• doğru şeye odaklanmanın mükemmel bir örneği: ıı. dünya savaşı sırasında müttefikler, naziler tarafından vurulan uçaklardaki kurşun deliklerini haritaladılar ve düşman topçularının ağır hasar verdiği alanları güçlendirmeye çalıştılar. hedefleri daha fazla kırmızı noktalı (veya daha fazla merminin isabet ettiği) görsel
    alanları yeniden inşa etmek ve güçlendirmekti. teorik olarak, bu mantıklı bir çıkarımdı. sonuçta, bunlar en çok etkilenen bölgelerdi. ama bir matematikçi olan abraham wald farklı bir sonuca vardı: kırmızı noktalar sadece eve dönebilen uçaklara verilen hasarı temsil ediyordu. gerçekten güçlendirilmesi gereken alanlar, mermilerin isabet etmediği yerlerdi. çünkü bunlar, uçak vurulduğunda hayatta kalamayacağı yerlerdi. bu fenomene “hayatta kalma sapması” denir. yalnızca hayatta kalan örneklere odaklanmanızdan kaynaklı bir hatadır. kim bilir hayatımızda yaşadığımız çoğu sorunda belki de farkında olmadan yanlış şeylere odaklanıyoruz.
  • ünlü zildijan şirketinin kurucusu ermeni asıllı avedis zildijan(zilciyan)dır.soyadını 3.osman'dan almış ve açılımındaki ''zilci'' bildiğin zil yapan demekken ''yan'' ermenicede ''oğlu''anlamına geliyormuş.

    eskiden mehter takımında bu ziller kullanılırmış.daha sonra avrupa orkestraları keşfetmiş bu zilleri.o zamandan geliyor ünü ve hala çok rağbet gören bir kuruluş zildijan.sadece ülkemizde üretildiği dönemde "made in turkey-ıstanbul" damgası basılırmış ve o zamanki kullanıcıları arasında the beatles, pink floyd, deep purple, cream, rolling stones,guns n' roses gibi gruplar varmış.

    baterilerin vazgeçilmez zillerinin(cymbals)en iyisinin bizden çıkması...insan hayret ediyor.
  • sol invictus…

    görsel

    köklerini antik mısır’dan, aydınlığın tanrısı “horus” ve karanlığın tanrısı “set” arasındaki kavgadan alan hristiyanlık öncesi roma inanışıdır (merak eden ve hala izlemeyen varsa zeitgeist isimli belgeseli izlemelerini öneririm). sol invictus resimlerde de görebileceğiniz üzere başında parıldayan güneş haresi ile simgelenir. roma imparatorluğu hristiyanlığa geçmeden önce romalılar arasında çok fazla taraftarı olan bir inanıştır.

    roma imparatoru (bkz: constantinus) (aynı zamanda bir imparatorluk başkenti olan istanbul'un kurucusudur) o yıllarda(300'lerin başı) henüz doğu ve batı roma'yı birleştirememiş ve bir fetret devrindeki imparatorlukta imparatorluğun diğer varisleri arasında büyük bir çekişme ve savaş içerisindeydi. bu rakiplerinin en önemlisi maxentius'u (bkz: milvia köprüsü)nde 312 yılında ağır biçimde mağlup etti. bu sürece giden yolda kendisine isevilerin tanrısı'nın işaret gönderdiğini, gökte bir haç gördüğünü söyleyerek ordusundaki dağılan motivasyonunu toparladı. esasında bu güven yetersiz gelebilirdi ancak maxentius'un ordusu inanılmaz beceriksiz işlere imza attı ve mağlup oldu. neyse konu bu değil;

    görsel

    şimdi ister bu olaya ilahi bir işaret diyelim ister de roma toplumunda iseviliğin güçlendiğini farkeden zeki constantinus'un siyasi bir hamlesi, kazandığı bu zafer ona roma'yı yeniden birleştirmenin ve tarihte eşine ender görülebilecek bir güce erişmenin kapılarını ardına kadar açmıştı. söz konusu gücünü toparladıktan sonra hristiyanlığı roma'nın resmi dini ilan etmiş hatta (bkz: ariusçuluk) gibi teslisi reddeden hristiyanlık yaklaşımlarını da yasaklamıştır (meşhur (bkz: iznik konsili)).

    bu olaydan sonra roma'da hristiyanlık inanılmaz bir hızla güçlenmiş, büyük ve kitleler halinde destek bulmuştur. bazı isa öncesi inançlara ait figürler (poseidon, pan vb.)şeytani ilan edilmiştir.

    görsel

    görsel

    bununla birlikte tıpkı kendinden önceki hac geleneğini ticari gerekçelerle reddedip rafa kaldıramayan muhammed gibi, constantinus da tam olarak anladığımız anlamda hristiyanlığa inanmış olmayacak ki imparatorluğun o yıllarda karmaşık dini yapılarından biri olan öğelerden bazılarını da rafa kaldıramamıştır.

    antik roma'da apollon'a tapınmanın yerini almış olan ve 275 yılından itibaren kutlanmaya başlanan güneş tanrısının yenilmezliği (bkz: sol invictus) bayramı aralık ayının 25'inde kutlanmaktaydı. bu dini inanış o kadar güçlüydü ki bir çırpıda kaldırılıp atılamadı, sol invictus oldu size st.nicolas, güneşin yeniden güç kazanması ve gün dönümünü müjdeleyen 25 aralık da oldu size isa'nın doğumu. başka bir deyişle şu meşhur noel bayramı aslında gün dönümü ve aydınlığın karanlığa galip gelmesinin binlerce yıllık geleneksel kutlamasından başka bir şey değildir. sol invictus ise hristiyanlığın benimsenmesinden sonra bile hafızalarda isa'nın rakibi olarak kaldı.

    iznik konsili’nden sonra teslis inancı ile tanrısallaşan isa’ya toplumun daha çabuk adapte olmasını sağlamak amacı ile isa’ya da sol invictus’u çağrıştıran motifler adapte edildi… kiliselerde gördüğünüz isa’nın başındaki hareler, veya çarmıha gerilme öncesinde başına takılan meşhur dikenli tel isa’nın sol invictus’u çağrıştırması için oluşturulan imajına dair metaforlardır (bu arada isa’nın esasında yaşadıysa bile resmedilen görüntüden oldukça uzak kara kuru biri olma ihtimalinin ne kadar güçlü olduğunu da unutmayalım).

    görsel

    görsel

    gördüğünüz üzere ne gadan da sol invictus bir erkek…

    neyse efenim roma hristiyanlığının erken örneklerinden biri olan ayasofya jüstinyen’in kubbesi altında “yendim seni süleyman!” narası ile hatırlanması kadar; sol invictus’un isa’ya dönüştüğü ilk örneklerden birisi olması itibarı ile de bu anlamda önem arz eder. ahanda size meşhur mozaikler; (teşekkürler, btzantium)

    görsel

    tabi terazinin bir kefesinde işler böyle devam ederken diğer kefesindeki materyalist insanlar, bilimadamları, sanatçılar kökenlerini doğmalardan almayan bilimsel gerçeklerden alan (gün dönümü, nil deltasının sulanması vs.) sol invictus’tan vazgeçmemiş, simgesel olarak bağlanmışlardır. zaman içinde özgür düşüncenin, aydınlanmanın ve bilime inancın simgesi haline gelmiştir sol invictus.

    gel gelelim yıllaaar yıllaar, hatta yüzyıllar sonra sol invictus osmanlı topraklarında yine, yeniden hayat bulmuştur. meşhur (bkz: özgürlük anıtı), mısır valisi said paşa’nın siparişi ile alman asıllı bir protestan olan frédéric auguste bartholdi tarafından süveyş kanalı/mısır’a konulmak amacı ile inşa edilmiştir. yukarıda bahsettiğim hikayeden haberdar olan heykeltraş tıpkı kilise’nin kalbine mikelanjın efsanevi freski adem’in yaratılışı’nı çakması gibi, tek tanrılı inancın kalbine sol invictus’u saplamak istemiştir, ancak halkta böyle bir mesajın infial yaratabileceği gerekçesi ile asla tasarlanan yere dikilmemiştir.

    elinde karanlığa karşı aydınlanmayı simgeleyen meşalesi ile, diğer elinde bilgiyi temsil eden kitabı ile ve gafasındaki güneş tacı ile hatta hatta taçtan çıkan ve süleyman tapınağının 7 kulesini simgeleyen 7 adet hare ile ahanda ne gadan da sol invictus bir özgürlük anıtı;

    görsel

    sonraları yeni amerikan iç savaşı sonrası savaşı kesin bir zaferle kazanan anglosakson libertanlar yeni dünya düzenini ve ülkelerinin özgürlükler ülkesi olacağını tescillemek istemiş olacaklar ki fransızlardan bu heykeli satın almışlardır. ancak constantin’in süleymanı yenmesinin aksine heykeltraş constantin’i yenememiş olacak ki sadece heykel ayasofya kubbesinin içine sığabilecek büyüklüktedir. ahanda burada;

    görsel

    bu handikapı ise amarigalılar heykeli heykelden büyük bir kaide üzerine oturtarak çözmüşlerdir. ayasofya’nın 55 metrelik kubbe yüksekliğine karşın heykel 46 metre kaide ile ise 93 metre yüksekliktedir. uzun yıllardır da özgürlüğün, aydınlanmanın, bilimin simgesi olarak bünyesinde bulunduğu ülkenin sembolü konumunda;

    öte yanda ise ayasofya yeniden açıldı… horus ve set’in savaşı… on binlerce yıllık ay tanrısı ve güneş tanrısı’nın savaşında belki de yeni bir sayfa açıldı… son bir yıldızlı not; ay tanrısı’nı kimin sahiplendiğine, sol invictus’u kimin sahiplendiğine de bir kulak kabartın;

    görsel
  • 1428 yıl boyunca kesintisiz şekilde varlığını devam ettiren dünyanın en eski şirketi kongo gumi hakkında;

    kongo gumi adlı şirket, roma imparatorluğu'nun dağılmasından 102 yıl sonra yani milattan sonra 578 senesinde japonya'nın osaka kentinde kurulmuş bir inşaat şirketidir. tarihte ilk defa özel girişimle kurulmuş bir şirkettir aynı zamanda.

    kore'den japonya'ya göç etmiş bir aile olan kongo ailesi tarafından kurulan şirket, ilk olarak zarar gören budist tapınaklarını onarmakla başlamıştır işe.
    daha sonra yeni tapınaklar inşâ etmeye başlayan şirket, inşâ ettikleri her tapınağın ziyaretçi akınına uğradığını fark edince japonya'nın hemen hemen her bölgesinde inşaat sektörünün tekeli olmuştur.
    16. yüzyılda yapılan tarihî osaka kalesi'ni inşâ eden şirkettir aynı zamanda.
    japon hükümdârların devlet eliyle değil de bu şirket aracılığıyla yapılar inşâ ettirmesi ise ailenin zenginleştikçe japon sarayı ile ilişkilerini geliştirmesiyle de açıklanabilir. aileye giren herkes erkek kadın fark etmeksizin kongo soyadını almayı kabul etmiş demektir.

    17. yüzyıldan kalma ve üç buçuk metre uzunluğa sahip parşömende şirketi kurulduğu günden beri yöneten 40 nesil aile bireylerinin bilgileri bulunmaktadır.

    2006 senesine geldiğimizde şirket iflas etmiş ve takamatsu inşaat grubu tarafından satın alınmıştır. böylece, hala varlığını devam ettiren en uzun ömürlü şirket ünvanını stora enso adlı şirkete kaptırmıştır. bu şirket finlandiya'da 1288 yılında kurulmuş bir kağıt üretim şirketidir ve günümüzde de varlığını sürdürmektedir.
  • 1963’te henüz 28 yaşındayken italyan büyükelçisinin tavsiyesi üzerine ankara devlet operasında kadroya alınan genç müzisyen luciano pavarotti’nin, sahnedeki beceriksizliği ve kötü sesi bahane gösterilerek üç gösteri sonra italya’ya geri gönderilmiş.
  • anadalu selçuklu devleti zamanında yaptırılan "gevher nesibe darüşşifası"nın yapılış hikayesinin dramatik bir yönü var.

    gevher nesibe, dönemin hükümdarı gıyaseddin keyhüsrev'in kardeşidir ve ordudaki komutanlardan birine aşık olur. ancak ağabeyi bu evliliği onaylamaz. ancak nesibe de aşkından vazgeçmemektedir.

    hükümdar çareyi, komutanı savaştan savaşa, görevden göreve göndermekte bulur. nitekim sonunda beklenen olur ve komutan şehit düşer.

    bu haberi alan nesibe çok üzülür haliyle. bir de abisinin sırf adamı uzak tutmak için bu işlere giriştiğini öğrendiğinide kahrolur ve hastalanır.

    doktorlar çare bulamaz hastalığına ve hükümdar kardeşini ölüm döşeğinde ziyaret eder. pişmanlığını dile getirir, af diler. bir dileği olup olmadığını sorar. nesibe de, ben şifa bulamadım, benim adıma bir hastane yaptır da garibanlar şifa bulsun der. hastane 2 yılda yapılır ve 1800lü yılların sonuna kadar kullanılır.
  • doğada erkekler fiziksel süs geliştirirken insanlar ne geliştirdi?
    (bkz: doğada erkeklerin dişilerden çok daha güzel olması/@karanlikruya)

    yara izleri neden seksi bulunur? evrimsel açıdan açıkladık:
    (bkz: yara izlerini seksi bulmak/@karanlikruya)
  • mutlak getirili fonların mevduat faizinden daha çok getiri sağlayabilmesini fark ettiğim andır
  • ufkunuzu etkiler mi bilemem, gündemden bunalanlar için eskileri ekleyelim. aşağıda eski/yeni istanbul görüntülerini, istanbul’un tarihî su sistemlerine (su kemerleri, havuz ve sarnıçlar, bentler, maksemler, kubbeler, su terazileri, çeşme ve sebiller) dair bazı derlemeleri ve haritaları bulabilirsiniz.

    - istanbul'un eski/yeni panoramik fotoğrafları
    - eski istanbul fotoğrafları/sifonofor

    * eski istanbul fotoğrafları arşivi
    * eski türkiye fotoğrafları arşivi

    * guillaume berggren'in 1880 yıllarında galata kulesi'nden çektiği 10 parçalı panorama
    * germain-ferdinand sengès'in 1878 yılında beyazıt kulesi'nden çektiği, 10 parçalı panorama.
    * 1865 tarihli, 6 parçadan oluşan bu panorama da yine galata kulesi'nden çekilmiş.

    istanbul videoları:
    1923
    1958
    1961
    1964
    1967
    1975 *
    tenten istanbul'da/1960
    fotoğraflarla 1920-1930’lu yıllar
    fotoğraflarla 1965
    ***
    - avusturya film arşivi / 1920
    - balkan savaşları ve istanbul / 1912
    - istanbul sokakları / 1915/1 / 2
    - istanbul’da bir gezinti / 1914 / 1917
    - işgal yılları... / 1922
    - savaş ilanı ve beyazıt meydanı / 1914
    - istanbul’da çocuklar... / 1920
    - balkan savaşlarında istanbul ve çatalca’ya sevk edilen redif taburları / 1913
    - 2. abdülhamid dönemi istanbul / 1896
    - istanbul çırçır yangını / 1908
    - ziya gökalp’in cenazesi / 1924
    - istanbul, ortaköy ve anadolu kavağı arası / 1912
    - istanbul’dan çeşmeler... / 1920
    - 2. abdülhamid cuma selamlığı / 1908

    ***
    istanbul'un tarihi su sistemleri'nin parçaları olan su kemerleri, havuz ve sarnıçlar, bentler, maksemler, kubbeler, su terazileri, çeşme ve sebillerine dair konunun ustalarından yazılı ve görsel kaynaklar...

    - istanbul’un tarihi çeşme ve sebilleri/sifonofor
    - 2007-2009 tarihleri arasında fotoğrafları çekilmiş 400’ün üzerinde çeşme ve sebil
    - istanbul’un tarihi su sistemi

    “ben ne depremler gördüm de yıkılmadım, siz de gidenlerden olacaksınız. ben ise burada bu kadim şehri beklemeye devam edeceğim. şehrin emaneti bende... keşke kıymetimi bilseydiniz!
hesabın var mı? giriş yap