• rita hayworth'un ikinci kocasıdır. welles, arkadaşlarıyla hayworth'u tavlayacağına dair 2000 dolarlık bir iddiaya girmiş ve pek tabii ki kazanmıştır. ancak 5 yıl süren evlilikleri boyunca pek mutlu olamamışlardır. boş yere dememişler kumarda kazanan aşkta kaybeder diye..
  • yaptigi bir radyo programiyla bircok insani panik icinde sokaga doken adam.. soz konusu programin icerigi de war of the worlds'in bir uyarlamasi.. insanlar uzaylilarin gercekten dunyayi isgal ettiklerini sanarak dort bir yana kacismislardir.. sonuclari, simdi komik gelse ve yanagimizda bir tebessume yol acsa da, cok vahim olmustur.. ornek vermek gerekirse otoyollar arabalarca kilitlenmis, rahipler gunah cikartmak icin gorev basina cagrilmis, dusukler, itis kakis sirasinda kirilan kollar bacaklar, kalp krizleri meydana gelmistir.. bir kadin marslilarin tecavuzune ugramaktansa intihar etmeyi yeglemistir.. yer yer capulculuk bas gostermistir.. programin yayin tarihi 1938'dir ve ikinci dunya savasi'na gidilen surecte insanlarda bir paranoya vardir, ve programin bu kadar etkili olmasinda bu paranoyanin etkisi oldugu hesaba katilabilir.. bu zararlardan dolayi welles sorumlu tutulmamistir cunku welles radyo kanali ile yaptigi anlasmada yayinlarinin sonuclarindan muaf tutulacagi yazilmaktadir..
  • dahi yonetmendir, ve hatta sinema okuyan genclerin kabusudur. welles 25 yasinda bu filmi cekmis siz ne yapiyosunuz sorusu film okuyanlari geceleri uykularindan uyandirir. kendisine sapkamizi citizen kane i izlememize mutakip cikarmistik, ve fakat su lafi da etmis ki ne cikarsak bilemedik ailecek: the enemy of art is the absence of limitations*. bunu da 25 yasinda soylediysen cus demek istiyorum sana lan orson.
    bunu alan sunu da aldi: iran sinemasi
  • transformers'in filmini * izerken unicron isimli karakterin sesini duyup "bu nasil karizmatik bir ses, kimin sesi bu" diye merak edip arastiran bir kisinin karsisina cikacak isim.
  • mr. arkadin'i izleyelim. orson welles farkına varmadan kendi parodisini yapmış gibi. ayrıyetten gerçek hayattaki kimliğiyle sinemadaki personasını bu derece birbirine yakınlaştırmaya çalışmış başka bi adam herhalde yoktur. harry lime, arkadin, charles foster kane, hank quainlain, orson welles. bunların hepsi aynı adam. soru da aynı: kim bu adamlar?

    orson welles bir dahi çocuk mu? haksızlığa uğramış, anlaşılmamış bir sanatçı mı? orson welles diyince aklıma hemen erich von stroheim geliyorsa, bunun sebebi sadece ikisinin de yapımcılarla anlaşamaması değil tabii ki. stroheim'ın von'u yazıştır. kendi mitolojisini yaratmış, insanların kafasında prusyalı aristokrat bir subay olarak yer etmiş bir alman yahudisidir. hem çektiği filmler, hem çektiği filmlerdeki sanatçı bakışı, gerek kendi gerek başkalarının filmlerinde oynadığı roller ve gerçek hayattaki kişilikleri birbirine karışmıştır.

    orson welles'de böyle bir figürdür. dahası stroheim'da kafamızda "stroheim gerçekte kimdi?" gibi bir soru oluşurken, orson welles'de bir de üstüne, orson welles karakterlerinin de kim olduğu sorusu mevcuttur, citizen kane, charles foster kane'in kim olduğu üstüne bir filmdir; cevap ise muammadır.
  • kendisi buyuk bir caz hayrani olup, hic gerceklesmemis "it's all true" adinda bir caz belgeseli projesi vardir. 50'li yillarin basinda, billie holiday yine bir bati yakasi turnesini los angeles ' da gerceklestirdigi donemde, kendisini her aksam sahneye ciktigi klupte dinlemeye gitmis ve kisa sureli bir macera yasamislardir. ne var ki irkciligin cok keskin oldugu o yillarda boyle bir iliski cok hos gorulmemis ve billie holiday orson welles 'in kariyerini baltalamakla suclanmistir. billie holiday buna karsilik olarak, orson welles 'in eski kiz arkadaslarindan biri ile meksika 'da ask kacamagi yapmistir.
  • ed wood'da vincent donofrio tarafından canlandırılmaktadır..
  • hayatının bir bölümü -fantazya olarakta olsa- fade to black adli filmde işlenmiş olan kişidir. kendisi ona kapilarini kapatmiş , dehasini yok saymiş olan ve en acisi umursamiş olan hollywood'u hiçbir zaman affetmemiştir.
    ''hollywood fena değil, kötü olan filmlerdir'' diyerek bu hissiyatini tarihe mühürlemiştir.
  • 50 yaş sonrasındaki erkek psikolojisini "i know what it is to be young" ile başlayan dizelerde dile getiren ve bizi 30'lu yaşlarda andropozda hissettiren şahsiyet
  • manowar ın dark avenger ve defender parçalarında karizma sesini kulaklarımıza epik bir şekilde kazımış beyefendi.
hesabın var mı? giriş yap