• dün yaklaşık 5 metrelik bir alanda aklımı başımdan alan.
    arap bir müşteri sürmüş ama öyle buram buram kokuyor ki herkes ben de dahil parfümü aradık.
    sonra söylediler, adam ali shirazi diye duabi emiri tarzı birinden bahsetti. hatta sana getirecem bunu dedi ve fiyatı 600 dolarmış.
    kadın parfümü degil, erkek parfümü değil, çiçek değil, odunsu değil ama ne bileyim cidden 1001 gece masalları parfüm olsa bu olurdu.
  • başlı başlına bir sektör. kadınlar fresh ve çiçeksi kokulara sadık kalmalı şekerli kokulardan uzak durmalı. erkekler için ise tavsiyem traş kolonyası gibi kokan parfüm türleri satın almamaları yönünde.
  • karanlık yapımları, cinayeti, polisiyeyi, şaşırtıcı sonları seven biri olarak asla ama asla beğenmedim! gördüğüm en akıcı olmayan en sıkıcı yapımı ve konusuna bakarsan bunu başarmak büyük bir başarı gerçekten.
  • abi ne ara bu kadar zam geldi su olaya? 350 tl’ye 100 ml’ni aldigim parfumler suan 800-1200 arasi.. en son gecen sene 350 tl’ye 50 ml dior homme intense almistim suan 550 tl civari..
  • doğal özlerden (bitki, ağaç, meyve, baharat, hayvansal) veya sentetik (aromamolekül, aromakimyasal) içeriklerden elde edilebilen, vücudun güzel koku yaymasını amaçlayan, kişisel en büyük ilgi alanlarımdan biri olan sıvı, hatta aksesuar. parfüm (ing: perfume) kelimesinin kökeni ise latince "per fume" dan gelir, ingilizcesi hala aynı anlamdadır: through smoke, vapor (dumandan, buhardan gelen, elde edilen)

    parfüm insanlık tarihinin en eski sanatlarından birisi. hatta en eski parfümlerin akdeniz'in doğusunda (türkiye, kıbrıs, mısır) yapıldığı bilinir. tıpkı müzik gibi, yaratıcılıkta sonu yoktur. hatta müzikle o kadar benzerdir ki, neredeyse tüm parfüm terminolojisi müzikten türemiştir. örnek: alt, orta, üst nota, akor, kompozisyon vs.

    ne zaman ki birisi "aaa nasıl ya parfüm yapabiliyor musun, koleksiyona bak oha! vauv!" falan dese, aynı tepkiyi herhangi bir müzik enstrümanı çalıp, ortaya dinlenebilecek bir şey sunabilen kişilere de aynı tepkiyi verip vermediğini düşünürüm. çünkü birisi kulağa, diğeri burna hitap eder, geri kalan birçok şey ortak.
  • son parfümümü cok seviyorum. bırakmayı düşünmüyorum.(bkz: addiction)
  • ruh halimin dışavurumu bir nev'i. mevsimine göre, hayatımdaki iş veya aşk seyrine göre (misal belirli parfümlerimi özdeşleştirdiğim sevgililerim, haliyle bir daha kullanamadığım parfümlerim oldu) yani totalde enerjime göre değişiyor kullandığım parfümler.

    şu günler ki baharın tüm serinliği ve yenilenme enerjisini yaşıyoruz, taze başlangıçların kucağında içimde tomurcuklanan heyecanımı aksettirmek için "bana yeni koku lazım" deyip bloom kullanmaya başladım. çiçek kokusu severim ama çiçek buketi gibi gezmek de bir başkaymış. insan kendini yağmur sonrası çiçek bahçesine dalmış gibi hissediyor.
  • her gün mutlaka vücuduma sıkmadan işe başlamadığım şey. bir insan her daim temiz kokmalıdır.
  • armani acqua di gio
    bulgari agva marin
  • günümüzden yaklaşık 4500 yıl önce dini törenler esnasında kullanılan ve latincede kokulu duman anlamına gelen "perfumum" kelimesinden doğan karışımın genel adıdır.

    antik mısırlılar döneminde kokulu otlar yakılarak tanrıya atfedilirdi. ölüler ise güzel kokular ile mumyalanırdı ve yanlarına kokulu kremler konulurdu. kleopatra'nın yaşadığı zamanlarda ise parfüm kullanımı da tavan yapmıştır. (mö. 69-30)

    bilinen parfüme benzeyenler ise 14. yüzyılda yapılıp (macar suyu) macar kraliçesine atfedilmiştir. 16. yüzyılda cam şişe üretiminin hızlanması ile fransa'da yaygın hale gelmiş olup 17. ve 18. yüzyıllarda grasse bölgesi parfüm üretiminin merkezi olmuştur.

    20. yüzyıl ve sonrasında ise çağdaş yaşamın bir parçası haline gelmiştir.
hesabın var mı? giriş yap