• para üstünü kolaylaştırmak adına söz konusu ücrete uygun ilaveler yapabilen insanlara çok özeniyorum. misal, 16 liralık bi şeye, "abi ben sana şööle 21 vereyim, sen bana 5 ver." karizma budur millet. hemen böyle durumlardaki pozisyonuma kısaca bi göz atalım: "olm, çok vermedik mi lan, 16 diyordu :/"

    gördüğünüz gibi malın tekiyim. yine de, her mal gibi, ulan bir gün benim de yüzüm güler mi acaba diyerek bazı denemeler yapmaktan da geri durmam. ben bi gün dolmuşta, 90 kuruş (eski 900 lira) olan dolmuş ücreti için 110 kuruş (bir milyon kağıt para + 100 lira) uzattım. amacım, şoförün işini kolaylaştırmak ve para üstünü sorunsuz bi şekilde almaktı. neden? çünkü harikayım. böyle para üstü benim için sorun olmadığı gibi muhatabımı da rahatlatırım. adam bi baktı bana. kafası karıştı. ne kadar vereceğini bilemedi. ben de bi huzursuz oldum. normalde teşekkür, hayır dua, tebessüm etmesi gerekirken bön bön bakan bi adam karşısında güvende hissetmiyordum. sonunda bağırdı bana: "bunu niye veriyorsun kardeşim!" diye 10 kuruşu geri verdi, üstüne de bi 10 kuruş daha verdi. adam işi biliyor hacı.
  • (bkz: sakız)
  • karşı ödemeli kargolarda da para üstlerinin alınması pek mümkün değildir. üstelik kargo ücretleri -nasıl hesaplanıyorsa- abudik rakamlar olduğu için siz en iyisi hesabınızı yaparken 3,52 tl gibi ücretleri 5 tl; 6,78 tl gibi ücretleri de düz 10 tl olarak hesaplayın. ya da alıcı ödemeli bir kargo bekliyorsanız yanınızda her cinsten bozuk para taşıyın.
  • bazı durumlarda utangaçlıktan dolayı istemeye çekinilen şey. taksicilerden zaten alınmaz çünkü sinirliler. dolmuşta da o kadar insanın içinde 2 tl üstüm vardı benim diye söylemek zor olur. uzar da gider bu liste:(
  • başıma dert olan hede. bana para üstü verildiği zaman genelde saymadan cebime/cüzdanıma koyarım. sayınca karşımdakine saygısızlık etmişim gibi geliyor ve geçenlerde buna benzer bir nedenle resmen azarlandım. ama ne yapayım huyumu değiştiremem ki. bir de şey oluyor, ben para üstü beklerken çok geriliyorum. acaba unuttular mı, istesem mi -o zaman iki kuruşun derdine mi düşmüş olurum- yoksa almasam mı -o zaman da zengin miyim gibi bir izlenim mi olur ya da miktar küçükse böyle bahşiş mi olur- diye sorulardan sorulara sürükleniyorum. evet, incir çekirdeğini doldurmayan şeyleri kafama takıyorum.
  • genelde konser gerçekleşen barlarda verilmeyen şeydir bu. 8 ytl yaparlar birayı, üzerinde bakkal gibi bozuk para bulunduracak değilsindir ya, garsona 10 ytl uzatırsın ve üstünü beklemeye koyulursun. gelmez, getirilmez. garsonu bir daha gördüğünde hatırlatırsın para üstünü, hatırladım manasında kafasını sallar, umutlanırsın. ama yine de getirmez. bir birayı 10 liraya içmiş olmanın getirdiği hafiflikle ikinci birayı içmekten vazgeçer, konser sonunda o acıyla eve doğru yol alırsın.
  • öğrendim ki, para üstünü sormadan iç etmek adettenmiş. markete gidip döndüğümde para üzerini cebime atmayıp, sahibine teslim edince geldi bu cümle. söyleyen kişi ablam. cebimden çıkarıp verince parayı ''azıcık uyanık ol, at cebe'' dedi. dürüstlük bi alışkanlık zaar.* * bu yaşıma kadar niye akıl etmedim ki ben bunu? girdiğim her ortamda bakkala giden kişi olarak * aldığım para üstlerini araklasaymışım, paranın...öhöm, köşeyi dönermişim demek.

    geç düşen jetonun girdiği meşakkatli yollardan, sıkıcı bir sonbahar günü/nikomedia *
  • doğrusu para üssü şeklinde telaffuz edilir.
    cümle içinde de, "para üssü vermeyen kaldı mı?" şeklinde kullanılır.
  • mübadelenin başarıyla gerçekleştiğine delalettir. para üstü beklerken kimi bünyelerde, her şeyin açık seçik olmasına rağmen karşı tarafa duyulan güvensizlikten kaynaklanan ince bir stres hasıl olur. bu karşılıklı ilişkinin en zorlu eşiklerinden biridir.

    her türden mübadelede, iade edilmesi gereken (beklenen) bir arta kalan mümkündür, aşkta dahi.
  • yakın dostum caracalla çocukken, bakkala gidip bir ekmek veya süt veya her ne gerekiyorsa onu alıp, bakkala tek bir banknot verdikten sonra bakkal da buna para üstü olarak değeri daha düşük banknotlar ve/veya madeni paralar verirken benim akıllıbıdık arkadaşım bakkalı duruma uyandırmamak için sesszice bekler, bakkal para üstünü verir vermez de vınlayıp çıkarmış dükkandan ve , "yahu bakkala yine bir para verdim, o da bana yinebir sürü para verdi, ne salak adam ya!" diye kendi kendine hem sevinir hem de her zamanki gibi yine bakkalı duruma uyandırmamayı başardığı için böbürlenirmiş.
hesabın var mı? giriş yap