oyun içinde oyun
-
özer tunca tarafından yazılıp yönetilen, 2017 - 2018 sezoununda abt oyuncularınca sahnelenen keyifli oyundur.
-
konak kültür evi'nde söyleşili gösterim gerçekleşti. hoş, ben söyleşiye kalamadım ya, neyse.
tek adam iktidarı ve basiretsiz görünen muhalefet tezgahı anlatılıyor. aslında 15 dakikalık türkiye yakın dönem politik tarihi. oldukça hafıza tazeleyici.
meclis minimize edilmiş, küçük bir oyun masasına dönüşmüş. eşli değil ama oyun, birlikten kuvvet doğacağına inanmıyormuş çünkü sade kahve. şekerli kahve, en kral yere oturmuş; sırtını duvara vermiş kapıyı görecek şekilde. orta şekerli ise en kimliksizi.
bu "türk" kahvecilerine, aykırı bir oraletçi çıkıyor çıkmasına da bu hegemonyada sadece çay içmek zorunda. oraletçi sade kahveye, stepneliğinden ve birlik olmamasından dert yanıyor; sade kahve de oraletçiye çözüm sürecinden kızıyor. anlamamışlar henüz, onun(!) besleyip kestiğini.
ama asıl tezgah, "seni başkan yaptırmayacağım" diyen, sandalye değiştirince anlaşılıyor. diğerleri öyle kardeş kardeş besliyorlarmış ki birbirlerini, meğer türk kahvelerine karşı hep yalnızmış oraletçi. aslında hiçbiri birbirine karşı değilmiş. onlar hepsi, oraletçi tekmiş.
not: siyasette kadına gerçekten tek yer veren anlayış da, tanıdığı eş başkanlık hakkıyla oraletçilermiş. -
bir masanın etrafına toplanmış, mahallenin büyük abilerinin oynadığı, yalan ve hilelerle dolu, adil olmayan bir oyunun hikayesi...
kısa film
oyuncular:
erkan can
metin coşkun
nazmi kırık
yıldıray şahinler
bahtiyar engin
faruk ışık
nevbahar hakverdi
burak yalçınyiğit
orhan deniz
senarist & yönetmen
suat eroğlu -
ani duygu değişimleriyle hız treni etkisi yaratan enfes kısa film.
-
türkiye'deki mevcut politik figürlere farklı bir açıdan yaklaşan kısa film.
filmin başında oyunu kurandan azar yiyen ahmet davutoğlu. azarlayan beyaz gömleklide tabi ki rte.
- iki le yerimizi verdik adam mı oldunuz, bu oyunu ben kurdum yedirir miyim lan size gibi azarlardan sonra, siktir git deyip ahmet'i kovuyor.
mavi gömlekli olan kk, oyunu bozacak hiçbir eylemi yok, sistemin çarklarında biri alıyor veriyor ne bitiyor ne masadan kalkıyor. halinden gayet memnun.
şiveli arkadaş da selo, taşları dizerken yan yana gelen yeşil, kırmızı ve sarı renkleri görünce "hay renklerine kurban" diyor bununla birlikte rte ilk eli kazanında kk'ye işi bilimiyorsun kalk ordan ben oturacağım (muhalefet koltuğuna) diyor. sonrada rte'ye dönüp hadi şimdi bitte görelim (seni başkan yaptırmayacağım) diyor. ama oyuna başladıktan sonra attığı her taş rte'nin işine yarıyor.
kare gömlekli sarı kafa devlet bahçeli, masanın aslında en sinsisi rengini hiç belli etmiyor. rte seloya kızarken bıyık altından gülüyor ama sonra dönüp onu teskin ediyor. tam bir yavşak yani.
rte'nin yanındaki kel yancı da tabi ki satılmış medya, filmin başında ortama girince masaya ve oyunculara bakıyor en güçlü gördüğü karakterin arkasına sandalyesini çekip oturuyor. rte birine saldırdığında ilk peşinden o gidiyor dövmek için.
çimentoyu karıştıran elemanda halkı temsil ediyor. haksızlığı görüyor ama bir çay içebilmek için görmezden gelip sesini çıkartmıyor.
daha bir çok minimal mesaj var ama şimdilik bu kadar açıklama yeter eyyyomm. -
çok güzel bir kısa filmdir. keşke her ay güncel versiyonu çıksa. filmde halkın yaptığı duvarı rantlar yıkmaktadır.
-
erkan can gibi bir oyuncuyu görünce izlediğim kısa film. ilk izlediğimde pek bir şey anlamadım. sonra yorumları okuyarak, tekrar tekrar tekrar izledim. kaç kere izledim bilmiyorum. tavsiye olunur
-
(bkz: oyunun oyunu), oyun/@ibisile
-
leş bir hdpkk propagandası, yersiz mesnetsiz mağdur edebiyatı.
söz konusu kısa filmin bir kaç sekans öncesi görülse, arada sakallının gerçek kimliğiyle ilgili flashback'ler falan girilse az bile dövdüler şerefsizi dersiniz. sakallı, aslen bebek katili, bununla birlikte bağlı bulunduğu çete, kahvedeki herkesin uzaktan yakından bir akrabasını tuzak kurup öldürmüş, bazılarını sakat bırakmış. bununla da kalmayan sakallı öz kardeşlerini ve üvey kardeşlerini (14-15 yaşında kızlar ve erkek çocuklar bunlar), pikniğe götürüyorum diye kandırarak kara yılanların koynuna atan bir şerefsiz. ama iyi mağdur rolü yapmakta. çünkü mahalle sakinleri biraz ebleh ve çoğu zaman unutkan, sürekli amnezi yaşıyorlar. zaten o bebek katili sakallının masaya oturup okey oynamasını bırakın cürümlerinden ötürü müebbet hücrede olması lazım, gerçekten adalet olsa onlaraca kez idam edilmiş olması gerek. olanları az çok hatırlasalar da diğerleri yine de sakallıyı adam yerine koyup oyuna alıyorlar. akıllarına bunun yediği haltlar geldikçe de dövüyorlar, bu hergün gündüz vakti diğer çete üyelerinin bebek öldürme ve çocuk tecavüzü planlarına yardım ediyor. sonra akşam gelip hiç bir şey olmamış gibi kahvede okey oynuyor. asıl çıkarılması gereken sonuç bu bence.
erkan can'a da yazıklar olsun diyorum. -
kısa filmde 17 25 okey taşları ince görülmüş.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap