• ağaçların kökleri birbirine değmeden büyürmüş ayrıca vitamin ihtiyacı olunca birbirlerine kökler yoluyla yardım ederlermiş. bunları duyunca insanlıktan utandım. sizde bilin belki bir işe yarar
  • çitalar kükreyemez sadece miyavlar.
  • pvc pencerelerde yaz ve kış ayarı olduğunu, doğru ayarı yapınca dışarıdan gelen hava akışını tamamen kesebileceğinizi biliyor muydunuz? ben de daha biraz önce öğrendim ve paylaşmak istedim.

    ilgili video

    soğuk günler kapıdayken hazır bir el atmak isteyebilirsiniz belki, çok basit bir işlem.
  • (bkz: nuri killigil)
  • türkiyeden bir bok olmayacağını anlamak .
  • bimin açılımının birleşik islam marketleri olması.
  • kız kulesi , boğaz hattı gibi sahil diplerine zıpkınla dalan , sıkılmadan izlenebilecek enteresan içerikli video kanalı. türkiye'den böyle guzel içeriğe sahip işlerin çıkması sevindirici.
  • (bkz: #96252673)
    (bkz: #97376538)
    (bkz: #97930080)
    (bkz: #98070265)
    (bkz: #98590453)

    son iki ayda girilen baston entryleri. anladik amk. yeter ya.
  • “yeni insan” (den nya människan) filmine konu olan olay...

    1934 yılında isveç parlamentosu’nda alınan bir kararla kalıtımsal hastalığı olan, psikolojik, psikiyatrik rahatsızlığı olanlar, alkolikler ve herhangi bir şekilde sosyal yaşama uyum sağlayamayacağı düşünülen kişiler, laponlar çingeneler ve tatarlar kimi zaman zorla, kimi zaman ikna yöntemiyle bazı durumlarda ise aldatılarak kısırlaştırıldılar.

    isveç parlamentosunda kısırlaştırma için çıkarılan yasa öjenik, sosyal, ve tıbbi olmak üzere üç ayağa dayanıyor.

    1934 yılında çıkarılan yasa ile 1976 yılına kadar 63.000 kadını izin almadan kısırlaştırdılar alkolik ve ruhsal rahatsızlıkları olanlar ve etnik grupları da içine alan. yasa kapsamında kuzey avrupa’da göçebe yaşam süren çingeneler ve tatarlar ile isveç, norveç ve finlandiya’nın kuzeyinde yine göçebe yaşam süren laponlar da nasibini almış.

    kısırlaştırmaların herhangi bir sağlık şikayeti nedeniyle hastanelere başvuran kadınlar üzerinde uygulandığı ve bir çok kadının kısırlaştırmadan haberdar olmadıkları biliniyor. birçok kadının apandisit ameliyatı yapacağız diyerek kısırlaştırıldığı belirtilirken, kısırlaştırılması teklif edilen kadınların bilgisizlik nedeniyle nasıl bir korkunç planın bir parçası haline getirildiklerini bilmedikleri belirtiliyor.

    2007 yılında kısırlaştırmalar konu alan “yeni insan” (den nya människan) adında bır film de yapıldı. ayrıca 2008 yılında yine aynı konuyu ele alan walborgs ungar adında bir belgesel film daha yapıldı.

    öjenik hareket nedir:
    20. yüzyılın ilk yarısında çok sayıda taraftar toplayan öjeni teorisi, sakat ve hasta insanların ayıklanması ve sağlıklı bireylerin çoğaltılması yoluyla bir insan ırkının "ıslah edilmesi" anlamına geliyor...
  • her zaman talebi çok fazla olan, kahve mi çay mı vs.nda başı çeken ikiliden çayın; poşet çay olarak hayatımıza nasıl girdiğinden bahsedelim.
    kullanım ve ulaşılabilir kolaylığı fazla olması nedeniyle insanlar açısından tercih edilen, ki bence güzel değil, poşet çayın ortaya çıkışı ve tutması, biraz üreticinin maliyeti düşürme isteği ile olmuştur.

    thomas sullivan adlı amerikalı kahve tüccarı, çay ticareti işine girmiş. bunu da insanlara ulaştırmak için maliyetten kısmak amaçlı bez torbalara koyup numune olarak yollamış. bunu yollarken amacı insanların poşeti kesip içindeki çayı demlemesiydi. gönderilern numuneler küçük ebatta olduğu için insanlar bunu kesip, demliğe dökmek yerine olduğu gibi poşet halinde demliğe atar olmuş. zamanla bu durum çay severler arasında iyice yer bulmuş. asıl buna şeklini verense hepimizin tanıdığı, sri-lanka yani seylan çayı diye bildiğimiz, ünlü marka lipton olmuştur.

    ipek bezle başlayan poşet çay dönemi, yerini kağıda bırakmıştır.

    bana sorarsanız en güzeli çaykur'un organik hemşin çayı ve demlikte olan*.
hesabın var mı? giriş yap