• temmuz 2015'te yapı kredi yayınları'ndan çıkan ömür iklim demir kitabı.
  • ilginç ya da tuhaf bilmiyorum nasıl tanımlanır. birden bire hikâye değişiveriyor. öyküler iç içe geçiyor. bir çırpıda okumalık.
  • ocak 2016 da 2. baskisi ile tekrar raflarda yerini alan ömür iklim demir kitabi..
  • icinde okudugum en guzel cumlelerden birini barindiran, yurek burkan hikayeler kitabi.

    --- spoiler ---

    o kadar guzel bir andi ki, hafizasinin kosesini kivirdi.
    --- spoiler ---
  • geçmiş günlerin kış mevsimini kucaklayan saatlerinin birinde, içimin sıkıntısını kitap sayfasına ortalayıp duvara gönderirken aramıştı arkadaşım. hayatın en afili evhamlarından biriyle başetmek için uğraş veriyordu, zamanında duble olsa da her yıl yeniden kazılıp üzeri yamanan o yolların birinden anlı şanlı geçtiğim için ısrarla okumasını istediğim bir kitap vardı. yolda düşmesini engellemeyecek lakin en azından düşmenin şiddetini azaltabilecekti. o akşam, yalnızlık ve tedirginlikle başedemeyince kitabı almaya gitmiş. beni aradı. “unutmak diye bir şey yok, biliyorsun değil mi?” diye sorunca yine hayatın kırılgan evhamlarından biriyle cevap vermişti: “kendimi hatırlarım belki.”

    evham dediğimiz o duyguların en çetrefillisi, sözlük anlamıyla temelsiz kaygılar, kuruntular, kuşkular gibi kısa üç kelimeyle tanımlanırken aslında arkadaşımın verdiği cevabın bütün anlam dünyasını kapsar. kendini hatırlar, kendini hatırlatır. insanın bir diğerine anlatırken çekindiği, bazen utandığı yoğunlukla da içten içe ruhuna yamadığı bir duygunun tasviri öyle üç kelimeyle olmaz elbet. ömür iklim demir ilk kitabında, bir eşya gibi yerini yadırgamayan duyguları, işte bu adına evham denen korkuların, yalnızlıkların, bekleyişlerin, geçmişin, özlemlerin, hayal kırıklıklarının, tesadüflerin, ölümlerin, çocukluğun, olduramadığımız büyümenin endişelerini, arayışlarını anlatmış. on öyküdeki her bir karakterin kırılganlığında, cümlesi az, anlamı çok duyguların ortasında, mağrur edasında kendi evhamlarınızı pencere önüne çıkarmak istiyorsunuz.
  • bu guzel yaz sabahinda bogazima bir hickirik, gozume birkac damla yas sabitlemek suretiyle bana huzunlu dakikalar yasatan kitaptir.

    kitap hakkinda bir sey bilmeden aldim kitabi. okudukca sevdim, bitince daha da bir sevdim. ciddi anlamda basarili buldum oykuleri. sasirtici, ilgi cekici, kendini okutan ve kelimelerin buyusunu tum ruha nufuz ettirecek kadar guzel oykuler barindiriyor kitap.

    ılk oykulerin kurgusu muthisti, "kartela" isimli oyku gayet farkli, son oyku ise suratinizin ortasina bir yumruk yemis hissi uyandirir nitelikteydi.
  • 2016 yili haldun taner oyku odulualdigi rivayet edilen oyku kitabi.

    haber linki

    sonra dan gelen edit :

    milliyet gazetesi sonunda resmi olarak odul toreni duzenleyip kitaba ve yazari omur iklim demir e 2016 yili haldun taner oylu odulunu teslim etmistir..

    haber linki

    2016 yilinda ankara universitesi oyku odulune de layik gorulen oyku kitabi..

    haber linki
  • içeriğinde toplam 10 öykü barındıran, şubat 2017'de 3. baskı ile yapı kredi yayınları'ndan çıkan, sıradanlıktan çok hayata dair ıskaladığımız gerçekçi detaylarla bezeli kısacık nefes alma durağı.

    eğer bana hediye edilmemiş olsaydı ne bu kitaptan ne de ömür iklim demir'in harikulade betimlemelerinden haberim olurdu. sonsuz rasim abi'ler diyarı gibi bir öyküde kaybolabilirsiniz, günlerce düşünebilirsiniz ve ironinin vücut buluşunu tekrar tekrar hissedebilirsiniz.
  • son zamanlarda okudugum en iyi turkce hikaye kitabi diyebilirim. metinler birbiri ardina ve zaman zaman icine, ustalikla islenmis. kelime secimleri, karakter analizleri, mekan anlatimlari muazzam. dili kullanimi muazzam.
    haldun taner oyku odulunu aldiktan sonra bu artik benim icin bir yuk demisti sayin demir, bence odul almasaydi da bu kitabi yazmis olmak onun icin bir yuktu. dilerim daha nice iyilerini yazar, biz de cagdaslarindan yana yakila kacisirken onun metinlerini agiz tadiyla okuruz.
  • 2015 yılında biraz öne çıkmış bir kitaptı muhtelif evhamlar kitabı. ömür iklim demir'in ilk kitabıymış. genel olarak beğenilmiş anladığım kadarıyla. bunu da pek anlayamadım ama kabul ettim.

    çevremden birkaç insanın da beğenilerini işittikten sonra kitabı alıp okudum. sanırım artık ülkemizde mahalle bitirimi ama kitap okuyor insanları fazlasıyla tutuluyor. ortada edebi pek bir şey göremedim.
hesabın var mı? giriş yap