• ya öldükten sonra koca bir hiçlik bekliyorsa bizi? milyonlarca yıl hiçliğin uykusundan uyanmayı bekleyip 100 yıl bile yaşayamadan yitip giden bir rüya mı yoksa hayat... sonu hiç gelmeyecek bir karanlığa mı hapsolacağım? ismim, soyismim, yaşadığım ülke, konuştuğum dil, hayallerim, hüzünlerim, ailem... hepsi koca bir körlük mü artık? annem duymayacak mi sesimi? babam tutmayacak mı elimi? kardeşlerimle taşımayacak mıyız aynı kanı? sonsuza kadar uyandıran olmayacak mı beni? hiçlikte olduğumu anlayacak bir ruhum bile mi olmayacak? o zaman ruhumun ne anlamı kalır ki? doğana kadar beklediğim, milyonlarca sessiz ölü yıllarda tanımıyordum kendimi. şimdi yaşamı yaşadıktan sonra yine aynı körlüğe gitmek korkutuyor beni. korktuğumu hissedemeyecek olmak bile korkutuyor cesedimi.
  • hiç var olmamış gibi sonsuza kadar uyuyacaksın. bence gayet makul bir ihtimal.
  • (bkz: hiçlik)
    (bkz: olmak)
    hiçliğin olması.
  • hem hiç hem var . bir şey ama yok . yok ama ihtimali var.......
    birader sen çok geriden geliyorsun . orta son sınıfta sofi'nin dünyası, kitabını okuyup bu meseleleri halletmiştim ben. hiçbir zaman geç değil . " ikra " ))))
  • bu ihtimal beni mutlu ediyor. hiç gelmemiş gibi yok olmayı isterdim.
  • bir kez var olan herhangi bir şey için artık "hiçlik" diye bir şey olmadığından, olmayan ihtimaldir.. kendinizi sonsuz var oluşa göre hazırlarsanız, kişilik gelişiminizi buna göre kontrol eder ve yönlendirirseniz kendinize en büyük iyiliği yapmış olursunuz...
  • bilinçli hiçlik ancak bir ceza varsa mümkündür. öyle netflix olaydı bari diyeceğiniz bir hiçlikten bahsetmek mümkün değildir.

    olay şu, buhardınız belirli miktar bir araya gelerek ruhunuz oluştu yağmur oldunuz ve yere düşmeye başladınız yoldaki buhar taneleriyle giderek büyüdünüz sonra denize karıştınız ve döngü yeniden başladı. zerre, damla ve deniz. denizde bir daha buhar olup yükselmeyi bekleyeceksiniz.

    böyle minik hikayeler yazarsanız kafayı yemeden yaşarsınız. yoksa kafayı bunlarla bozarsanız yaşamınız anlamsızlaşır.
  • bu konuları en geç ortaokul, lise yaşlarında düşünüp bitirmiş olmalıydın.

    şimdi beynini başka şeylerle oyalayacaksın, bunları artık aklına getirmeyeceksin.

    zaten işin aslı hiçlik olduğunu düşünüyoruz ama bu fikri sevmediğimiz için, din dediğimiz masallar uyduruyoruz kendimizi bildiğimizden beri insanlık olarak. bizi rahatlatıyor yaşamdan sonrasında da, kaybettiğimiz sevdiklerimizle yeniden kavuşacağımız, bizi bekleyen bir yer olduğu düşüncesi.

    "hayat anlamsızdır, ancak yaşamaya değerdir."- albert camus
    __________
    "life is meaningless, but worth living." - albert camus

    tamam başlığı açıp derdini paylaşan arkadaş gençmiş zaten, ama 24 üniversite sonrası bir yaş. yine de geç bu konuları düşünmek için.

    alt alta iki entry girmişti başlığı açan arkadaş (birini silmiş sonradan), ve bu fikrin kendisini rahatsız, huzursuz ettiğini söylüyordu. geç bir saatte bu düşüncelere dalmıştı belli ki. ben de o nedenle "bunları düşünmeyi bırakmalısın" dedim, rahat uykuya dalabilsin diye. sahiden de geç saatlerde hayatın anlamını sorgulamayın, neşeli konulara, hatta normalde banal bulacağımız sıradan konulara kafa yorun, daha rahat uyursunuz.
  • hem delirtir hem rahatlatır.
hesabın var mı? giriş yap