özlemi giderilemeyecek bir şeyi özlemek

• son nefesini içine aldığını bilirken, hayata şöyle bir dönüp bakınca.... mezar taşlarının bildiği çok şey var. gece edilmeyen dualar vardır. insanın içine gömdüğü, kalp bataklığına. özlemi giderilemeyecek bir şeyi özlerken insan sesini hiç çıkarmaz. boş konuşmaz. soyunup bakıyorum, her yanım özlem olmuş. kavuşmasız hasret. olmayana ergi. müptelalık... allahın hiç sesini çıkartmaması her şey olup biterken... biterken hiç bitmemek istemek. isterken hiç olmayacağını bilmek. bilirken bilmezden gelmek. sen gelirken onun çoktan gitmiş olduğunu farketmek. farkettiklerini kaybedip şapkadan umut çıkarmak. ummaktan yorgun, ummanın dibinde soluksuz vurgun yemek. kendi boğazında düğümlenip sıkışmak, kalbin ince ince yırtılması... hiç olmayana bağlanıp peşinden yokluğa yürümek. ha ha ha diye gülmek, saçmalığından gözlerinin yaşarması. damarlarının şişmesi imkansızlığın bileğini bükemeyince gözlerin kendi kendine sulanmaları. rüyalar rüyalar.. uykusuzluktan çöken gözaltları. yazamıyorum. anlatamamak o zaman. insanın kendine hapsolduğunu düşünüyorum böyle özlerken. başka biri olmak ister miydiniz? daha az özleyen biri? oh evet evet, lütfen öyle olayım. başka biri olan kendimi özlüyorum. ölmüşlerin arkasından yakılan ağıt. ölümden sonra hayata inanma isteği. istek. körelmeyen istek. kör istek. hızla koşarken arkasından, hayatın sınırlarına takılıp tepe takla yere serilmek. dizlerimiz kanıyor. bir daha hiç göremeyeceğin birini taşıyan arabanın uzaklaşan ışıkları.. ışıklar sönecek. soluksuz kalmak. evet. özlemelerden bir özlemek çeşidi. dipsiz kuyu. bir ölü yoksa bu özlemenin koştuğu yerde, hani yaşayan bir şeylerle ise derdimiz yeni özlemler icat etmek gerekir diyor içimdeki sağaltıcı. yeni şeyler.. başka şeyler. özlemi giderilebilecek bir şeyler. bir şeyler. bir takım şeyler. öyle mi. öyleymiş.
• kavuşamadığın birini kaybetmekten korkmanın kardeşi gibi...
  hissettirdikleri açısından da sonuçları açısından da: elde var sıfır...
• misal, ölen anneyi özlemek.
• artık varolmayan yada imkansız olan birşeyi/birini özlemek. ölmüş olan belki ya da artık ölmüş gibi ulaşılmaz olan birini...
• geceyarıları uykulardan uyandıran bir habercidir kimi zaman. artık sevmemek üzerine yeminler ettiğinin kısa bir zaman sonrası, "o"nun sancısının, senin içine dolmasıdır. tek ki iyi olduğunu bilmek, birkaç saniye sıcaklığını hissetmek için dünyaları verirsin o an. göremezsin, bilemezsin. karanlıkta yatağın içinde doğrulup, el yordamıyla bir sigara yakarsın, gün aydınlanana kadar ucuca ekler özleminin dumana karışmasını umarsın...
• (bkz: arzunun o belirsiz nesnesi) (bkz: objet petit a)
• telafi etmenin bi yolu olsaydı dediğiniz anlarda içinizde düğümlenip kalan duygu
• zamanın yıprattığı ilişkinin eski halini özlemek.
• genellikle kısaca geçmişi özlemektir.
• artık hayatta olmayan birini özlemektir. hele de gece rüyaya girdiyse, sabaha ağrı ile uyandırır. biraz daha uyuyabilseydim, der kişi bazen, biraz daha mı az özlerdim. aşkın kanırtmasından bile daha çok kanırtır, özlerken.