• şu rapçiyi önerdiler, tam olarak bu şarkısını açtım. o da ne meğer falanca sanatçının filanca şarkısı çıktı.* tam şaşırmışken araya hede bir ses girdi. o kaliteli dediğiniz adamları da dinledim. onlar da hep gede.
  • başlık sahibine %100 katıldığım önerme. o yüzden ben müziğin gerçekten doğal enstrümanlarla yapılanını dinlemekten yanayım her zaman. çıkan frekanslar yani doğal titreşimlerden oluşan bir melodi her zaman kulağa ve beyne iyi gelir.

    hayatım boyuca elektronik, dubstep, tekno, rap dinleyenleri anlamadım anlayamacağım da. birisi otursun efendi gibi vurmalı, üflemeli, telli, yaylı bir çalgı çalsın önce. sonra onları dinleyelim. müzik matematik işidir, kötü matematik yanlış hesap ruh sağlığınızı bozar.
  • rap müziğin sorunu değil alamet-i farikasıdır. ha siz sample kullanmaya tamamen karşı olabilirsiniz, sample kullanarak rap müzik icra etmek sizin bakış açınıza göre doğru gelmeyebilir veya en kibar haliyle ilginizi çekmeyebilir. o zaman sample kullanılmayan bir o kadar rap şarkısını takip edebilirsiniz. bunun için aramaya inanmanız, bir bilene danışmanız yeterlidir. ben buradayım, öğrenmek dinlemek isteyen ilgilisi varsa yeşillendirsin yeter. pek çok usta müzisyen/prodüktör'ün sample kullanmadan rap müzik icra ettiği koca bir alan var.

    şimdi gelelim neden sample kullanmaya ihtiyaç duyulur rap müzikte. rap müzik türkiyede nasıl başladı ise amerika'da da öyle başladı. bir enstürman çalamayan, sesi şarkı söylemek için yeterli olmayan ama müzik yapmak müzik yoluyla fikirlerini dünyasını derdini paylaşmak isteyen bir nesil çareyi rap müzikte buldu. ilk ihtiyaçları olan tek şey bir drum loop idi. yetenek; kelimeleri, kafiyeleri, edebi söz sanatlarını da kullanarak bu ritim üzerinde bir enstürman gibi kullanarak bir ahenk yaratmaktı. zamanla ritimlerin üstüne synth bass'lar ve diğer elektronik sound'lar eklenerek işin müzik tarafı gelişmeye başladı. rapçilerin açtığı yolu beatmaker'lar izlemeye başladı, bir enstürman çalmayı öğrenmemiş belki yeteneği de olmayan ama yine de müzikle haşır neşir olmak isteyen gençler çok basit ve ucuz ekipmanlar ile bir drum loop ve bir sample ile "kendi" müziklerini yaratmaya başladılar. çalmak hırsızlık çok afedersiniz yavşaklık yok yok düpediz orospu çocukluğu canım bu diyerek yaftaladığınız şeyin o gençler için neler ifade ettiğini bilseniz keşke.

    pek çok dinleyici bu müzik sayesinde edebiyata, kullanılan sample'lar vasıtası ile başka müzik türlerine, ülke sorunlarına, dünya meselelerine ilgi duymaya, dertlerini sevinçlerini müzikle ifade etmeye başladı. pek çok icracı bu müzik sayesinde serserilik yapmak, kumar oynamak, sokaklarda sürtmek, legal illegal siyasi örgütlere katılmak yerine bir şeyler üretmeye, sanatla meşgul olmaya başladı. herkesin hayatında onu iyiye doğruya götüren çıkış kapıları vardır, hip-hop ve rap müzik de bazıları için emin olun böyledir. bunu küçümsemeyin.

    sample'ing bir şeyi alıp çok başka yeni bir şeye dönüştürmektir kısaca. bu bazen zordur ciddi teknik bilgi, beceri, deneyim ve müzik kulağı ister. örnek vererek ilerleyeceğim bazı sample'ing teknikleri ile ilgili.

    örnek 1

    sample: charly mcclain - sleeping with the radio on

    beat (yapılışı) : 9th wonder - rhythm roulette

    sample: jerry butler - i think that she's in love with me

    şarkı: 9th wonder - no pretending

    iki örnekte de sample olarak kullanılan eserin pitch, eq gibi değerleri değiştirilerek, pek çok farklı yeri kesilip tekrar birleştirilerek (chopping tekniği) orjinalinden farklı "yeni" diye tanımlayabileceğimiz bir şey ortaya çıkmış. siz de bu teknikleri kullanarak bu sample'lardan beat yapabilir misiniz? evet. ama aynısı olmazdı. sampleing'in güzelliği de buradadır. özgün bir şey ortaya çıkarmaktır. bir beatmaker için sample enstürman, sample'a ait farklı bölümler de enstürmanın tuşları, telleri gibidir ve beatmaker onu istediği gibi çalma özgürlüğüne sahiptir. çok ciddi yaratıcılık ve tabi ki müzik kulağı ister. bir de pişti olma olasılığı yüksek olduğu için ustalık hiç sample olarak kullanılmamış eseri bulmakta gizlidir. bunun için ne kadar çok müzik dinlemeniz ve ne kadar çok türe hakim olmanız gerektiğini düşünün. varoş diye yaftaladığınız insanların dinleyici olarak ne kadar entelektüel olduğu bilseniz dudağınız uçuklar. söylüyorum ya hafife almayın.

    örnek 2

    sample: stevie wonder - pastime paradise

    şarkı: coolio - gangsters paradise

    sample: ensemble galilei - jack's health

    şarkı: ceza, sagopa kajmer - neyim var ki

    iki örnekte de sample'a neredeyse herhangi bir chopping tekniği uygulanmamış ve orjinaldeki loop olduğu gibi kullanılmış, tekrara alınmış, bass ve drum eklenerek prodüksiyon bu şekil kotarılmıştır. ne kadar kolay değil mi? less is more, simplicity is awesome. tıpkı futbol gibi bazen müzik de kolay bir oyundur ve zor olan onu basit oynamaktır. bu şarkılardan ilki dünyanın gelmiş geçmiş en meşhur rap şarkılarındanken, ikincisi de türkiye'nin hemen hemen tartışmasız en büyük rap şarkısıdır.

    örnek 3

    sample: bruce hornsby - the way it is

    şarkı: 2pac - changes

    sample: dido - thank you

    şarkı: eminem - stan

    yukarıdaki iki örneğe ait şarkılar ise sample'a ait melodilerin stüdyo ortamında yeni müzisyenler vasıtasıyla tekrar çalınması, kaydedilmesi ve aynı nakaratın kullanılması ile hazırlanmıştır ki biz buna aslında cover'lamak diyoruz. bu iki cover da çok başarılı prodüksiyonlar olup özellikle ilki 2pac'i dünya çapında üne kavuşturan şarkı olmuştur ve hala dünyanın en çok bilinen, en ikonik rap şarkılarındandır. yine eminem bu şarkıyla "stan" sözcüğünü oxford ingilizce sözlüğe sokacak kadar dünya çapında ses getirecek bir işe imza atmıştır.

    örnek 4

    sample: anita baker - will you be mine (davullar), evelyn king champagne - the show is over (bass), kool & the gang - summer madness (bridge element)

    şarkı: ice cube - you know how we do it

    sample: hank crawford - wildflower

    şarkı: 2pac - shorty wanna be a thug

    buradaki g-funk türüne ait örneklerimizde ise sample'lar altyapının temelini oluşturacak şekilde kullanılırken beatmaker bu temelin üzerine kendi melodilerini yazmak vasıtasıyla (midi-keyboard, guitar gibi enstürmanlarla) verse, bridge, nakarat gibi öğeleri olan yeni bir aranje ortaya çıkarıyor. bu noktada beatmaker değil composer tabiri devreye giriyor ve bu hip-hop için bir devrim oluyordu o yıllarda. bu devrim (ki 90'lı yılların başında dr. dre başlatmıştı) ileride daha büyük bir devrimi de tetikleyecek (ki 90'lı yılların sonunda bunu da dr. dre yapacaktı) ve hiç sample kullanılmayan, başka bir sample'ın coverı olmayan, stüdyoda baştan sona müzisyenler vasıtası ile aranje edilen hip-hop altyapıları rap müziği dünya çapında anaakım bir janra haline getirecekti. bu örneğimizdeki ilk şarkı dikkat ettiyseniz üç farklı şarkıdan üç farklı sample içeriyor. birden fazla sample'ın aynı şarkıda kullanılmasına ait ayrı bir başlık açmaktan kurtuluyorum bu sayede. cypress hill'in insane in the brain şarkısı da multiple sampling'in dünya çapında en meşhur örneklerinden biridir.

    sonuç

    farklı başlıklar altında başka şarkılarla sampling'e ait daha pek çok örnek vermem mümkün. lakin vermek istediğim mesajı okuyanlara çoktan vermiş olduğumu düşünüyorum. bugün techno, dubstep, chill dediğimiz hemen hemen her şarkıda sample kullanılmaktadır. sample kullanmak hırsızlık değil o eseri onöre etmektir. bir puzzle'ı bozmak ve yerlerini değiştirerek yepyeni bir resim ortaya çıkarmaktır.

    karabük çıkışlı gına grubunun mc'si kayra ve beatmaker'ı bitap aşağıdaki şarkıyı yaptıklarında henüz 22 yaşındalardı.

    sample: onur akın - bana bir gül ver

    şarkı: gına - ahmak ıslatan

    bugün sene 2019 ve kayra türkiye'nin parmakla gösterilen rapçilerinden biri. en iyi stüdyolarda en kaliteli prodüksiyonlara, bandrollü albümlerden kliplere kadar her imkana sahip. buyrun. hayatımda dinlemediğim, sample olarak kullanmasalar hayatım boyunca da duyma ihtimalim olmayan bir onur akın şarkısından, benim için, rap dinleyen çocuklar için, rap yapmak isteyen veya müzikle uğraşmak isteyen akranları için bir ışık oldular o dönemde. mesele küçük veya büyük ama ucundan ama kıyısından müziğe tutunabilmek ve bir renk katabilmektir dünyaya. ahmak ıslatan diyerek küçümsediğiniz bir yağmur birilerinin içinde sel olup taşar bilemezsiniz.

    başlık farazi ile başlamış farazi ile bitireyim ki sözlükte itibarı iade edilmiş olsun. hiçbir beatmaker aldığı sample'ı yazmak zorunda değil, çünkü zaten bu gizli bir şey değil. hele bu çağda. tabi bunlar kültürü tanımamaktan, sampling nedir bilmemekten ileri geliyor. farazi özelinde konuşuyorum; bandrollü albüm yayınlayan, spotify gibi telif hakkının kırmızı çizgi olduğu resmi bir ortamda aylık ortalama 400bin dinleyicisi olan, bu işten para kazanan birine parazit yakıştırmasında bulunan yazara söylemek isterim ki senin sözlükte cahilliğini kusmak için kullandığın bilgisayarla, yani sadece bir pc, klavye ve mouse ile farazi altyapı&aranje yapabiliyor. bu örneği aranızdaki farkı hem sen anla hem de okuyanlar anlasın diye verdim.

    örnek 4'te yer verdiğim şarkılara bir tane daha eklemek istiyorum bu vesileyle. altyapı ve aranjesi faraziye ait, mpc ve klavyede kendisi ,bass guitar'da sinan öktem'in eşlik ettiği kodes kahra şarkısını dinlemek için tıklayınız. spotify linki veriyorum ki sanatçıların emeğine bir nebze de sizin katkınız olsun.
  • müzik tarihini bilmeyen, popüler kültürü bilmeyen, hip hop ve rap ne demek zerre fikri olmayanların açtığı komik başlık. ama sağolsun mavi topolino güzel güzel, uzun uzun, açıklayıcı şekilde yazmış (benim yüreğim kaldırmıyor artık, hele dingillere sabrım hiç yok). nasıl olsa uzun diye okumayacaklardır ama yine de hiphop'ta sample bir sorun değil, onun temelini oluşturur.
hesabın var mı? giriş yap