi sınırlarını bilmesi.motorun değil kendi sınılarımız çok önemli.belki altımızdaki motor herşeyi yapabilir ama kendimizi iyi tanıyıp neler yapabilip yapamayacağımızı bilmemiz.atıyorum belki motor 100 ile bir viraja girebilir ama sen yeteri kadar tecrübeli değilsen aklında küçücük bile bir tereddüt varsa acaba girebilir miyim diye bile olsa o viraja yavaşlayıp girmek en basit örneğinden.bu yüzden insan öncelikle kendi sınılarını çizmeli.
  • dünyanın en zevkli olayı. tek başına biraz monoton fakat 2 motorla daha da harika olur. son 1 haftada 500 km'lik etaplarla 2000 km yol yapmışım. şimdi de oğluşumla eskişehir yolcusuyuz. görsel

    eskilehir'deki touring kullanıcıları ile turlamak isterim. varsa yeşillendirebilirler.

    ilk defa yapacaklara birkaç tavsiyem olabilir.

    1- eğer yeni iseniz, yolculuğunuzu gündüz yapın.
    2- yanınızda 1 tüp lastik tamir spreyi olsun.
    3- sık sık durup dinlenin. 1,5 saatin üstünde devamlı sürmeyin.
    4- motor kullanırken cep telefonu ile video çekmeyin!
    5- sizi gaza getirecekler elbet çıkacaktır yolda. gaza gelmeyin.
    6- sürekli aynı hızda seyir yapmayın.
    7- eldivensiz sürmeyin.
    8- kaskın vizörünü ne kadar sıcak olursa olsun, özellikle gece, açık kullanmayın. gece ışığı gören tüm mahlukatlar motora yapışır. irice bir tanesi gözünüze gelebilir.
    9- kaskınızda kamera var diye ali kıran başkesen kesilmeyin her boka.

    aklıma gelenler bunlar. tekerinize taş değmesin hadi bakalım.
  • sabahın en erken saatlerinde yola düşüleceği varsayımıyla, kritik noktasının mesafe, süre, hava şartları falan değil, bir önceki gece çekilen uyku olduğunu düşünüyorum. benim gibi "oha, resmen sabah yola düşüyoruz" heyecanıyla başınıza yastığa koyup sabaha kadar debelenip uyuyamayan salaklardansanız işiniz biraz zorlaşır. motosikletle çıkılan uzun yolculuğun öncesindeki gece uyuyamadığınız her saat ertesi gün başınıza bela olacaktır. hele ki varmayı hedeflediğiniz nokta bulunduğunuz yerden 750-800 km, ve hatta daha uzun bir mesafedeyse son 100-200 km ciddi ciddi işkenceye dönüşebilir.

    tüm gün motosiklet sürüp hava karardığında hedefinize hala varamadıysanız belki de şansınızı daha fazla zorlamamalısınız. öte yandan mola sürelerini fazla uzatmayıp sürüş disiplininden kopmamakta fayda var.

    kimi zaman keyif, kimi zaman mücadele oluyor motosikletle uzun yolculuk tüm değişkenleriyle birlikte. her seferinde başka hikayelere, tecrübelere gebe.
  • 2018'de, motorsiklet ile çıktığım ilk uzun yol çanakkale'ydi. sabahın 6'sında otobana çıktığımdaki heyecanı unutamam.

    2019'da ayvalık, kaz dağları ve civarını gezdiğim 10 günlük bir tura çıkmıştım. dağların kimselerin olmadığı yerlerden geçmiştim. giderken nasıl geri döneceğim kim bilir diyeceğim rampalardan, yollardan çıkmıştım.

    2020 temmuz'da ege turu yaptım. yalova'dan kütahya'ya, oradan aydın üzerinden ege'ye çıkan 3bin km'lik bir rota yapmıştım. o yol boyunca 10'dan fazla antik kent ve müze gezdim. kuşadası hariç her akşam kimsenin olmadığı, dağ başı denebilecek yerlerde kaldım.

    2020 ekim'de de bir arkadaşımla güneydoğu anadolu turuna çıktım. ilk gün sabah 7'de kartal'da yolculuk başladı, akşam 8'de kapadokya'da bitti. o tur boyunca güneydoğu'nun 7-8 şehrinden geçtim. harika manzaralar gördüm. mükemmel dağlık yerlerden, geçitlerden geçtim. motorun beni götürebileceği bir sürü tepe, patika, taşlık yere girdim. toplamda 3.600 km sürdü.

    tüm bu yolculukların ortak yanı, ne kadar rota yapsanız da, km aşsanız da, gideceğiniz yerin sonu yok. her çıktığım rotaya bir kere daha çıkarım. eminim her seferinde ilkinde göremediğim yeni yerler göreceğim, kalmadığım yerlerde kalacağım. her birinde alacağım tat farklı olacak. yaşanmışlığı hiçbir zaman aynı olmayacak yani.

    şimdi sırada toroslar, güney ege, karadeniz, iç ve doğu anadolu var. ondan sonrası allah kerim. *

    not: 2018'deki yolu pulsar 200ns ile yaptım. sonraki bütün uzun yollarımı ise crf 250 rally ile yaptım. nasılını merak eden özelden danışabilir :)
  • 2019'da şırnak-kırklareli arasında tek başıma yaptığım 10 günlük yolculuktur benim için. hem de 150cc küçük bir motorla. yollarda dura dura, manzaranın ve rüzgarın keyfini çıkartarak yaptığım bu yolculuğu muhtemelen ölene kadar keyifle hatırlarım. imkanı olanların yapmasını tavsiye ettiğim oldukça keyifli bir yolda olma halidir motosiklet.
  • daha önce de yazmıştım şimdi tekrar yazıyorum. karabük-adana/adana-karabük arası gittim geldim. giderken hava çok güzeldi, manzaranın tadını çıkara çıkara gittim ama gelirken yağmurluydu. donuma kadar ıslandım. herkes aklını sikeyim dedi ama ben yaptım. 26 yaşındayım, hayatımı hiçbir zaman başkasına göre yaşamadım. içimden geldiği gibi yaşadım. planlarım arasında haziran sonu temmuz başı karabük-adana-muğla-karabük yolculuğu, ağustos başına da ver elini ata memleketi selanik. hayata bir kere geliyoruz ve takmaya gerek yok çoğu şeyi. bugüne kadar çok şeyi kafama taktım ama artık yaşama zamanı!

    haa unutmadan; #neşesiyeter
hesabın var mı? giriş yap