• annem hakkında herşey, konuş onunla ve kika gibi filmleriyle gönlümüze taht kurmuş ispanyol yönetmen.
  • travestilerden nevrotik ev kadınlarına,kabiliyetsiz teröristlerden uyuşturucu satıcısı rahibelere kadar her tip insanı konu ediyor filmlerine.ilk önemli filmi pepi,lucyibom, 1980 de izleyici karşısına çıktı.yeni diktatörlük sonrası kuşağının bu filmde çizilen matrak portresi,kendine özgü punk-pop üslubu izlenmeye değer
  • annem hakkında her şey filmiyle tanıdığım ve daha sonra çok sıkı takipçisi olduğum filmlerinde özellikle kadınları ve eşcinselleri konu edinen uslubunu çok sevdiğim ispanyol yazar-yönetmen
  • almodovar uzun metrajlilari
    cekim kronolojisine göre :

    pepi,luci,bom y otras chicas del monton / pepi , luci ve bom
    labirento del passion / tutku labirenti
    entre tinieblas / karanlik arzular
    que he hecho yo para merecer me esto? / bunu hakedecek ne yaptim
    la ley del deseo / arzunun kanunu
    matador
    las mujeres en borde de un ataque nerviosa / sinir krizinin esigindeki kadinlar
    atame / bagla beni
    tacones lejanos / yuksek topuklar
    kika
    el flor de mi segredo / sirrimin cicegi
    carne tremula / ciplak ten
    todo sobre mi madre / annem hakkindaki her sey
    hable con ella / konus onunla
    la mala educacion / kötu terbiye

    has oyunculari
    kronolojik siraya göre

    carmen maura
    julietta serrano
    chus lampreave
    antonio banderas
    cecilia roth
    veronica forque
    rosy de palma
    bibi andersen
    loles leon
    marisa paredes
    victoria abril
    penelope cruz
    fele martinez
    xavier camara
    gael garcia bernal

    favori sarkicilari

    alaska
    mcnamara
    luz casal
    la lupe
    mina
    chavela vargas
    duo dinamico

    annem hakkindaki her sey (barcelona) haric tum filmlerini madrid de cekti
  • avrupa sineması ritminin akdeniz güneşi ile ıslatılmış olanına tahammülü olmayanların kaçınması gereken kıvırcık yönetmen. uçuyor... çok başka gezegenlere uçuyor... o, mıncıklanabilir bir lahana bebek.
  • izlediğim ilk filminden itibaren samimiyetsiz bulduğum yönetmen ki, sanat her şeyden önce içtenliktir, kanımca. sinemasına bakarsak şunları görebiliriz: güncel bir tema; reklam filmi gibi çekilmiş, bir dakikayı nadiren geçen sahneler; yirmi dakika arayla yerleştirilmiş (genellikle) ispanyolca iki ya da üç şarkı; aynı mantıkla serpiştirilmiş, en azından biri sıra dışı, iki üç sevişme sahnesi; çok dikkatle kurgulanmış bir politik gönderme; film içinde gereksiz kaçan, ama bu boyutu fıkra tadı verilerek saklanan stand up tarzı sınıfsal analizler ve mümkünse antonio banderas. sözün özü: samimiyetsiz, ama başarılı olsun diye kurgulanmış filmlerin yönetmeni.

    çaylak olarak beklerken yapılan ek: sinemaya porno filmler çekerek başladığını öğrendiğim andan itibaren formül kullanarak film çekme nedenlerini daha iyi kavradığım yönetmen. demek ki bu yüzden samimiyetsiz buluyormuşum adamı.

    bir ek daha: birden farkettim ki, bu adamın çektiği filmler samatya'nın entrylerine benziyor. evet...
  • son filmi 'carne' de bence harika olmus, tum filmlerini ilgiyle izledigim dunya sinemasinin en renkli yonetmenlerinden biri. kadinlari cok iyi anlatmasinin sebebi escinsel olmasi olarak aciklaniyor. 'tie me up tie me down' gibi birkac filminde antonio banderas (unlu olmadan once tabi) oynuyor. banderas rivayete gore o zamanlar almodovar'in partneri olarak biliniyormus ve bu sayede filmlerde rol alabilmis, banderas'in su andaki ununu almodovar'a borclu oldugu soylenir. bilmiyorum ne kadar dogru.
  • (bkz: kitsch)
  • la mala educacion filmindeki escinsellik tutumunu cok kaba buldugum, escinsel oldugunu sozluge girince ogrendigim yonetmen.
    ---- spoiler-------
    dort escinsel vardi filmde. peder, enrique, ignacio ve juan. peder'in escinselligi subyancilik ve sapkinlik yonundeydi. ignacio'nin ki kucukken yasadigi taciz yuzundendi ve sonunda eroin bagimlisi olmustu. juan filmde rol alabilmek veya para icin erkeklerle yatabilen biriydi, sonra da evlendi zaten. enrique'de sirf mala vurmak icin juan'in zaafindan yararlanan,yaninda calistirdigi elemanla ne oldugu belirsiz bir iliskisi olan bir adamdi.
    ve bu tavriyla iki herifi de kullanan duygusuz biriydi.
    ------ spoiler-----------------
    escinsellikle ilgili sapkinlik ifadeleri kullandigini dusundugum almodovar'in normal oldugunu dusunmedigi escinselligi nasil yasadigini merak ediyorum
  • eşcinselliğin normal oldugunu dusunmeme gibi bir yaklaşımı yoktur. aksine filmlerinde ençok işlediği temalardan biri olan eşcinselliği, heteroseksüel bi insanın karşı cinsle olan ilişkilerini anlatması kadar doğal bir şekilde ortaya koyar. eşcinsel ilişkilerde de heteroseksüellerde olduğu gibi sübyancılık, sapkınlık, taciz, zaaftan yararlanma, kullanma, duygusuzluk olabilir. "la mala educacion" da eşcinselliği bu boyutlarıyla göstermesi onun bunu ne kadar normal algıladığının kanıtıdır; ki film de anlatmak istediğini öyle güzel açığa kavuşturur ki homofobik biri bile filmdeki ilişkileri gerilmeden takip edebilir. bir yönetmeni tek bir filminden yola çıkarak doğru anlayamayız zaten, diğer filmleri de izlendiğinde senaryoları arasında bir bağ kurulan almadovar'ın hayata bakışı da daha doğru bir şekilde sorgulanabilir.
    ayrıca "la mala educacion" daki yönetmen enrique almadovar'ın hayatından otobiyografik izler taşıyan bir karakterdir. duygusuz olup olmadığı almadovar'ın kendisini nasıl anlatmak istediğinin göstergesidir. zira, almadovar duygusuz olabileceğine inandığım bir sanat adamı kesinlikle değildir.
hesabın var mı? giriş yap