• kalitatif araştırma şeklinde de adlandırılmaktadır. genel itibariyle nicel verilerden ve istatistiğin -benim ısrarla hazzedemediğim- nimetlerinden (mod, ortalama, standart sapma, korelasyon katsayısı...vb) faydalanma zahmetine girmeksizin de araştırma yapılabileceğinin kanıtı kaledir. kalenin surları; gözlem, görüşme... gibi tadından yenmez verilerden oluşur. insan davranışının rakamlara hapsedilemeyeceği gerçeğini şiar edinmiştir. elde edilen verilerin genellenebilirliği, güvenirliği gibi konularda istatistikseverler hala çırpınıp dursalar da unutulmamalıdır ki psikoloji, sosyoloji, felsefe gibi pozitif olmayan bilimlerde kuramlar bu tür verilerden yaratılmıştır.
  • ozellikle (bkz: chicago school) gelenegi tarafindan buyuk onem verilmis ve bu gelenegin temsilcileri tarafindan siklikla kullanilan bir arastirma yontemidir. amerika'da sosyoloji ve ozellikle de antropoloji bolumlerinden yaygin olan kullanilan bu yontemin ingilizce karsiligi qualitative research'tur.
  • sosyal bilimler alanında görev yapan akademisyenlerin mutlaka eğitimini alması gereken bir araştırma türü. zira bu tür amerika tabanlı olarak gün geçtikçe gelişmekte ve yaygınlaşmaktadır. ülkemizde de araştırmacıların yavaş yavaş farkına vardıkları, fakat doktora programlarında yeterli eğitim zemininin oluşmamasından mütevellit bir çok (sözümona) nitel araştırmanın çarpık çurpuk yapıldığı bir alandır. bu araştımanın düsturu, insan kavramının ve davranışların sayılarla ifade edilmesinin çok da mümkün olmadığıdır. çünkü değişkenler sabit bile olsa, psikolojinin ne halt edeceği belli olmaz.

    nicel araştırma sayısal fazlalık ve genelleme ile debelenedursun; nitelci, bir davranışın kitlelere genellemesinin mümkün olamayacağını, topluluklara genellenmesinin de belli şartlar altında olabileceğini öne sürmektedir. nicelciler sayılarla ilgilenirken, nitelcilerin işi derinlemesine bilgidir, nitel araştırmacı derinlemesine bilgi ve uzun süreli gözlem prensibi ile çoğunluğu anlmak yerine tek bir olguyu, bireyi ya da kavramı kendi şartları içinde derinlemesine anlamaya çaba sarfeder.

    nitel araştırmada konu tek bir birey bile olabilir.

    strauss&corbin, patton gibi isimler alanın reyislerindendir bana göre
  • nicel verilerle desteklendiğinde tadından yenmeyecek araştırma türü.
    çünkü nicel araştırma yani rakamlar, ortada sadece bir sorun olabileceğini imâ eder...
    sorunun yakıcılığını, acıtıcı halini anlamak içinse ona dokunmak * gerekir.
  • niçin? nasıl? ne şekilde? sorularına yanıt arar.
  • başlangıçta bir hipotez belirleyip onun üzerine çalışmak yerine, hipotezini çalışmanın gelişmesiyle oluşturur.
    yine tanımlar çalışma sürecinde ortaya çıkar. çalışma soruları değişkendir.
    uzun zaman alan araştırma türüdür.
  • söylenenin aksine hipotezlerle işi olmayan araştırma türüdür, aslında. aslında diyorum çünkü nitel araştırma sadece bir yöntem değil bilimsel bir bakış açısıdır ve özünde pozitivizm karşısında konumlandığından bu yöntemi pozitivist bilim anlayışının terimleriyle anlamaya çalışmak saçmadır.
  • araştırmacının nesnelliği konusunda kaçınılmaz olarak şüphe uyandıran, bu nedenle raporlarda, varılan sonuçlar kadar o sonuca varma nedenlerinin, yollarının ayrıntılı olarak anlatılması, ikna edici olması gereken, ama araştırmacı nesnel olmaya odaklandığında da sağlığı bozulan araştırma türü.
  • sosyal bilimleri kapsaminda egitim bilimlerinde kullanilmasi gereken arastirma yontemidir. zira insanlarin davralarini inceler ve siz insan davranislarini rakamlara, formatlara, laboratuarlara sigdiramazsiniz, kisitlayamazsiniz. ayrica nitel arastirma yontemi nitel bilgi saglar. peki nitel bilgi nedir? veri toplama sonunda elde edilen bilginin nitelendirilmesidir, yorumlanmasidir, belli argumanlara gore degerlendirilmesidir. bilim bu sekilde gelisir. nitel arastirma yontemleri de ulkemizde kullanilmadigi icin, gelisememektedir. iste turkiye'de bilim neden gelismiyor diyenlere cevabimdir.
  • her bakımdan nicel araştırmadan daha zordur. hele veri analizi aşamasında, mesela 400 küsur sayfalık mülakat dökümünü gerekli her olası tema boyutu için yeniden, yeniden, yeniden, yeniden okumanız gerekir, çünkü nicel mantıktaki gibi soru cevap sıralaması yoktur, cevaplar metnin değişik yerlerinde gizlidir, bulup çıkarmak sizin işinizdir. işaretler, sınıflandırıp tematik olarak sıralarsınız, sonra bu temayı ya da tema boyutunu beğenmez, başka bir boyut düşünürsünüz ve birinci sayfaya geri dönersiniz. üstelik her bir alıntıyı tek temayla ilişkilendirmeniz gerekir, içinde hem şiddet hem cinsiyetçilik geçen bir cümleyi nerede kullanacağınıza iyi karar vermeniz gerekir.

    kaldı ki şu hipotezden bağımsızlık meselesini kolaylaştırıcı gibi görmemek gerek, az çok her nitel araştırma, amacı bu olmasa dahi, bir çeşit hipotezle sonlanır çünkü genellenebilir bir örneklemde sınanabilecek önermelerle biter. ama iyi bir nitel araştırma sonda ileri sürdüğü önermeyi destekleyecek verileri sunmalıdır, fakat bunu yaparken okuyucuya cımbızla bazı bilgileri vermiş de gerisini kaale almamış olmadığına dair güvence de vermelidir.

    bir yandan çok zevkli evet, çünkü görünenin ardında yatanı bulma konusunda sizin becerinize bağlı olarak çok güçlü bir araç olabiliyor, ama spss'i üreteni alnından öpmek istemiyor da değilim.
hesabın var mı? giriş yap