• (bkz: petra di rumi)
  • bence ekim'de bile hala çok sıcak olan yerdir. ancak kayalara oyulmuş odacıklar tabii daha serin oluyor. kaya duvarları kadife zannedip elleyebilirsiniz. yapmayın! zira kapadokya'da olduğu gibi petra'da da bu odacıkları pisuvar zannedenler mevcut.
  • ingiliz şair papaz john burgon'un
    "zamanın yarısı yaşındaki
    gül kırmızısı bir kent"dediği kaya şehri.
  • tabii ki unesco dünya mirası listesinde bulunan, ölmeden önce mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
  • indiana jones and the last crusade dahil olmak üzere bir kaç hollywood filmine ev sahipliği yapmış olan sarp kayalıklar arasına 2000 yıl kadar önce kurulmuş, hayran bırakan gül kırmızısı renge sahip, eski bir ticaret kenti. tapınaklar, saraylar ve devasa bir amfi tiyatro kayalar oyularak inşa edilmiştir. tarihçilerin milattan sonra 551 yılında terkedildiğine inandıkları bu olağanüstü arkeolojik şehir, 1812 yılında isviçreli bir gezgin tarafından yeniden keşfedilmiştir.
  • bir dancehall sarkicisidir.
    90larin basinda hayli popüler oldugunu hatirliyorum.
    romantic call, queen of the pack önemli sarkilaridir.

    http://www.youtube.com/…21dn-iwc9ju&feature=related
  • taş anlamına gelen kelime. bunun yanında her 3 hırvat kızından 1'i bu ismi taşımakta.
  • girip gormek icin turistlerin 21 urdun dinari*, urdun vatandaslarinin veya urdun'de ikamet eden yabancilarin ise sadece 1 urdun dinari vermeleri gereken tarihi kent.
  • gerçekten dünyanın yeni yedi harikasına girebilecek güzellikte bir yer. efendim günlerden bir gün, ürdün'e seyahat etmeyi planladık bir kaç arkadaşla. tabi ki ilk durak petra'ydı
    az bulunur pembe taşların ince ince oyulmasıyla oluşmuş bir tasarım harikası bu şehir. daha önce petra'nın mağaralarında yaşayan, daha sonra bölgenin turistik hale getirilmesiyle bedevi köyüne yollanan bedevileri bol bol görüyorsunuz petra'da. biz de arif ve eşeği michael jackson ile tanışıp gezdik tüm şehri. arif bizi şehrin yollarında dolaştırdı bütün gün. eşeğinin adını neden michael jackson koyduğunu sorduk, sevdiği içinmiş.

    tepedeki manastırlara eşeklerle yolculuk edebiliyorsunuz ayrıca. şehirde epey yüksek bir tepede bulunan ve tepeye çıkınca israil sınırlarını gördüğünüz dik yamacı olan bir manastıra biz de eşeklerle çıkalım dedik ama gerçekten tırstık çünkü yükseldikçe yanımızdaki uçurumu daha çok hissetmeye başladık. neyseki eşekler yolu biliyordu yoksa bedevi çocuklarla kurabildğimiz iletişim bir yere kadardı. biz çıkarken güneş batmaya başlamıştı ve yanımızdan geçen diğer turistler bizi uyardılar, biz de aman canım biz yetişiriz dedik. yukardaki manzara gerçekten görülmeye değerdi. petra'yı gezmek için bol merdiven kullanmaya hazır olmak gerek. aşağı tabi ki yürüyerek indik. biz indiğimizde hava kararmış, şehrin girişine geri dönmek için kullanılan faytonlar bitmiş, bizim ulaşım için ellerine düşeceğimizi öngörmüş bedevi çocuklar bizi bekliyordu. hemen atladılar tabi sizi eşeklerle götürelim diye. biz de raconu bozmayıp pazarlık ettik, kabul etmediler. biz de sanki onlardan başka şansımız varmış gibi yürümeye başladık. nereye yürüyorsak, girişe yedi kilometre var ve yolu bilmiyoruz. neyse çocuklarla anlaştık sonunda. pazarlık gururumuzu bozmayıp indirim yaptılar. biz de onların eşeklerine bindik, her eşekte ikişer kişi ilerlemeye başladık.

    petra yolu güneş battıktan sonra sahiden muhteşemdi. gerçi arkadaki arkadaşlardan birinin arkasındaki bedevi bir anda lülülülülü etmeye başlayınca, eyvah bizimkini kesecekler herhalde desek de ( meğerse eşeği ters dönmüş ve geriye gitmeye başlamış) gökyüzünden yere kadar inen binlerce yıldızın çölün üzerinde parlamasını eşek sırtında izlemek aklımı başımdan aldı. o kadar ki arkamda oturan çocuk iki kere eşekten düşüp tekrar binmiş ve ben farketmemişim. günün sonunda karnımız aç, her yerimiz toz içinde, yorgun da olsak ve bu sanat eserini görüp yaşadığımız için çok mutluyduk.
  • simdiye kadar gordugum en yuksek giris ucretine (2010 kasim itibariyle 50 urdun dinari = 100 tl) sahiptir. amman'dan ulasim icin sabah 6:30'da jetbus otobusleri otobus terminalinden kalkmaktadir.
hesabın var mı? giriş yap